Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ceza Kanunu Madde 286’da Düzenlenen Ses veya Görüntülerin Kayda Alınması Suçu

The Crime of Recording Sound or Images Regulated in Article 286 of Turkish Penal Code

Selen EVİRGEN

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 183. maddesinde, adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletlerin kullanılmasının yasaklanması düzenlenmiştir. Bu yasağın yaptırımı ise çalışma konumuz olan Türk Ceza Kanunu’nun 286. maddesinde belirlenmiştir. Çalışmada, bu suç ile korunması amaçlanan hukuksal değer incelenecek, suç tipi; suçun konusu, fail, mağdur, suçun maddi unsuru, suçun manevi unsuru, hukuka uygunluk sebepleri, suçun özel görünüş şekilleri ve kovuşturma bağlamında değerlendirilecektir.

Soruşturma, Kovuşturma, Ses veya Görüntü Alıcı Aletlerin Kullanılması Yasağı, Adil Yargılanma Hakkı, Adliyeye Karşı Suçlar.

In the Article 183 of the Criminal Procedure Code, the prohibition of using equipments that provide recording or transferring all kinds of sound and images; within the courthouse and in the courtroom after the hearing has started, has been regulated. The subject of this study is the sanction of this prohibition, which is determined in Article 286 of the Turkish Penal Code. In this study, the legal value that is intended to be protected by this crime will be examined and the subject of the crime, perpetrator, victim, the material element of the crime, the moral element of the crime, the reasons for compliance with the law, special forms of appearance of the crime and prosecution will be evaluated.

Investigation, Prosecution, The Prohibition of the Use of Audio or Video Recording Devices, Right to Due Process, Crimes Against Judicial Bodies or Court.

GİRİŞ

Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan haklarına, insan onuruna, hukukun temel ilkelerine aykırı olmayacak bir biçimde araştırılmasıdır. Ceza muhakemesi sürecinde öngörülen birtakım kurallar ile hem toplumun tümünün, hem de suç ile itham altında bulunan kişinin hak ve menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır. Aynı şekilde, adli faaliyetin kanuna uygun bir biçimde işlemesi, bu sayede adli faaliyetin güvenilirliğine dayanan inancın zedelenmemesi ve ceza adaletinin sağlanması bakımından bu kurallar oldukça önemlidir. Ceza muhakemesinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi adına konulan bu kuralların yaptırımları da Türk Ceza Kanunu’nda kendisine yer bulmaktadır. Toplumsal düzeni bozan bir fiil ve bu fiile bağlı olarak da suçun oluşmasıyla doğal olarak bu süreç hakkında toplumda bilgi alma ihtiyacı doğmaktadır. Aynı zamanda, basın da kamu menfaati gerekçesiyle ceza muhakemesi süreciyle yakından ilgilenebilmektedir. Ancak, toplumdaki bu ihtiyacın ve basın özgürlüğünün sınırlamaları da olmak zorundadır. Bir ceza muhakemesi ilkesi olarak, suç ile itham edilen kişinin suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılacağı varsayılmakta olup kişilerin masumiyet karinelerinin ve masumiyet karinesinin alt unsurlarından biri olan lekelenmeme haklarının ihlal edilmemesi adına, toplumun haber alma ve basının haber verme hakkına birtakım engeller getirilmektedir. İşte, bu engellerden biri de Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 183. maddesinde düzenlenen, adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletlerin kullanılması yasağıdır. Duruşmada ses veya görüntü kaydına yetkisiz olarak izin verilmesi durumunda hem kişilik hakları ve masumiyet karinesi zedelenebilmekte, hem de sanığın, yargıcın ve tanıkların psikolojisi olumsuz anlamda etkilenebilmektedir. Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses ve görüntülerin kayıt veya nakli bazen kanunun verdiği yetki dahilinde yapılabilmektedir. Bu gibi durumlar suç teşkil etmeyecektir. Ancak, soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasında ses veya görüntülerin yetkisiz olarak kaydı veya nakli, Türk Ceza Kanunu’nun 286. maddesinde yaptırım altına alınmıştır.

I. GENEL OLARAK

Ses veya görüntülerin kayda alınması suçu, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda1 (ETCK) yer almayan bir suç tipi olup ilk kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu2 (TCK) ile hükme bağlanmıştır. TCK’nin İkinci Kitabı’nın “Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler” başlıklı dördüncü kısmının ikinci bölümünde “Adliyeye Karşı Suçlar” kapsamında 286. maddede düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, “Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”.

Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda3(CMUK) da duruşmalarda ses veya görüntü kaydının yapılıp yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamaktaydı4. Ancak, CMUK m. 378/1’de mahkeme başkanına duruşma düzenini bozan her kişiyi muhakeme salonundan çıkarma yetkisi verildiğinden ses veya görüntü kaydeden kişinin de bu usulle çıkarılabileceği öngörülmekteydi. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun5 (CMK) 183. maddesinde ise“Ses ve Görüntü Alıcı Aletlerin Kullanılması Yasağı” düzenlenmiş ve TCK m. 286 ile bu hükmün yaptırıma bağlanması amaçlanmıştır. CMK m. 183’e göre, “180’inci maddenin beşinci fıkrası ile 196’nci maddenin dördüncü fıkrası hükmü saklı kalmak üzere, adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamaz. Bu hüküm, adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adlî işlemlerin icrasında da uygulanır.”. Bu bağlamda, sesli veya görüntülü kayıt olanağı sağlayan aletlerle yetkisiz bir biçimde kayıt ve bu ses veya görüntülerin nakli yasağı kabul edilmiştir. Aynı yasak, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)6 153. maddesinde “Kayıt ve Yayın Yasağı” başlığı altında benimsenmiş ve TCK m. 286’daki hükme atıf yapılarak cezai yaptırım bakımından bu maddede öngörülen hükmün uygulanacağı belirtilmiştir. HMK m. 153’e göre, “(1) Duruşma sırasında fotoğraf çekilemez ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamaz. Ancak, dava dosyasında saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın zorunlu kıldığı hâllerde, mahkemece çekim yapılabilir ve kayıt alınabilir. Bu şekilde yapılan çekim ve kayıtlar ile kişilik haklarını ilgilendiren konuları içeren dava dosyası içindeki her türlü belge ve tutanak, mahkemenin ve ilgili kişilerin açık izni olmadıkça hiçbir yerde yayımlanamaz. (2) Duruşma sırasında bu yasağa aykırı davranan kişi hakkında 151’inci madde hükmü uygulanır. (3) Kayıt ve yayın yasağına aykırı davranan kişi hakkında, ayrıca Türk Ceza Kanununun 286’nci maddesi hükümleri uygulanır.”.