Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay Kararları Çerçevesinde Türk Hukukunda Toplu Eylem Hakkı: Kapsam ve Sınırlarına İlişkin Bir İnceleme

Right to Collective Action within the Framework the Judgements of Constitutional Court and Court of Cassation: An Examination in the Context of It’s Scopes and Limitations

Ali UÇAR, Ahmet EKİNCİ

Toplu eylem hakkı kavramı, uluslararası düzenlemelerde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, grevi de kapsayan üst bir kavram olarak kabul edilmekte ve bir insan hakkı olarak değerlendirilmektedir. Türk hukuk mevzuatında, toplu eylem hakkı kavramına yer verilmemiş; grev hakkı ise yalnızca işçilere tanınmış ve kamu görevlilerine grev hakkı tanınmamış; işçilere tanınan bu hak ise toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri esnasında çıkan uyuşmazlıklarla sınırlandırılmıştır. Bununla birlikte, uluslararası düzenlemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları Anayasa’nın 90/5 hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde, gerek kamu görevlilerinin gerekse işçilerin toplu eylem hakkının bulunduğu ve toplu eylemlerin yalnızca toplu iş sözleşmesi görüşmeleri esnasında çıkan uyuşmazlıklarla sınırlandırılamayacağı kabul edilmektedir. Dolayısıyla toplu eylem hakkı, hem kişiler yönünden hem de eylemlerin çeşitliliği bakımından bağımlı çalışanların ifade özgürlüğünün kapsamını genişletmesi yönünden önem taşıyan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmamızda, öncelikle toplu eylem hakkı kavramı ve bu kavramın dayanaklarından bahsedilecek, daha sonra ise Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile Yargıtay’ın toplu eylem hakkına ilişkin içtihatlarına değinilecektir.

Toplu Eylem Hakkı, Sendikal Haklar, Bireysel Başvuru, Grev, Barışçıl Gösteri.

The concept of the right to collective action is regarded as a human right which also encapsulates the strike in international regulations and the judgments of the European Court of Human Rights. The concept of the right to collective action is not explicitly referred in Turkish laws; while the right to strike was granted only to workers, public officers are not given the right to strike. Moreover, this right granted to workers is limited to the disputes arising during the collective agreement negotiations. However, when international regulations and judgments of the European Court of Human Rights are taken into account together with the provision of Article 90/5 of the Constitution, it is recognized that both public officers and workers have the right to collective action and that collective actions cannot be restricted to disputes arising only during collective bargaining negotiations. Therefore, the right to collective action is an important concept in terms of expanding the scope of freedom of expression of workers who are personally dependent both in terms of individuals and diversity of actions. In this study, firstly the concept of the right to collective action and its bases will be mentioned, then the decisions of the Constitutional Court and European Court of Human Rights and the case law of the Court of Cassation will be discussed.

Right to Collective Action, Individual Application, Right to Strike, Peaceful Demonstration, Trade Union Rights.

GİRİŞ

Toplu eylem hakkı, işçilerin ve kamu görevlilerinin, ekonomik, sosyal ve çalışma koşullarına ilişkin menfaatlerini korumak amacıyla başvurdukları direnme hakkı olarak ifade edilebilir. Örgütlenme özgürlüğü ve özel olarak toplu eylem hakkı, ifade özgürlüğü ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle de demokratik toplumun temellerinden birini oluşturur. Böylelikle birey, kendini geliştirme ve varlığını gerçekleştirebilme imkânı elde eder. Nasıl ki hakikat ışığı, fikirlerin çarpışmasından çıkmaktadır; işte aynı şekilde siyasal çoğulculuğu sağlamak amacıyla bireylerin barışçıl bir şekilde fikirlerini açıklamalarına, örgütlenmelerine ve bu yönde eylemde bulunmalarına müsaade edilmelidir1.

Uluslararası düzenlemelerde ve özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında işçilerin ve memurların toplu eylem hakkının bulunduğu kabul edilmiş ve bu hakkın sınırları çizilmiştir. Türk hukuk mevzuatında ise grev hakkı tanınmış ancak toplu eylem hakkı şeklinde bir kavrama açıkça yer verilmemiştir. Bununla birlikte, Anayasa m. 90/5 hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin adeta kanunların üstünde bir yere konulması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin toplu eylem hakkına ilişkin içtihatları Türk hukukunda da yargı kararlarında bu kavrama yer verilmesini gerektirmiştir. Daha açık bir ifadeyle, toplu eylem hakkı kavramı dayanağını uluslararası normlardan almaktadır.

Çalışmamızda, öncelikle toplu eylem hakkı kavramının ne anlama geldiği, toplu eylem hakkıyla ilişkili kavramlar ve toplu eylem hakkının kaynakları açıklanmaya çalışılacaktır. Bu çalışma ile amaçlanan husus, toplu eylem hakkının bir insan hakkı olması münasebetiyle konuyu sadece iş hukuku değil; ayrıca anayasa hukuku cihetiyle de incelemektir. Zira özellikle 2013 yılından beri Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru kararları çerçevesinde, toplu eylem hakkına sıklıkla atıfta bulunmaktadır. Bu bakımdan toplu eylem hakkının kaynakları arasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile birlikte Anayasa Mahkemesi içtihatlarına da yer verilmiştir. Çalışmamız, toplu eylem hakkının iç hukukumuzdaki gelişimine yoğunlaşmaktadır. Bu çerçevede, çalışmamızın ikinci başlığı altında Anayasa Mahkemesi kararlarına yer verilmiştir. Çalışmamızın son başlığı altında ise, Türk hukukunda işçilerin toplu eylem hakkı ve uluslararası sözleşmeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Yargıtay içtihatlarına yansımalarıolarak kabul edebileceğimiz bazı önemli Yargıtay kararları değerlendirilecektir.