Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İstinaf Yargılaması Sonucu Verilen Kararların Kanun Yolu Denetimi

Reviewing the Judgments of the Court of Regional Court of Appeals on Facts and Law

Ezgi ÇIRAK

İstinaf kanun yolunun yürürlüğe girmesiyle birlikte ceza muhakemesi sistemimiz üç dereceli bir muhakeme sistemine dönüşmüştür. İstinaf kanun yolunda ilk derece mahkemesinin kesin nitelikte olmayan son kararlarına karşı hukuki incelemenin yanında, maddi inceleme de yapılarak bir öğrenme muhakemesi yürütülmektedir. İstinaf mercii yalnızca ret ve onama kararı veren bir kanun yolu merci olmayıp, ilk derece mahkemesinin kararını değiştirebilmektedir. Bu bakımdan istinaf kararlarının kanun yolu denetimi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, istinaf yargılaması sonucunda bölge adliye mahkemesinin verdiği kararların kanun yolu denetiminin ne şekilde yapıldığı, hangi kararlara karşı hangi kanun yoluna başvurulabileceği ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu hususa ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan düzenlemeler sistematik bir şekilde ele alınmadığı için bu çalışmada kanun yolları açısından kabul edilen olağan ve olağanüstü kanun yolları ayrımı esas alınarak inceleme yapılacaktır. Bu bakımdan olağan kanun yolları arasında olan itiraz ve temyiz ile olağanüstü kanun yolları arasında yer alan bölge adliye mahkemesi cumhuriyet başsavcılığının itirazı, kanun yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesine ilişkin hususlar bölge adliye mahkemesi kararlarıyla sınırlı olacak şekilde ele alınacaktır.

Kanun Yolları, İstinaf, Temyiz, İtiraz, Yargılamanın Yenilenmesi, Kanun Yararına Bozma.

The Turkish criminal procedure system has developed a three level system after the Regional Courts of Appeals came into force. At the appellate process, final and indefinite judgments of trial courts may be examined on factual and legal grounds. The Regional Courts of Appeals may not only overrule or uphold a trial court judgment but also may alter it. In this regard, the review of Regional Courts of Appeals judgments is of paramount importance. This study examines judicial review procedures for the Regional Courts of Appeals judgments, the types of judgments that can be appealed against, and how appeals can be made. Since relevant legislations in the Turkish Criminal Procedure Code are nonsystematic, this study is based on the distinction between the ordinary and extraordinary appeal procedures.

Appeal, Regional Courts of Appeals, Objection, Retrial, Reversal for the Sake of Law.

GİRİŞ

Muhakeme sırasında davaya bakan mahkemenin maddi olaylara ilişkin olarak ya da hukuki bir değerlendirmeye ilişkin hata yapması olasıdır. Bu hataların düzeltilmesi, maddi gerçeğe en uygun kararın verilebilmesi, somut olayda yargılanan kişi açısından en adaletli sonuca ulaşılabilmesi için hukuki denetim yolunun öngörülmüş olması gereklidir. Bu amaçla ceza muhakemesinde kanun yolları düzenlenmiştir. Nitekim ceza muhakemesinde kanun yollarına başvuru hususu Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nde1 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 7 Numaralı Protokolü’nde2 açıkça düzenlenmiştir.

Kanun yolları başvuruya konu olan kararın kesinleşmiş olup olmaması açısından ikiye ayrılmaktadır. Kesinleşmemiş karara karşı başvurulabilen kanun yolları olağan kanun yolları olarak adlandırılan itiraz, istinaf ve temyizdir. Kesinleşmiş kararlara karşı başvurulabilen olağanüstü kanun yolları ise Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, kanun yararına bozma, yargılamanın yenilenmesidir3.

Olağan kanun yollarından biri olan istinafa başvurulabilecek kararlar, ilk derece mahkemesinin hüküm niteliğindeki kararlarıdır.4 Ayrıca hükümden önce verilen ve hükme esas teşkil eden bazı ara kararlar da hükümle birlikte istinafa konu olabilmektedir.5 Ancak ilk derece mahkemesinin her türlü kararına karşı istinafa gitmek mümkün değildir. Kanun koyucu yargılamanın hızlandırılması ve usul ekonomisi ilkeleri açısından bazı hafif nitelikteki kararlara karşı kanun yoluna başvuruyu sınırlamıştır. İstinafa başvurulamayacak ilk derece mahkemesi kararlarını da CMK’nın 272. maddesinde tahdidi olarak saymıştır.