Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

7242 Sayılı Yeni İnfaz Yasasının Getirdikleri

What Introduced with the New Enforcement Act No 7242

Osman ATALAY

İnfaz Hukuku son derece önemlidir. Ceza Hukukunun önemli bir dalıdır. Ancak Hukuk Fakültelerinde yeterince anlatılan müstakil bir ders değildir. Ceza Hukuku anlatılırken kısaca anlatılarak geçilir, ya da bazı hukuk fakültelerinde seçimlik ders olarak anlatılır. Oysa uygulamada Cumhuriyet Savcılarının, koşullu salıvermeye (şartla tahliyeye) karar veren Ceza Hakimlerinin ve İnfaz Hakimlerinin en fazla bilmesi gereken hukuk dallarından biridir. İnfaz ve İnfaz hukuku, toplumda işlenen suçların caydırıcılığı açısından da son derece önem taşımaktadır. Ceza Mahkemelerince mahkumiyet kararı verilebilir. Ancak bu mahkumiyet kararları infaz edilemiyorsa, toplum açısından hiçbir anlam ve önem taşımaz, ayrıca caydırıcılığı da olmaz. Önemli olan ceza mahkemelerince verilen kararların infazının yapılacağına dair inancın, toplumda kesin olarak hakim olmasıdır. Dünyanın en güzel suç soruşturmasını ve yargılamasını yapabilirsiniz, ancak yaptığınız yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararını infaz edemez iseniz bunun hiç bir caydırıcılığı olmaz, bu nedenle infaz çok önemlidir. İnfaz yapılırken, infazın kanuna uygun olarak, hukuktan ayrılmadan, hiçbir hükümlüye ayrıcalık tanınmadan, insan haklarına saygılı, insan onuruna yakışan, eşit, adaletli ve hakkaniyete uygun bir şekilde yapılması ve hükümlünün yeniden topluma kazandırılması amaç olmalıdır.

İnfaz, İnfaz Hukuku, Penoloji, Koşullu Salıverme, Şartlı Salıverme, Şartla Salıverme Oranları.

Enforcement law is extremely important. It is an important branch of criminal law. However it is not a separate course given in law schools. It is briefly explained within the Criminal Law or it is an elective course in some law schools. However in practices it is one of the law branches that should be known well by public prosecutors, penal judges and enforcement judges who decree probation (conditional release). Enforcement and enforcement law have an extreme importance for deterrence of the crimes committed in the society. Criminal courts may decide conviction. However if those conviction decisions aren’t enforced they do not carry any meaning from the point of society, furthermore they don’t have deterrence. The important thing is that the society should have the belief that enforcement of the decisions taken by the criminal courts would be carried out. One can perform the most pleasant crime investigation and trial but if the conviction decision taken as a result of the trial is not enforced, that won’t have any deterrence, therefore enforcement is very important. When performing the enforcement, it should be performed in conformance with the enforcement law, without leaving the laws, equally, with justice and fairly and it should aim reintegration of the convict.

Enforcement, Enforcement Law, Penology, Conditional Release, Probation, Probation Ratios.

İnfaz kelimesi; yapma, bitirme, icra etme, gereğini yapma, sonlandırma, yerine getirme ve sonuçlandırma anlamlarına gelir. İnfaz hukuku, ceza hukukunun bir dalıdır.

İnfaz hukukunu şöyle tanımlayabiliriz; ceza mahkemeleri tarafından verilen mahkûmiyet kararlarından hapis, adli para cezası ve güvenlik tedbirlerinin nasıl ve ne şekilde yerine getirileceğini anlatan ceza hukukunun bir dalıdır.

İnfaz yapılırken, infazın kanuna uygun olarak, hukuktan ayrılmadan, hiçbir hükümlüye ayrıcalık tanınmadan, insan haklarına saygılı, insan onuruna yakışan, eşit, adaletli ve hakkaniyete uygun bir şekilde yapılması ve hükümlünün yeniden topluma kazandırılması amaç olmalıdır. Nasıl ki ceza hukukunun temeli “Kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi ise, kanunsuz infazda olmaz. Sonuç olarak “kanunsuz suç, ceza ve infaz olmaz”.

Ceza hukukunda 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, insana değer veren düşüncenin etkinlik kazanmasıyla birlikte, sadece hapis cezası vererek bu cezayı dört duvar arasında infaz etmenin her zaman iyi sonuçlar vermediği, hükümlünün yeniden topluma kazandırılması açısından hapis cezasının infazının yeterli etkiyi yapmadığı, infaz rejimlerinde hükümlünün iyileştirilmesi, topluma yeniden kazandırılması ve toplumla yeniden bütünleşmesine imkân sağlayacak değişiklikler yapılması gerektiği yönündeki görüşler artmaya ve tartışılmaya başlanmıştır.

Cezanın amacı, özelliği, etkileri, nitelikleri ve sonuçları konusundaki bu görüşler, ceza infaz sisteminde güvenlik tedbirleri, özel infaz usulleri ve denetimli serbestlik gibi yeni yöntemlerin ve kurumların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Yapılan kriminolojik (suç ve suçlu bilimi) araştırmaları da, suçu işleyen failin ve ceza alan hükümlünün kişiliğine bilimsel yöntemlerle yaklaşılması, infaz uygulama ve rejimlerinde değişiklikler yapılması gerektiği düşüncelerini doğurmuş ve bu düşünceler günümüzde giderek gelişmiştir. Yine buna bağlı olarak penoloji ilmi de gelişme kazanmıştır.

Penoloji; suçluların cezalandırılması ve ardından topluma kazandırılması yöntemlerini araştıran bir suç bilimi dalıdır. Penolojinin temel çalışma alanı, suçluların, hem cezalandırması ve hem ıslahıdır. Penoloji, modern cezalandırma yöntemlerinin ve cezaevlerinin meşruiyetinin sağlanmasını konu alan bir bilim dalıdır. Penoloji, suçu işleyenler hakkında uygulanacak önlemleri, cezaları, yaptırımları ve bunların uygulama yöntemlerini inceleyen bilim dalıdır.

Penoloji bilimi bakımından ceza mahkemelerince verilen, infaz makamlarınca veya mercilerince yerine getirilecek kararlar veya hükümler, uygulanabilir (icrai nitelikte) olmak durumundadır. Ceza adalet sistemini tamamlayan ve bütünün bir parçası olarak kabul edilen penoloji biliminin bu niteliği, infaz makamlarınca ve mercilerince yapılacak işlemlerin ve faaliyetlerin ayrıntılı olarak düzenlenmesini de zorunlu kılmaktadır.

Maddî ceza hukuku anlamında işlenen bir suç karşılığı uygulanacak yaptırımın (cezanın) ne şekilde yerine getirileceği, infazla görevli makam ve mercilerce bilinecek, dikkate alınacak ve yerine getirilecektir. Ancak, belirtmek gerekir ki infaz yetkisi ve görevi, sadece kesinleşmiş kararlar veya hükümler ile sınırlı değildir. Ceza muhakemesinde soruşturma veya kovuşturma evrelerinde şüpheli veya sanığın özgürlüğünü kısıtlayan nitelikteki koruma tedbirleri bakımından da aynı esaslar geçerlidir ve uygulanacaktır.

İnfaz hukuku anlamında kesinleşmemiş hiçbir mahkûmiyet kararı infaz edilemez. Nitekim 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 4’üncü maddesinde; “Mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz” şeklinde belirtilmiştir.

İnfazı yerine getiren ve infazdan sorumlu organ Cumhuriyet başsavcılığıdır veya başsavcılığın iş bölümüne göre C. başsavcılına bağlı infaz C. savcılığıdır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 5’inci maddesinde; “Cezanın infazı Cumhuriyet savcısı tarafından izlenir ve denetlenir.” hükümlerine yer verilerek, infaz sürecini denetleme ve izleme görevi bizatihi Cumhuriyet savcısının görevlerinden birisi olduğu belirtilmiştir.

Hapis cezalarında hükümlü cezaevinde ne bir gün az yatırılabilir, ne de bir gün fazla. Hükümlü cezaevinde bir gün fazla yatırılırsa hükümlünün hakkı zedelenir. Bir gün az yatırılırsa o zaman da mağdurun hakkı ve kamu vicdanı zedelenir. Bu nedenle, infaz kanunlarında ne kadar belirtilmiş ise hükümlü doğru hesaplama ile cezaevinde o kadar yatırılması gerekir. Yine adli para cezalarının infazında da hükümlüden kanunen tahsil edilmesi gereken adli para cezası miktarı ne ise, o kadar tahsil edilmesi gerekir.

Çağdaş ceza infaz sisteminin temel amacı; hükümlülerin sosyalleşmesini teşvik etmek, yeniden suç işlemelerini engelleyici etkenleri güçlendirmek, üretken, kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı ve sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumlarını kolaylaştırmak, böylelikle cezanın genel ve özel önleme etkisinin oluşmasını sağlamak ve toplumu suça karşı korumaktır.

TBMM Genel Kurulunda 14.04.2020 tarihinde kabul edilen ve 15.04.2020 tarihli 31100 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 7242 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, başta 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu olmak üzere toplam 11 farklı kanunda değişiklik yapılmaktadır. Kanun toplam 69 maddeden oluşmaktadır.

I. BÖLÜM 7242 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler ve Getirilen Yenilikler

1. Cezaların infazı sürecinde verilecek tüm kararların, uzmanlaşmış İnfaz Hâkimleri tarafından verilmesi sağlanmaktadır.

İnfaz son derece önemli olup, teknik bir konu olması, hükümlünün ceza evinde kalacağı sürenin doğru olarak belirlenmesi, yine hükümlüler hakkında verilen disiplin cezalarının hukuka uygun şekilde verildiğinin tespit edilmesi, tüm infaz konuları ve işlemleri ile ilgili şikâyet ve itirazların özellikle bir hâkim tarafından incelenmesi ve karara bağlanması son derece önemli olduğundan, İnfaz hâkimliklerinin bu Kanunla uzmanlaşmalarının sağlanması ve tüm Türkiye de uygulama birliğinin ortaya çıkmasını sağlaması açısından bu değişiklik son derece önemlidir.

4675 sayılı Kanunla getirilen infaz hâkimliği kurumunun çok fazla yetkileri ve görevleri yoktu. 5275 sayılı CGTİHK’nın 105/A maddesiyle, şartla tahliyeden önce denetimli serbestlik kararı ile erken tahliye görevi infaz hâkimliklerine verilerek görevleri artırılsa da 7242 sayılı bu Kanunla infaz hâkimliklerine yeni yetkiler ve görevler verilmektedir.

İnfaz hâkimliği kurumunun kapasitesi güçlendirilerek uzmanlaşmalarının sağlanması ve infaza ilişkin tüm kararların bu hâkimlikler tarafından verilmesi sağlanmaktadır. Böylece yerel mahkeme mahkûmiyet kararını verip, ceza kesinleşince ilamı infaz C. savcısına göndererek dosyadan elini çekmekte, infaza ilişkin tüm kararlar artık infaz hâkimlerince verilecektir. Sadece yeni çıkan bir kanunla ceza miktarında bir değişiklik olduğu zaman “uyarlama kararları” yine kendi mahkemelerince verilecektir.

Cumhuriyet savcısının infaza ilişkin verdiği kararlara karşı infaz hâkimliğine “şikâyet başvurusunda” bulunulabilme imkânı tanınmaktadır. Böylece özellikle 5275 sayılı CGTİHK m. 17/1 gereğince, infazın ertelenmesi taleplerinin infaz C. savcısınca reddedilmesi durumunda nereye itiraz edilebileceği konusunda tereddütler vardı. Bu tereddütte giderilmiş olmakta ve ertelenme taleplerinin reddedilmesi durumunda, infaz hâkimliğine şikâyet hakkı getirilmektedir.

İnfaz Hâkimliği Kanununda yapılan değişikliklerle, infaz hâkimlerine verilen yeni görevlere ilişkin hükümler, 01.09.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başlayacaktır. Bu tarihe kadar ceza mahkemelerinin mevcut görevleri ve yetkileri aynen devam edecektir.