Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticarî Borçlara Kefalet Hâlinde Ticarî İşlerde Teselsül Karinesinin (TTK m. 7), Müteselsil Kefil Sıfatının El Yazısıyla Belirtilmesini Arayan TBK m. 583 Hükmü Karşısında Uygulanabilirliği

The Applicability of Presumption of Solidarity in Business Transactions (Art. 7 Turkish Commercial Code) in Case of a Surety to a Commercial Debt Against Art. 583 Turkish Code of Obligations, Which Requires the Capacity of Joint Surety to be Indicated in Own Handwriting of the Surety

Mehmet Çelebi CAN, Fahri Erdem KAŞAK

TBK m. 583/I hükmü, kefilin müteselsil kefil olabilmesi için bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesini aramıştır. TTK m. 7 hükmü ise ticarî borçlara kefalet hâlinde aksi kanunda veya sözleşmede öngörülmemişse müteselsil kefaletin söz konusu olacağını düzenlemiştir. Bu bakımdan ticarî borçlara kefalet hâlinde TBK m. 583/I hükmü ile TTK m. 7/II hükmü birbirinden farklı düzenlemeler içeriyor gibi gözükmektedir. Kanaatimiz hem eski kanun - yeni kanun hem genel kanun - özel kanun ilişkileri çerçevesinde TTK m. 7 hükmünde düzenlenmiş teselsül karinesinin uygulanacağı yönündedir. Şu hâlde ticarî bir borca kefalet hâlinde kefil, müteselsil kefil olmadığını açıkça belirtmemişse veya kanunlarda istisnaî bir düzenleme mevcut değilse, teselsül karinesi marifetiyle müteselsil kefil olarak sorumlu tutulmalıdır.

Müteselsil Kefil, Teselsül Karinesi, Kefalet Sözleşmesi, Eski Kanun - Yeni Kanun İlişkisi, Genel Kanun - Özel Kanun İlişkisi.

Art. 583/I Turkish Code of Obligations requires for the surety to indicate in his/her own handwriting that he/she is a joint surety or an equivalent phrase of this expression in order to become a joint surety. Art. 7 Turkish Commercial Code stipulates that in case of surety to commercial debts, there will be joint surety unless otherwise is foreseen in law or contract. In this respect, Art. 583/I Turkish Code of Obligations and Art. 7 Turkish Commercial Code seem like to contain different regulations in case of surety on commercial debts. In our opinion presumption of solidarity, regulated in Art. 7 Turkish Commercial Code, will be enforced within the relationships of both lex priori - lex posterior and lex generalis - lex specialis. In the case of a surety to a commercial debt, unless the surety clearly states that he/she is not a joint surety or there is an exceptional regulation in law, the surety should be held responsible as a joint surety by means of the presumption of solidarity.

Joint Surety, Presumption of Solidarity, Contract of Surety, Lex Priori - Lex Posterior Relationship, Lex Generalis - Lex Specialis Relationship.

Giriş

Geniş bir uygulama alanına sahip olan kefalet sözleşmesi, TBK hükümleriyle ciddi değişikliklere uğramıştır. Anılan değişiklikler arasında, kefilin korunması amacıyla kefalet sözleşmesinin şekline ilişkin TBK m. 583 hükmünde gerçekleştirilenler büyük önem arz etmektedir. Bahis konusu hükme göre kefil; sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu hususu kefalet sözleşmesinde el yazısıyla belirtmelidir. Çalışma, söz konusu şekil gerekliliklerinden sadece müteselsil kefaletle ilgili kısma odaklanmıştır.

Adi bir borca kefalet hâlinde kefilin müteselsil kefil olabilmesi, TBK m. 583/I gereğince müteselsil kefil sıfatını veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesine bağlıdır. İlk bakışta ticarî bir borca kefalet bakımından da aynı esasın uygulanacağı düşünülebilir. Ancak TTK m. 7/II hükmü, TTK m. 7/I düzenlemesine yaptığı göndermeyle, ticarî borçlara kefalet hâlinde Kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmedikçe, hem asıl borçlu ile kefil hem kefiller arasındaki ilişkilerde müteselsil sorumluluğu kabul etmiştir.

TTK m. 7 hükmünde yer alan teselsül karinesi sayesinde ticarî borçlara kefalet hâlinde, kural olarak müteselsil kefalet söz konusu olur. TBK m. 583/I ile TTK m. 7/II hükümlerinden hangisinin uygulanacağı, açıkça müteselsil olduğu belirtilmeyen kefalet sözleşmelerinde kefilin adi kefil mi, yoksa müteselsil kefil mi olacağını tayin eder. TBK m. 583/I ile TTK m. 7/II hükümleri arasında ileri sürüldüğü gibi bir uyumsuzluğun bulunmadığı, anılan hükümlerin düzenleniş amaçlarına bakıldığında keyfiyetin açıkça ortaya çıktığı, bunun için de eski kanun - yeni kanun ile genel kanun - özel kanun ilişkilerinden yararlanılabileceği değerlendirilmektedir.1