Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Roma Hukuku’nda Kazandırıcı Zamanaşımı (Usucapio) ve Türk Hukuku’na Etkisi

Usucapition (Prescription) in Roman Law and Effect on Turkish Civil Law

Ayşe ARAT

Roma Hukuku, usucapio kurumunu, temel olarak zilyetliğin korunması ve mülkiyetin ispatının kolaylaştırılması çerçevesinde, kamu düzeni amacı ile ihdas etmiştir. Bu yolla mülkiyetin kazanılabilmesi için zilyetlik, eşyanın niteliği, iyiniyet ve süre ile ilgili birtakım şartlar bulunmaktadır. Söz konusu şartlar bir araya geldiğinde eşyanın zilyedi, mülkiyeti kazanmaktadır. Kazandırıcı zamanaşımı, İsviçre-Türk Hukuku’nda da düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin Roma Hukuku ile paralel olduğu görülmektedir. Çalışmada Roma Hukuku’nda kurumun önemi, şartları ve sonuçları incelenmiş, bunun Türk Hukuku’na etkisi değerlendirilmiştir. Bu etki değerlendirilirken Roma Hukuku’ndan ayrılan noktalar üzerinde durularak, bunun isabetli olup olmadığı da tartışılmıştır.

Usucapio, Kazandırıcı Zamanaşımı, Olağan Kazandırıcı Zamanaşımı, Olağanüstü Kazandırıcı Zamanaşımı, Roma Hukuku.

Roman Law established usucapio for the purpose of public order, mainly within the framework of the protection of possession and facilitating the proof of property. In order to acquisition ownership in this way, there are certain conditions regarding possession, quality of property, goodness and duration. When these conditions come together, the owner of the goods gains ownership. Prescription is also regulated in Swiss-Turkish Civil Law. It is seen that these regulations are in parallel with Roman Law. In this study, the importance, conditions and results of the institution in Roman Law were examined and its effect on Turkish Law was evaluated. While evaluating this effect, the points separated from Roman law were emphasized and it was discussed whether this was correct or not.

Usucapition, Prescription, Positive Prescription, Acquisitive Prescription, Extraordinary Prescription, Ordinary Prescription, Roman Law.

I. Giriş

Kazandırıcı zamanaşımı (usucapio), Roma Hukuku’nda mülkiyetin kazanılmasını sağlayan yollardan biriydi.1 Buna göre bir eşyanın zilyetliği belirli bir süre devam ettirilirse, onun mülkiyeti kazanılabilirdi. Zilyetlik genellikle mülkiyetin göstergesi olmakla birlikte böyle olmadığı durumlarla da karşılaşılabilmekteydi. Bu tarz ihtimallerin kazandırıcı zamanaşımı yoluyla düzeltilmesi ve bir şeyin kime ait olduğuna ilişkin ihtilafların çözülmesi, belirsizliğin giderilmesi, kurumun ortaya çıkış amacını teşkil etmekteydi.2 Böylece malı elinde bulunduran kişi, kendinden önce malı elinde bulunduran kişilerin gerçek malik olup olmadıklarını araştırmak zorunda kalmadan, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla malik bulunduğunu ispat edebilmekteydi.3

Roma Hukuku’nda ilk defa XII Levha Kanunu’nda, kazandırıcı zamanaşımı kavramına rastlanmaktadır. Bu kanunla kabul edilen kurum, zaman içinde özellikle süre ve kapsam bakımından değişikliklere uğramış, Iustinianus döneminde ise son şekline ulaşmıştır.4

II. Kavram

Usucapio, Latince usus ve capio kelimelerinden oluşmaktadır. Usus, kullanma, capio (capere) ise iktisap etmek, kazanmak anlamına gelmektedir.5 Bu iki kelimenin birleşmesiyle oluşturulan usucapio, zilyetlik yoluyla mülkiyetin kazanılması anlamını taşımaktadır.6 Roma hukukunda bu kurum, özellikle bazı durumlarda etkin olarak kullanılıyordu. Bunlardan biri mülkiyetin ispatı hususuydu. Kendisine karşı istihkak davası açılan kişi, zamanaşımı süresinin geçtiğini ileri sürebilirdi. Zira belirli süre malın zilyedi olan kişi, kendisinden önceki zilyetlerin hukuki durumlarını araştırmak zorunda olmadan, usucapio ile malik olduğunu ispatlayabiliyordu.7 Aynı şekilde kimsenin sahip olduğu haktan fazlasını devredemeyeceği8 kuralının bir istisnası olarak usucapiodan yararlanılıyordu. Buna göre bir malı malik olmayan kimseden alan kişi, iyiniyetli olsa bile onun mülkiyetini kazanamazdı. Kural bu olmakla birlikte, usucapio zilyetliği devralan kişinin iyiniyetli olması ve belirli bir süre zilyet kalması kaydıyla mülkiyetin geçmesini sağlıyordu.9 Bundan başka bir malın mülkiyetinin geçerli olmayan şekilde devrinde, sahibi tarafından kaybedilen veya terkedilip terkedilmediği şüpheli olan malların kazanımında da usucapiodan yararlanılıyordu. Zira bu hallerde mülkiyet geçerli biçimde başkasına devredilmediği için karşı tarafa geçmiyordu ancak zilyetliği devralan kişi kazandırıcı zamanaşımı ile bunu sağlayabiliyordu.10