Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Zincirleme Suç Kapsamındaki Suçlardan Birisi Hakkında Verilen Hükmün Diğer Suça İlişkin Yargılamaya ve Hükme Etkisi

Effect of a Judgment Taken for One of the Successive Offences on Trial of the Other Offence

Samet Can OLGAÇ

Zincirleme suç kapsamında işlenen suçlarda, tüm suçlara ilişkin yargılamanın aynı dosya üzerinden yapılması genel kural olmakla birlikte, yargılamaların ayrı yapılması halinde, birisi hakkında verilen kararın, zincirleme suç kapsamındaki diğer suça ilişkin yargılamayı ne şekilde etkileyeceği önem arz etmektedir. Özellikle mahsup veya tekrar hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceği konuları uygulamada karşılaşılan sorunlardır. İnceleme konumuzda, zincirleme suç kapsamında işlenen ve yargılamaları ayrı yapılan suçlarla ilgili verilen kararların birbirine etkisi hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.

Zincirleme Suç, Mahsup, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Kesinleşme, Etkileme.

Although it is the general rule that criminal proceedings regarding all offences within the scope of successive offences are conducted on the same file, in cases which the offences are subject to separate proceedings, the manner in which the decision rendered on one proceeding affects the other proceeding has importance. In particular, the issue of offsetting or whether the decision on delaying the pronouncement of the judgement could be rendered once again, are the questions encountered in practice. Within our subject of study, explanations are made for how decisions rendered on offences committed within the scope of successive offences, yet subject to separate proceedings, affect each other.

Successive Offences, Deductions, Delaying the Pronouncement of the Judgement, Finality, Influencing.

I. Giriş

Zincirleme suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun 43’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; zincirleme suç; bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi veya birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi ya da mağduru belli bir kişi olmayan kişilere karşı suçun işlenmesi durumunda, kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçları hariç olmak üzere tek bir ceza verilmesini ifade eder.

Zincirleme suçta, tek bir ceza verilecek olsa da maddede “aynı suçun birden fazla işlenmesi” denildiğinden, temelde birden fazla suçun olduğu anlaşılmaktadır.1 Bu suçlara ilişkin yargılamanın birlikte yapılabileceği gibi bazı durumlarda suçun birisi tespit edilerek failin yargılaması yapılırken veya karar verildikten sonra failin aynı kişiye karşı başka bir tarihte başka bir suç daha işlemiş olduğu görülebilir. Bu durumda, fiilin zincirleme suç vasfında olup olmadığının tespitinde hangi kriterlerin esas alınacağı, ilk kararda verilen hükmün ikinci kararı ne şekilde etkileyeceği çalışma konularımızı oluşturmaktadır.

II. Zincirleme Suç

Ceza hukuku bakımından genel kural “kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza”dır. Yani, ceza hukukunda asıl olan suçların ve cezaların ayrı ayrı belirlenmesi olup suçların birleştirilmesi istisnadır.2 Cezaların içtimaında suçların bir önemi bulunmamakta olup sadece sonuç cezaların birleşmesi söz konusudur. Ancak suçların içtimaında, birden çok suç olmasına rağmen3 bir takım nedenlerle tek bir cezaya hükmolunmaktadır. Birden fazla suçun bir araya gelerek başka bir suça vücut vermesi halinde bileşik suç (TCK m.42), tek bir eylemle birden fazla ve farklı suçun oluşması halinde fikri içtima (TCK m.44), bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı hüküm birden fazla ihlal edildiğinde zincirleme suç (TCK m.43) oluşacaktır.

Zincirleme suç Türk Ceza Kanunumuzun 43’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

“(1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.

(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.

(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz”.

Buna göre, bir suç işleme kararının icrası aşamasında, bir mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla suçun işlenmesi veya birden fazla mağdura karşı tek bir fiille suçun işlenmesi halinde fail hakkında tek bir ceza verilecektir. Ancak kastan öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçları bakımından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.

Zincirleme suç hâlinde aynı suçun birden fazla işlenmiş olması söz konusudur. Fakat bu suçlar, aynı suç işleme kararı kapsamında işlenmekte olduğundan, yani suçlar arasında sübjektif bir bağ bulunduğundan kişiye bu suçların her birinden ayrı ayrı değil; tek bir ceza verilmekte ve cezanın miktarı artırılmaktadır. Dolayısıyla suçun aynı suç işleme kararı kapsamında olsa da farklı mağdurlara karşı birden fazla işlenmesi hâlinde, zincirleme suç oluşmayacaktır.4

Zincirleme suç, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, aynı kanun hükmünün, aynı mağdura karşı farklı zamanlarda birden fazla eylemle ya da birden fazla mağdura karşı aynı anda tek bir fille ihlal edilmesi halinde fail hakkında tek bir cezaya hükmedilerek cezanın artırılmasını öngören ceza hukuku kurumu olarak tanımlanmaktadır.5

Öğretide, zincirleme suçun bir faraziye olduğu, sadece kanunda belirtilen hallerde ve zamanaşımı, ceza, yetkili mahkemenin belirlenmesi gibi konularda bir birlik teşkil ettiği, diğer durumlarda her bir suçun bağımsızlığını koruduğu, dolayısıyla bir suçun herhangi bir nedenle sona ermesinin/ortadan kalkmasının diğer suçları etkilemeyeceği, ancak suçlardan birisinin, sona ermesi halinde zincirleme suç vasfı da ortadan kalkıyorsa bağımsız değerlendirme yapılacağı kabul edilmektedir.6