Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Karar İncelemesi: “COVID-19 Salgını Karşısında İdari Faaliyetlerde Drone Kullanımı ve Kişisel Verilerin Korunması Üzerine”

Decision Review: “Using Drone in Administrative Activities Against the COVID-19 Pandemic and Protection of Personal Data”

Onur KAPLAN

Teknolojik imkanların artmasına bağlı olarak, idarenin idare işlevi çerçevesinde yerine getirdiği idari faaliyetlerde kullandığı kamu mallarında da değişim yaşanmıştır. İdari faaliyetlerin işleyişinde kullanılan teknolojik araçların, çeşitli fonksiyonları bünyesinde barındırması ve bunları çok hızlı biçimde yerine getirmesi; idari faaliyetin muhatapları açısından kolaylık sağlayabilmektedir. Ancak, sağlanan kolaylık yanında bu araçların kullanımı neticesinde bireylerin temel hak ve hürriyetlerin negatif biçimde etkilenmesi de söz konusu olabilmektedir. Özellikle idarenin drone vb. araçlar kullanarak yapmış olduğu idari faaliyetlerde kişisel verilerin toplanması, iletilmesi ve işlenmesi gündeme gelebilecektir. Bu doğrultuda bu çalışmada, çalışmaya konu olan Conseil d’État kararı ışığında; idarenin kamu düzeninin sağlanması maksadıyla idari kolluk faaliyetini yerine getirirken drone kullanımının, bireylerin temel hak ve hürriyetleri üzerinde ne gibi etkiler üretebileceği irdelenmektedir.

İdari Faaliyet, İdare İşlevi, Kamu Düzeni, Kişisel Veri, Özel Hayatın Gizliliği.

In line with the increasing technological possibilities, there have also been changes in the public properties used by the administration within the frame of administrative activities. Incorporation of various functions and within the technological tools used during the functioning of administrative activities enforcement of them very rapidly may provide convenience from the point of respondents of the administrative activities. However besides the convenience provided, it may be in question that fundamental rights and freedoms of the individuals might be affected negatively as a result of the use of those tools. Especially collection, transmission and processing of personal data in the administrative activities performed by using tools such as drone, etc by the administration can become a current issue. In line with that, what kind of affects use of drone will produce on fundamental rights and freedoms of the individuals while the administration is enforcing the administrative force with the purpose of securing public order are reviewed within the light of Conseil d’État decision.

Administrative Activity, Function of Administration, Public Order, Personal Data, Right to Privacy.

I. Giriş

Bilişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler çerçevesinde kişisel verilerin korunması hususu “gizlilik” olgusuna bağlı biçimde daha ön plana çıkan bir konu haline gelmiştir1 . Nitekim verilerin toplanması ve buna bağlı olarak kullanılması; ekonomik ve sosyal alanlarda (kişilerin bu alandaki kimliklerine ilişkin olarak) farklı boyutlarda karşımıza çıkabilmektedir2 . Bu anlamda kişisel verilerin korunması hususu, bireylerin sahip olduğu diğer temel hakların ve hürriyetlerin kullanımı bakımından önemlidir. Zira kişisel verilerin toplanmasının ve işlenmesinin sınırsız olduğu durumlarda, kişilerin başta özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı olmak üzere çeşitli temel haklarını ve hürriyetlerini kullanması olumsuz biçimde etkilenebilecektir3 .

Belirtmek gerekirse, idarenin pozitif hukuk kurallarıyla kendisine verilen görevleri yerine getirirken yaptığı idari faaliyetlerde kişisel verilerin toplanabilmesi gündeme gelebilmektedir4 . Bu husus, kimi zaman idareye pozitif hukuk kurallarıyla verilen “mal ve hizmet sunumunu içeren” görevlerin daha iyi biçimde yerine getirilmesi maksadına yönelebildiği gibi, kimi zaman temel hakların ve hürriyetlerin gereği gibi kullanılabildiği bir düzeni ifade eden kamu düzeninin oluşturulmasına da yönelebilmektedir. Çalışmada irdelenecek Fransız Danıştayı (“Conseild’État”) kararı5 bakımından da idari faaliyetin icrası kapsamında bireylerin kişisel verilerinin “drone” aracılığıyla toplanması ve işlenmesi hususu ele alınmaktadır. Özellikle, COVID-19 salgınının yarattığı koşulların kamu düzeni unsurlarından olan “genel sağlık unsuruna (kamu sağlığına6)” etkisi büyük ölçekte olduğundan; idarenin bu yönde “önleyici” birtakım tedbirler alma gereksinimi (=kamu düzeninin sağlanmasına yönelik idari kolluk faaliyetinin yapılması7 ) söz konusu olmaktadır. Ancak bu tedbirlerin alınması sürecinde kullanılacak araçlar, bazı hallerde kişilerin temel haklarının ve hürriyetlerinin (=özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı, kişisel verilerin korunması hakkı) özüne dokunabilir8 . Bu doğrultuda çalışmanın devamında; kişisel verilerin korunması kavramının değerinin ve öneminin irdeleyeceğimiz karar ışığında ortaya konulması hedeflenmektedir.

II. Kararın Konusu ve Kişisel Verilerin Korunmasıyla İlgili Hukuki Düzenlemeler

La Quadraturedu Net” derneği ve “Liguedesdroits de l’Homme (LDH)”, Paris İdare Mahkemesine Fransız İdari Yargı Kodu’nun L.521-2 hükmü9 uyarınca, idarece salgınla mücadelede tedbir kapsamında alınan ve bu kapsamda Paris (Bölgesi) Emniyet Müdürlüğü tarafından icra edilen kararın yürütülmesinin (kamusal alanda drone aracılığıyla kişilere ait görüntülerin alınması, kaydedilmesine ve iletilmesine bağlı olarak) durdurulması maksadıyla başvurmuş ve fakat bu talepleri ilgili mahkeme tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine, “La Quadraturedu Net” derneği ve “LDH” tarafından Fransız Danıştayı’na yapılan ve söz konusu kararın iptali ile ilgili dava giderinin tarafına yatırılmasını içeren başvurular neticesinde; Fransız Danıştayı tarafından işin esasına geçilmiştir. İrdelediğimiz karara konu olan ve idare tarafından alınan karar çerçevesinde “La Quadraturedu Net” derneği ve “LDH” tarafından yapılan başvurular bir arada değerlendirildiğinde, genel olarak; (i). söz konusu cihazların kullanılması neticesinde kişisel verilerin işlenmesinin gündeme geldiği ve bu hususun bireylerin özel hayatlarının gizliliğinin sağlanması bakımından hukuka aykırı olduğu, (ii). buna bağlı olarak idarece kamusal alanda drone araçlarının karakteristik teknik özelliklerinin kullanılması sayesinde, bireylerin kişisel özelliklerinin açığa çıkarılarak, tanımlanmasına olanak sağlandığı; ayrıca yapılan çekimlerin ne kadar süreyle kaydedileceğinin belirsiz olduğu (iii). aciliyet durumu halinde10 de -drone araçlarının kullanılması bakımından- bireylerin özel hayatının gizliliğine saygı gösterilmesi ve kişisel verilerin korunması haklarına riayet edilmesi gerektiği; özellikle kararın geç bir tarihte açıklanmasının söz konusu tarihten önce fiziksel tedbirlerin alınması talebinde bulunulmasını imkânsız hale getirdiği, (iv). kamusal alanda, herhangi bir yasal çerçevenin dışında, drone araçlarının kullanılmasıyla, kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde işlenmesine sebebiyet verildiği ve bu yönüyle temel haklara ve hürriyetlere (=özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı) ciddi bir müdahalenin olduğu, (v). drone araçlarının bu şekilde kullanılması bakımından spesifik olarak hukuki bir çerçevenin olmamasının; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) m. 811 , Fransız Veri Koruma Kanunu m. 3112 ve Genel Veri Koruma Yönetmeliği13 m. 6/3 hükmüne aykırı olduğu, (vi). öngörülen sistemin hedeflenen amaçlarla orantılı olmadığı, özellikle özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkıyla ilgili genel kuralları ve kişisel verilerin işlenmesini düzenleyen kuralları ihlal ettiği ileri sürülmektedir. Bu noktada, drone araçlarının kullanımıyla ilgili hukuksal yetersizlikler ve uyarlama eksikliği; temel haklara ve hürriyetlere yapılan müdahale ile korunması hedeflenen değer arasında bir analiz yapılması14 gereğini ortaya çıkarmaktadır.

III. Fransız Danıştayı’nın Görüşünün Ortaya Konulması: Analiz Şeması

Fransız İdari Yargı Kodu L.521-2 hükmü çerçevesinde; kamu tüzelkişisi ya da özel hukuk kişisi tarafından kamu hizmetlerinin yürütümü sırasında, yetkilerden birinin açıkça hukuka aykırı olarak kullanımının söz konusu olması halinde, hâkimin temel hakların ve hürriyetlerin korunması konusunda gerekli tedbirlerin alınmasına karar verebileceği ifade edilmektedir15 . Bu çerçevede kararda öncelikle fiili duruma, yani COVID-19 salgınının yarattığı duruma dikkat çekildiği görülmektedir. Bu kapsamda COVID-19 vakalarının görüldüğü Fransa’da, Dayanışma ve Sağlık Bakanlığı tarafından Genel Sağlık Kodu L.3131-1 hükmüne16 dayalı olarak bazı tedbirlerin alınması (bazı iş yerlerinin kapatılması, 100 kişiden fazla kişinin bir araya gelmesiyle oluşturulacak toplanmaların yasaklanması, okul ve üniversitelerin faaliyetlerinin askıya alınması vs.) söz konusu olmuştur. Bu çerçevede, Fransa’da COVID-19 salgınıyla mücadele edilebilmesi adına iki ay süreyle acil sağlık durumu ilan edilmiştir. Bununla birlikte daha önce alınan tedbirlerin kapsamı, Başbakanlık ile Dayanışma ve Sağlık Bakanlığı (“Le ministèredes Solidarités et de la Santé”) tarafından alınan kararlarla değiştirilmiş ve genişletilmiştir.

Esasen, acil sağlık durumu söz konusu olsa da bu durum karşısında kişilerin bazı temel haklarının ve hürriyetlerinin korunması ve bu kapsamda bazı ilkelere uygun hareket edilmesi zaruriyet arz etmektedir. Bu bağlamda acil sağlık durumunda genel sağlık mülahazasına yönelik olarak bazı tedbirlerin alınması mümkün olabilirse de bunun temel haklar ve hürriyetler bakımından orantılı biçimde yapılması gerekmektedir. Buna koşut biçimde, idarenin yürüttüğü idari faaliyete bağlı olarak ortaya çıkan ihlalin yasadışı niteliği, özellikle yetkili idari makamın kullanabileceği hukuki araçlar ve halihazırda almış olduğu önlemler dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda incelediğimiz kararda; seyahat hürriyeti ve kişisel verilerin korunması hürriyeti çerçevesinde özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkıyla ilintili olarak bir değerlendirme yapılmaktadır.

Drone aracının kullanımıyla ilgili teknik hususların varlığı bir kenara bırakıldığında; idari faaliyetin yerine getirilmesinde drone uçuşunun uzaktan komuta edilmesini sağlayan üç kişilik ekip bulunmakta olup, uçuş sonucu komuta merkezine söz konusu bilgilerin aktarılması söz konusu olmaktadır. İfade etmek gerekirse, COVID-19 salgınının önüne geçilmesi ve tedbirlere riayetin sağlanmasına yönelik biçimde böyle bir uygulama yapılsa da bunun alınan tedbirlerin süreklilik göstermesine ve sıklığına yol açabilmesi ihtimali doğabilecektir.

Bu noktada idari kolluk faaliyetinin gerçekleştirilmesine ilişkin olarak “bireylerin temel haklarına ve hürriyetlerine müdahale hususuna vurgu yapılacaksa” da esasen, söz konusu idari faaliyetin içeriğine bakıldığında; bireylerin kamu sağlığına ilişkin tedbirlere uygun hareket edip etmediğinin belirlenmesi ve buna aykırı bir durumun tespit edilmesi halinde ilgili kolluk personelinin oraya zamanında intikal etmesi yahut bir toplanma hali mevcutsa bunun giderilmesi gibi hususların amaçlandığı görülmektedir. Ayrıca, kararda kamusal alanda drone araçlarıyla yapılan uygulamalar bakımından araçlarda hafıza kartının bulunmadığına ve bu araçlar tarafından görüntülerin bizzat saklanmasının söz konusu olamayacağına da yer verilmiştir. Bu kapsamda Yüksek Mahkemeye göre, yapılan müdahalenin amaca ulaşılması noktasında “elverişlilik” ve “amaca uygunluk” kriterlerine bir cevap verdiği ifade edilebilmektedir. Ne var ki, kararda da belirtildiği üzere temel haklara ve hürriyetlere müdahalenin söz konusu olduğu bu gibi durumlarda, ayrıca müdahalenin “ölçülülüğü” bakımından da bir değerlendirme yapılması gerekmektedir17 .

Bu doğrultuda, 27 Nisan 2016 tarihli Direktif m. 3 hükmünde belirtildiği üzere kişisel veriler; “tanımlanmış veya tanımlanabilir gerçek bir kişi ile ilgili herhangi bir bilgi” olarak geniş biçimde ele alınmıştır18 . Söz konusu tanımlanabilir kişiye ilişkin bilgiler fiziksel nitelikte olabileceği gibi, kişinin psikolojik, ekonomik ve sosyal kimliğine ilişkin bir içeriğe de sahip olabilmektedir. Bu nedenle, optik zum özelliğiyle donatılan drone araçlarının topladığı bilgilerin “kişisel veri” kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Söz konusu kişisel verilerin (=kamusal alanda bulunan bireylerin görüntülerin drone aracılığıyla yakalanması sonucu) belirli durumlarda komuta merkezine iletilmesi19 , gözetim cihazının gerçek zamanlı olarak görüntüleme yapması ve bunların idari kolluk faaliyetlerinin yerine getirilmesi için kullanılması, bu direktif kapsamında ayrıca veri işlenmesini mümkün hale getirmektedir. Bu anlamda -ortada bireylerin kimlik tespitlerinin yapılmasını engelleyen bir durum yokken- bu yöntem izlenerek veri işlenmesi gibi bir durum söz konusu ise; bunun Fransız Veri Koruma Kanununun ilgili hükümleri göz önünde bulundurularak, ilgili Komisyonun (“Commissionnationale de l’informatique et deslibertés”; CNIL) gerekçeli ve yayınlanmış görüşünü alınarak yapılması gerekirken bunun yapılmaması, yukarıda sayılan temel haklara ve hürriyetlere hukuka aykırı bir müdahale teşkil etmektedir. Dolayısıyla, idare tarafından tercih edilen kullanım ne yönde olursa olsun “tanımlanabilir” kişilerin verilerinin işlenmesi söz konusu olduğundan, ölçülülük ilkesine riayet edilmediğinden ve gerekli yasal koşullara uyulmadığından; müdahalenin hukuka aykırılığından bahsedilebilecektir. Fransız Danıştayı, bu kapsamda Paris İdare Mahkemesi tarafından verilen kararı bozmuş ve devletin, drone aracılığıyla yürütülen faaliyetini gecikmeksizin durdurması gerektiğini ve yasal koşullara uygunluğun sağlanması adına gerekli önlemler alınmaksızın söz konusu faaliyetin icrasının hukuka aykırı olacağını ifade etmiştir.