Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdarenin Kusursuz Sorumluluğu Kapsamında Mesleki Risk İlkesi

The Principle of Occupational Hazard within the Context of Strict Liablity of Administration

Melike Özge ÇEBİ BUĞDAYCI

İdarenin kusursuz sorumluluğu kapsamında değerlendirilen mesleki risk ilkesi uyarınca, yürütülen kamu hizmetinin bünyesinde taşıdığı riskler nedeniyle kamu personelinin uğradığı zararlar, idarenin hiçbir kusuru olmasa dahi tazmin edilmektedir. Hukukumuzda terörle mücadele, askerlik gibi riskli mesleklerde görev yapanların zararlarının idarece giderilme esaslarını düzenleyen yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak idarenin yürüttüğü her bir kamu hizmetinin bünyesinde farklı riskler taşıdığı göz önünde bulundurulduğunda, bu hizmeti yürüten kamu personelinin uğradığı zararların herhangi bir yasal düzenleme olmasa da mesleki risk ilkesi kapsamında giderilmesi, hukuk devletinin bir gereğidir. İdarenin personeli olmasa da, bir kamu hizmetinin yürütülmesine geçici olarak katılan kimselerin de, bu hizmetin taşıdığı risk nedeniyle zarara uğraması halinde, bu zararın da mesleki risk ilkesi uyarınca giderilmesi gerekmektedir.

Kusursuz Sorumluluk, Risk İlkesi, Mesleki Risk İlkesi, Kamu Personeli, Fiili Memur.

In accordance with the principle of occupational hazard, which is considered within the scope of the strict liability of administration, the damages of public servant are compensated by administration even if there is no administrative misconduct, because of the risks that the public service carries out. In Turkish law, there are legal regulations regulating the principles of indemnification the damages of those working in risky professions such as fighting against terrorism and military services. However, considering that each public service is carried out by the administration carries different risks within its structure, it is a requirement of the rule of law to compensate the damages of public servant within the scope of the principle of occupational hazard, even if there is no legal regulation. If the person participating in public service is harmed because of the risks of public service, this loss should be compensated by administration according to the occupational hazard principle even if he/she is not a public servant.

Strict Liability, Risk Principle, Principle of Occupational Hazard, Public Servant, Officer De Facto.

GİRİŞ

İdarenin eylem ve işlemleri nedeniyle kişilerin zarara uğraması halinde, bu zararın idare tarafından tazmin edilmesi, başka bir ifadeyle idarenin mali sorumluluğu, yalnızca kusur ekseninde değerlendirilmemektedir. Kamu hizmetlerinin çeşitlenmesi ve idarenin faaliyet sahasının genişlemesi ile idarenin kusuru olmadan da ortaya çıkan zararlardan objektif sorumluluk ilkelerine göre sorumlu tutulması gerektiği kabul görmektedir. İdarenin kusursuz sorumluluğu kapsamında değerlendirilen mesleki risk ilkesi de, yürütülen bir kamu hizmetinin bünyesinde taşıdığı riskler nedeniyle kamu personelinin uğramış olduğu zararların idare tarafından bir kusur şartı aranmaksızın giderilmesini öngörmektedir.

Bu çalışma kapsamında öncelikle, kusursuz sorumluluk kavramına kısaca değinildikten sonra, kusursuz sorumluluk kapsamında karşımıza çıkan bir ilke olarak mesleki risk ilkesinden ne anlaşıldığı, bu ilkeye hangi şartların varlığı halinde başvurulabileceği, bu şartların neleri kapsadığı, Türk hukukunda mesleki riske ilişkin yasal düzenlemeler ve yargı kararları ekseninde izah edilmeye çalışılacaktır. Ardından mesleki risk nedeniyle ortaya çıkan zararların tazmini meselesine değinilecek ve son olarak fiili memur olarak ifade edilen, kamu hizmetine geçici ve gönüllü katılan kimselerin, katıldıkları hizmet dolayısıyla bir zarara uğramaları halinde, bu zararların da mesleki risk ilkesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği meselesi üzerinde durulacaktır.

I. İDARENİN KUSURSUZ SORUMLULUĞU

19. yüzyılla birlikte yaşanan ekonomik gelişmeler, sanayi devrimi, hızlı makineleşme, yeni enerji kaynaklarının keşfedilmesi, şehirleşmenin ve nüfus artışının hızlanması, sanayileşme ile birlikte tehlikelerin artması karşısında kişilerin yüzleşmek durumunda kaldığı zararlarda da artış gündeme gelmiş ve kusura dayalı sorumluluk, uğranılan zararların giderilmesi noktasında yetersiz hale gelmiştir1. İşte bu noktada, idarenin belli koşulların varlığı halinde kusuru olmadan da sorumlu tutulması esası benimsenmeye başlamıştır.