Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Bédat/İsviçre Kararı Hakkında Bir Değerlendirme

A Review of the European Court of Human Rights Case of Bédat v. Switzerland

Ayla ÇALIŞKAN

Basın özgürlüğü demokratik bir toplumun en önemli unsurlarından biridir. Bu özgürlük hem halkı ilgilendiren haber ve görüşleri iletme özgürlüğünü hem de halkın bu bilgi ve görüşleri alma hakkını kapsamaktadır. Dolayısıyla basının hiçbir engelle karşılaşmadan haberleri iletme, denetim ve eleştiri görevlerine yerine getirmesi gerekmektedir. Ancak kimi durumlarda basın özgürlüğü ile üçüncü kişilerin özellikle adil yargılanma ve özel hayata saygı haklarının çatıştığı görülmektedir. Hakların çatıştığı durumlarda yargı organlarına düşen hakların koruduğu menfaatler arasında adil bir denge kurmaktır.Çalışmamızda, basının kamuoyunu bilgilendirme ve kamuoyunun bilgi alma hakkı ile soruşturmanın gizliliği ilkesi ile korunmak istenen menfaatlerin karşı karşıya olduğu durumlarda çatışan menfaatler arasında nasıl bir denge kurulması gerektiğini tartışan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin 56925/08 başvuru numaralı ve 29.03.2016 tarihli Bédat/İsviçre Kararı incelenecektir.

Basın Özgürlüğü, Soruşturmanın Gizliliği, Adil Yargılanma Hakkı, Özel Hayata Saygı Hakkı, Hakların Çatışması.

Freedom of the press is one of the most important elements of a democratic society; this includes both the freedom to convey news and opinions concerning the public and the public’s right of access to such information and opinions. Therefore, the press must be allowed to fulfil the duties of transmitting news, supervision and criticism unhindered. However, in some cases freedom of the press conflicts with third parties’ right to a fair trial and respect for private life. In case of conflict of rights, it is important to establish a fair balance between these rights which are protected by the judiciary.This study examines, the Bédat v. Switzerland judgment of the European Court of Human Rights, application number 56925/08 dated 29.03.2016. This case discusses how to balance the conflicting interests in case where the right of the press to inform the public and the right of the public to receive information confront the interests of the principle of confidentiality of official investigation.

Freedom of the Press, Confidentiality of Investigation, Right to a Fair Trial, Right to Respect for Private Life, Conflict of Rights.

I. Olayın Özeti

Gazeteci olan başvuran Arnaud Bédat, 15 Ekim 2003’te L’Illustré adlı günlük bir dergide “Lozan Köprüsünde Facia- Dikkatsiz Sürücünün Hikayesi- Çılgın Sürücünün Sorgulanması” (“Tragedy on the Lausanne Bridge - the reckless driver’s version - Questioning of the mad driver”) başlıklı bir makale yayımlamıştır. Söz konusu makale, 8 Temmuz 2003 tarihinde meydana gelen bir kazada 3 kişinin ölümüne 8 kişinin de yaralanmasına neden olduktan sonra kendisini Lozan Köprüsü’nden atan motosiklet sürücüsü M.B hakkında ceza yargılaması başlatılmasına ilişkindir. Başvuran tarafından yayımlanan bu makalede, polis memurları ile soruşturma hâkimi tarafından olaya ilişkin sorulan sorular ile M.B’nin verdiği cevapların özeti, M.B tarafından soruşturma hâkimine gönderilen mektuplara ait fotoğraflar ve M.B’nin doktoru ve karısına ait ifadeler yer almaktadır.

Söz konusu makalenin yayımlanmasından sonra soruşturma makamları, soruşturmaya ait gizli belgeleri yayımladığı gerekçesiyle başvuran hakkında ceza muhakemesi başlatmışlardır. 23 Haziran 2004 tarihinde soruşturma hâkimince başvuran bir ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir ancak cezası ertelenmiştir. Başvuranın söz konusu cezaya itiraz etmesi üzerine, bir aylık hapis cezası 4.000 İsviçre Frank olarak para cezasına çevrilmiştir. Başvuran karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuşsa da, bu başvurusu Vaud Kantonu Temyiz Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Temyiz başvurusu reddedilen başvuran Federal Mahkemeye bir temyiz başvurusunda daha bulunmuştur Ancak bu başvurusu da reddedilmiştir.

II. Mercilerin Çözüm Şekli

Mahkeme, söz konusu kazanın kamuoyunun ilgisini çekmekle birlikte sadece kaza olarak nitelendirileceğini, Lozan nüfusunun bir kısmı üzerinde soruşturmanın akıbeti hakkında bilgilendirmeyi haklı kılacak toplu bir travma meydana getirmediğini, dolayısıyla bu makalede yer alan soruşturmaya ait gizli bilgilerin yayımlanmasında tek başına açık bir kamu yararının bulunmadığını ifade etmiştir.