Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Koronavirüs Krizinin Özel Hukuk Sözleşmelerine Etkisi

The Effect of Coronavirus Crisis on Private Law Contracts

Abdulkerim YILDIRIM

Koronavirüs küresel salgını, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan neticeler meydana getirerek hayatın ve hukukun neredeyse bütün alanlarını etkilemiştir. Bu etkinin yoğun olarak hissedildiği alanlardan biri de sözleşmeler hukuku olmuştur. Makalede salgının mücbir sebep niteliği ve farklı sözleşme türleri üzerindeki muhtemel etkileri incelenerek çözüm önerileri sunulmuştur.

Küresel Salgın, Mücbir Sebep, İmkânsızlık, Aşırı İfa Güçlüğü, Uyarlama, Kira Sözleşmesi, Paket Tur Sözleşmesi.

The global Coronavirus pandemic has affected almost all areas of life and law, creating irresistible and unforeseen consequences. One of the areas where this effect is felt intensely has been the law of contracts. In the article, the force majeure nature of the pandemic and its possible effects on different types of contracts are examined and solutions are proposed.

Global Pandemic, Force Majeure, Impossibility, Hardship, Adaptation, Rental Agreement, Package Tour Contract.

Giriş

2019 yılının sonlarında ortaya çıkan korona virüsün yol açtığı salgın hastalık (Covid-19) kısa süre içerisinde tüm dünyaya yayıldı. Dünya Sağlık Örgütü 30 Ocak 2020’de Covid-19 salgınını “uluslararası boyutta halk sağlığı acil durumu” olarak ilan etmiş,1 salgının başladığı ülke dışında 113 ülkede daha Covid-19 vakalarının görülmesi, virüsün yayılımı ve şiddeti nedeniyle de 11 Mart 2020’de korona virüs hastalığını “pandemi (küresel salgın)” olarak tanımlamıştır.2

Salgının görüldüğü bütün ülkeler bu durumla mücadele edebilmek için birtakım tedbirler almaya başladı. Okullarda fiziksel eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçilmesi, AVM’lerin ve bazı işyerlerinin kapatılması, toplu organizasyonların iptal edilmesi veya belirsiz bir süre ertelenmesi, seyahat özgürlüğünün kısıtlanması, aralıklı sokağa çıkma yasağı getirilmesi bu tedbirlere örnek olarak gösterilebilir.

Ülkemizde de “Sorun Küresel, Mücadelemiz Ulusal” sloganıyla başta sağlık olmak üzere birçok alanda önemli tedbirler alındı. Hemen belirtelim ki; insan hayatını tehdit eden bu küresel salgın karşısında en temel hak olan yaşama hakkının ve toplumun korunması amacıyla sokağa çıkma yasağı, karantina uygulaması, seyahat özgürlüğünün askıya alınması gibi kısıtlamalara gidilmesi Anayasa’ya uygundur. Gerçekten de 1982 Anayasası m.5’e göre devletin temel amaç ve görevlerinden biri de kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.3