Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nin 7 Şubat 2019 Tarihli “Swemac” Kararı ve Bu Kararın Türk Hukuku Açısından Değerlendirilmesi

“Swemac” Decision of the General Court of the Court of Justice of the European Union’s Dated February 7, 2019 and the Review of this Decision in Terms of Turkish Law

Nihal KOŞER

Meslektaşım Ceren Damar Şenel’in kıymetli hatırasına...

Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesi’nin “SWEMAC” kararı; önceki tescil tarihli ticaret unvanı ile sonraki tescil tarihli marka hakkının çatışmasına ilişkindir. Bu kararda, hangi koşulların gerçekleşmesi halinde, tescile rağmen, önceki tarihli hakka üstünlük tanınacağı ve bu doğrultuda marka hakkı sahibi tarafından hangi defilerin ileri sürülebileceği ele alınmıştır. Anılan karar, gerek gerçek hak sahibinin belirlenmesi ve bu hakkının korunmasının, gerekse marka sahibinin münhasır hakkının kaybı sonucunu doğurması bakımından önem arz etmektedir. Çalışmamızda; öncelikle ABAD Genel Mahkemesi’nin ilgili kararına konu uyuşmazlık ele alınmış, ardından bu uyuşmazlığa ilişkin ABAD Genel Mahkemesi’nin kararı özetlenmiştir. Son olarak da kararın AB düzenlemelerini mehaz alan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun ilgili hükümleri ile karşılaştırmalı olarak değerlendirmesi yapılmıştır.

Marka, Marka Hukuku, Ticaret Unvanı, Şirket Adı, Önceki Tarihli Haklar, Karıştırılma İhtimali, Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı.

The General Court of the Court of Justice of European Union’s “SWEMAC” decision is about conflict between earlier registered trade name and latter registered trademark right. In this decision, in which circumstances, priority will be given to the earlier right, despite the registration, and in this direction which pleas shall be submitted by trade mark owner are discussed. The relevant decision has great importance due to the determination of the actual right owner and protection of its right besides the forfeiture of trademark owner’s exclusive right. In this study; primarly the subjected dispute to the General Court of CJEU’s relavent decision is examined, then the General Court of CJEU’s decision on this dispute is summarized. Finally it is evaluated comparatively with the relevant provisions of Industrial Property Law No. 6769, which takes referance the EU regulations.

Trademark, Trademark Law, Trade Name, Company Name, Earlier Dated Rights, Likelihood of Confusion, Limitation in Consequence of Acquiescence.

I. GİRİŞ

Marka hakkı, ayırt edici ad ve işaretlere ilişkin, sınai mülkiyet hakları arasında sayılmaktadır1. Diğer sınai mülkiyet hakları gibi marka hakkı da niteliği itibariyle mutlak haklardandır. Mutlak haklar, hak sahibine hakkın konusu üzerinde en geniş yetki veren ve herkese karşı ileri sürülebilen haklardandır2. Bununla birlikte marka hakkı, sahibine tekel niteliğinde yetkiler sağlamaktadır. Böylelikle hak sahibi, marka üzerinde dilediği gibi tek başına ve münhasıran tasarrufta bulunabilmekte ve markasının izinsiz veya haksız olarak üçüncü kişiler tarafından kullanılmasını engelleyebilmektedir3. Ancak marka hakkı sahibine tanınan bu hakların kapsamı da sınırsız değildir. Diğer ayırt edici ad ve işaret sahipleri ile toplumun ekonomik çıkarları dikkate alınarak, bu hakkın kapsamına, ilgili mevzuat ile bir takım sınırlandırmalar getirilmektedir.

Önceki tarihli haklar bakımından getirilen uluslararası düzenlemeler de bu sınırlama kapsamında değerlendirilmelidir. Öncelik ilkesi uyarınca bir sınai hak, bu hakka ilişkin ilk başvuruyu yapan veya hakkını ilk tescil ettiren kişiye ait olmaktadır4. Aynı işaret veya konuya ilişkin birden fazla başvuru veya tescilin varlığı halinde, çözüm; öncelik ilkesi çerçevesinde aranmaktadır.