Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çocuğun Soyadı Meselesine Dair Verilen Güncel Yargı Kararları Üzerine Bir İnceleme

A Review of Current Judicial Decisions Regarding the Child’s Surname Issue

Büşra DOĞAN

Evlenen kadının, evlendiği erkeğin soyadını almak zorunda bırakılması ile evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun ailenin soyadını alacağı düzenlemesi birbirleri ile doğrudan ilişkili konulardır. Nitekim kadının erkeğin soyadını alması, aile adının erkeğin soyadı olduğunu ortaya çıkartmakta ve dolayısı ile çocuğun soyadının da babasının soyadı olacağı sonucuna varılmaktadır. Ancak evlilik birliğinin boşanma yoluyla sona erdiği hallerde velayet hakkı sahibi olan annelerin, çocuklarının soyadlarının kendi soyadları ile değiştirilmesini talep etmeleri üzerine yargı makamları tarafından farklı kararlar verilmesi, öğretide bu konunun derin bir şekilde tartışılmasına sebep olmuştur. Bu çalışmada, aile yaşamına saygı hakkı ve eşitlik ilkesi bağlamında ve verilen yargı kararları ışığında çocuğun soyadı meselesi incelenecektir.

Çocuğun Soyadı, Kadının Soyadı, Soybağı, Eşitlik, Ayrımcılık Yasağı.

The fact that the married woman is obliged to take the last name of the man she marries, and the child born in the marriage union will receive the surname of the family is directly related to each other. As a matter of fact, the fact that the woman takes the surname of the man, reveals that the family name is the surname of the man and that the surname of the child is the surname of the father. However, when the marriage unity ends with divorce, mothers who have the right of custody have made different decisions by the judicial authorities upon the request of the surnames of their children to be replaced by their surnames. In this study, in the light of the right to respect for family life and the principle of equality and in the light of the judicial decisions, the question of the surname of the child will be examined.

Child’s Surname, Women’s Surname, Paternity, Equality, Prohibition of Discrimination.

GİRİŞ

Kişilerin toplumsal hayatta diğer bireylerden ayrılmasını sağlayan ve kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarından olan ad ve soyadı, şahıs varlığı hakları kapsamında yer alan kişilik hakkı çerçevesinde korunmaktadır. Hukukumuzda ad ve soyadının kazanılması, farklı düzenlemelere tabidir, zira ad, en basit tanımı ile anne ve babanın velayet hakkı kapsamında seçimlerine bağlı iken; çocuğun soyadı ise soybağına bağlıdır. Buna göre de mevcut düzenlemeye göre, çocuk ailenin adı olan babanın soyadını alır ve bu soyadı evliliğin sona ermesinden etkilenmeksizin çocuğun soyadı olarak kalmaya devam eder.

Kadınların kişilik haklarının bir parçası olan soyadlarını, evlendiklerinde, evlendikleri erkeğin soyadını almak suretiyle değiştirmek zorunda bırakılmaları hem öğretiyi hem de ulusal ve uluslararası yargı makamlarını fazlaca meşgul eden ve hâlâ da meşgul etmeye devam eden konulardan biridir. Zira bu hususlarda cinsiyete dayalı olarak farklı muamele söz konusudur. Kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı düzenlemesi, aile adının kocanın soyadı olacağını ve bunun aksine başka bir soyad seçilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Dahası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Ünal Tekeli v. Türkiye kararında, Türkiye’nin, Avrupa Konseyine üye ülkeler arasında, kadınları evlenince kocalarının soyadını almaya zorlayan tek ülke konumunda olduğu ifade edilmektedir.

Aile adının kocanın soyadı olacağı şeklindeki emredici düzenleme yalnız kadını değil, aile birliği içerisinde doğan çocukların soyadını da doğrudan etkilemektedir. Bu itibarla kadının soyadı ve bunun uzantısı olan çocuğun soyadı meseleleri hukukumuzda birbiriyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Soyadının değişmezliği kural olsa da haklı sebepler söz konusu olduğunda hâkimden soyadının değiştirilmesinin istenmesi mümkündür. Ancak velayet hakkı sahibi olan annenin soyadının çocuğa verilmesi taleplerinin bu kapsamda değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorunu, velayete bağlı olarak çocuğun soyadının değiştirilemeyeceği zira soyadının velayet hakkından değil soybağından kaynaklandığı hususları gözetildiğinde, konuya dair verilen farklı yargı kararlarının da etkisi ile öğretide tartışılan bir konudur.