Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tasarrufun İptali Davası Borçlunun Mirasçılarına Karşı Açılabilir mi?

Hasan Ali KAPLAN

Bu çalışmada öncelikle tasarrufun iptali davası nın kimlere karşı açılacağı incelenmiştir. Ardından, borçlunun mirasçılarına karşı tasarrufun iptali davasının açılabilip açılamayacağı tartışılmıştır. Bu konuda öğretide ileri sürülen görüşlere ve Yargıtay kararlarına yer verilmiş ve görüşümüz belirtilmiştir.

Tasarrufun İptali Davası, Borçlu, Mirasçı, Aciz Belgesi, Mirasın Reddi.

In this study, to whom the cancellation of disposal cases will be sued against is examined. Then, if the cancellation of disposal cases can be sued against the heirs of the debtor is discussed. In this regard, the opinions brought forward in the doctrine and the Supreme Court decisions are evaluated.

Cancellation of Disposal Case, Debtor, Heir, Certificate of Insolvency, Disclaimer of Inheritance.

I. GENEL OLARAK TASARRUFUN İPTALİ DAVASI VE AMACI

Tasarrufun iptali davası İcra ve İflâs Kanunumuzda1 (İİK) m. 277-284 arasında düzenlenmiş olup, Kanunumuzun 277. maddesinde “İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir” ifadesi yer almaktadır. Kanunun bu hükmünde, “tasarrufların butlanından” söz edilmekle birlikte, burada gerçek anlamda bir butlan bulunmamaktadır. Nitekim tasarrufun iptali davasının sonunda, davaya konu malvarlığı değeri borçlunun hâkimiyet alanına dönmemekte, yalnızca davacı alacaklıya üçüncü kişinin mülkiyetinde bulunan malvarlığı değerlerini cebri icra aracılığıyla satarak elde edilen para ile alacağını tahsil etmesi olanağı tanınmakta, alacağın tahsilinden sonra artan para da borçluya değil, üçüncü kişiye verilmektedir. Bu nedenle tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından üçüncü kişilere devredilen malvarlığı değerlerinin, cebri icra sahasına dâhil edilebilmesi amacıyla, alacaklıya tanınan bir hukuki olanak şeklinde tanımlanabilir.

İİK m. 277 “İptal Davası ve Davacılar”, m. 278 “İvazsız Tasarrufların Butlanı”, m. 279 “Acizden Dolayı Butlan”, m. 280 “Zarar Verme Kastından Dolayı İptal”, m. 281 “İptal Davalarında Yargılama Usulü”, m. 282 “İptal Davasında Davalı”, m. 283 “İadenin Şümulü” ve m. 284 “Hak Düşürücü Müddet” kenar başlığına sahiptir.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un2 m. 24 vd. hükümlerinde de (m. 1/f.1’e göre amme alacağı sayılan alacaklarla ilgili), tasarrufun iptali davası açılabileceği belirtilerek ayrıntılı hükümler getirilmiştir3. Ayrıca çeşitli kanunlarda da bazı alacakların 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edileceği öngörülmüştür. Örneğin; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu4’nun m. 101/f.3 ve m. 132 hükümlerinde belirtilen alacaklar 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilebilecektir. Bu nitelikteki hükümlerle, 6183 sayılı Kanuna göre “amme alacağı” sayılamayan alacaklar, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilebilme olanağına kavuşmakta ve bu alacaklar için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre iptal davası da açılabilmektedir.