Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu Kapsamında Siber Saldırıların Değerlendirilmesi

An Evaluation of Cyber Attacks as Crimes of Aggression in International Law

Erdi ŞAFAK

Uluslararası hukuk en genel tanımı ile uluslararası toplumun hukukudur. Uluslararası toplumun kurallarının oluşturulması ve bu kurallara uyulması noktasında ciddi eleştirilere maruz kalan uluslararası hukuk, uygulanabilirliği tartışılıyor olsa da önemli konuları çalışma alanı olarak güncellemeye devam etmektedir. Uluslararası hukuk bağlamında, uluslararası yargı organı olan Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Mahkemenin statüsüne ilişkin hazırlık çalışmalarında, saldırı ve saldırı suçu kavramları ile ilgili bazı düzenlemeler yapılmış bu iki kavram bazı tartışmalara yol açmıştır. Saldırı suçunun tanımına ilişkin yapılan değerlendirmeler çerçevesinde hangi tür eylemlerin saldırı suçu teşkil edeceği ve saldırı suçu sonucunda yargılanmanın ne şekilde gerçekleşeceği de yine önemli tartışma konuları arasında yer almıştır. Bu noktadan hareketle çalışmamızda siber saldırıların uluslararası hukukta saldırı suçu teşkil edip, etmeyeceği meselesini irdelemeye çalışacağız. Siber saldırıların, saldırı suçu teşkil etmesi durumunda meşru müdafaa hakkı ve siber saldırı suçuna ilişkin yargı meselesi de çalışmamızın diğer başlıca inceleme konuları arasında yer alacaktır.

Uluslararası Hukuk, Silahlı Çatışmalar Hukuku, Siber Saldırı Suçu, Siber Saldırılar.

In essence, international law is the law of the international community. While criticised for establishing rules for the international community but more so for the implementation and oversight of these rules, international law nonetheless continues to include a number of important topics within its expanding remit. In international law, the interpretations of aggression and crime of aggression have undergone some changes with regards to the work of the International Criminal Court (ICC) - the international judicial body - and in particular during the preparatory work regading the status of the Court which led to important debates on the definition of these two terms. These dabates have also included the types of actions that would constitute aggression and the specific terms of trial following the crime of aggression. In this context, this study aims to discuss whether cyber attacks constitute acts of agression in international law. The study also considers the specific ways the right of self defense could apply and the types of judicial action that could be taken in cases of a cyber attack.

International Law, Law of Armed Conflicts, Crime of Cyber Attack, Cyber Attacks.

Giriş

Uluslararası hukuk en genel tabiri ile uluslararası toplumun hukukudur. Uluslararası toplum, yalnızca devletlerden oluşmamaktadır. Uluslararası örgütler ve uluslararası hukuk kişileri de uluslararası toplumun birer parçasını oluşturmaktadırlar. Bu bağlamda uluslararası hukuk saymış olduğumuz bu grupların arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Uluslararası hukukun temel ilkelerinden olan “kuvvet kullanma yasağı” Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşmasının 2/4’üncü1 maddesinde düzenlenmiştir. BM Antlaşması kuvvet tehdidine ya da kuvvete başvurulmasını genel olarak yasaklarken, kuvvet kullanmanın haklı olduğu bazı durumlar da sınırlı olarak sayılmıştır. Bu durumların ortak özelliği savunma maksatlı olmaları iken, hukuka aykırı kuvvet kullanma durumlarının ortak niteliği ise saldırı maksatlı olmalarıdır. Uluslararası hukukta kuvvet kullanma yasağının ihlalinin ne tür hukuksal sonuçlara yol açtığı meselesi de, kuvvet kullanma yasağına paralel gelişmiştir. Silahlı kuvvet kullanma yasağının ağır bir ihlali olan saldırı eylemi, devletin hukuka aykırı bir eylemi olup, devletin uluslararası sorumluluğuna yol açmaktadır.2 Saldırı suçu ile ilgili yapılan farklı tanımların ortak özelliği, saldırı eyleminin silahlı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği şeklindedir. Bu noktadan hareketle biz de günümüzde yaşanan teknolojik gelişmelere paralel olarak, bir silah gibi kullanılmaya başlanan siber saldırıların uluslararası hukuk çerçevesinde saldırı suçu teşkil edip, etmeyeceği meselesini irdelemeye çalışacağız. Siber saldırıları, silahlı çatışmalar hukuku kapsamında bir silah olarak değerlendirmek mümkün müdür? Siber saldırıların silahlı bir eylem niteliği oluşturması durumunda uluslararası hukukta saldırı suçu teşkil edecek midir? Saldırı suçunun oluşması durumunda BM 51. maddesinde düzenlene meşru müdafaa hakkı ne şekilde işleyecektir? Siber saldırı suçunu işleyen devlet ya da devlet görevlileri nasıl yargılanacaktır? Çalışmamız bu sorular çerçevesinde, siber saldırı suçunun uluslararası hukuk açısından incelenmesi üzerine olacaktır.

İnternetin kullanımının yaygınlaşması ile birlikte, iletişim imkân ve kabiliyetlerinde görülen gelişim, küreselleşmenin bir sonucu olarak günlük ve sosyal hayatta çeşitlilik, teknolojik yenilikler ile birlikte internet üzerinden yayılan zararlı yazılımlardaki artış “siber ortam” ve “siber güvenlik” şeklinde tanımlanan yeni kavramların tartışılmasına neden olmuştur.3 Teknolojinin gelişmesi ile paralel olarak gelişen “siber saldırı” imkânları ise siber ortamda hem bireyler açısından hem de devletler açısından önemli bir sorun halini almıştır. Estonya, Gürcistan ve son olarak İran’da yaşanan “siber saldırı” vakaları, konunun kuvvet kullanma, meşru müdafaa ve saldırı suçu gibi kavramlar çerçevesinde çalışılması ihtiyacını gündeme getirmiştir. Son dönemde birçok devlet kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarına ek olarak, siber komutanlıklar kurma yoluna gitmişledir. Kurulan siber ordular çerçevesinde gerçekleşecek bir siber savaş durumunda, uluslararası hukuk kurallarının ne şekilde uygulanacağı önemli bir sorun halini almıştır.

Çalışmamız genel olarak iki başlıktan oluşacaktır. İlk bölümde “siber” kavramı ile ilgili literatürde var olan çeşitli kavramları açıklamaya çalışacağız. İkinci bölümde ise uluslararası hukuk çerçevesinde siber saldırıların saldırı suçu teşkil edip etmeyeceği meselesi incelenmeye çalışılacaktır. Bu başlık altında da saldırı suçu kavramı açıklanacak olup, siber saldırıların saldırı suçu teşkil etmesi durumunda, meşru müdafaa hakkının ne şekilde işleyeceği, siber saldırılarda, saldırıların isnat edilebilirliği ve siber saldırı suçu çerçevesinde yargı mekanizmasının işleyişi konusunu açıklamaya çalışacağız.

I. “Siber” Kavramı ve Bu Kavrama İlişkin Diğer Temel Kavramlar

Bilim dünyasındaki gelişme bilgiyi, fiziksel dünyadan elektronik dünyaya doğru hızlı bir şekilde taşımaktadır. Esasen “sibernetik”4 (cybernetics) kelimesinin bir ön eki olan “siber” sözcüğü, aynı zamanda kelimeyi kısaltmak amacıyla da kullanılmaktadır.5“Sibernetik” kavramı Türk Dil Bilgisi sözlüğünde “Güdüm Bilimi” olarak ifade edilmekte olup, “Güdüm Bilimi” ise “Bilişimde, bir olaylar dizisini, bir süreci veya bir aracı yöneltme ve düzenlemeyle ilgili işlevlerin bütünü” olarak ifade edilmektedir.6

Siber kavramı, bir ağa bağlı olarak kullanılan tüm elektronik cihazların bütünü şeklinde tanımlanmaktadır.7 Türkçede bu kavramın karşılığında genellikle “bilişim” kelimesinin kullanıldığı da görülmektedir. Bilişim kavramının tanımı ise; “İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, enformatik”8 şeklindedir.

“Bilişim” kavramı “siber” kavramının ötesinde bir anlamı işaret etmekte olup, bilişim ve siber kavramları zaman zaman birbirinin yerine kullanılabilmektedir. Ancak iki kavram arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. “Siber”, bilgisayar ve ağlarını içeren kavram ya da varlıkları tanımlamak için kullanılırken, “bilişim” ise daha çok bilginin elektronik makineler aracılığıyla sanal ortamda işlenmesi şeklinde ifade edilmektedir. Başka bir deyişle “siber” kavramı ile bilgisayar ve buna bağlı elektronik sistemlerin bulunduğu ortam ifade edilmekte olup, “bilişim” ile de bu ortamdan etkin olarak faydalanma ve bu ortam aracılığıyla bilgi üretilmesi gibi anlamların çıkarılabilmesi mümkündür.9

Siber alan dünyadaki tüm bilgisayar ağları ile onların bağlı olduğu ve kontrol ettiği her şeydir.10 Siber alan (cyber space) kelimesi birbiriyle bağlantılı sistem, yazılım, donanım ve insanların iletişim ve/veya etkileşimde bulundukları soyut veya somut alanı tarif etmek için kullanılmaktadır.11

İlgili literatürde siber alan ile ilgili birçok değişik tanım bulunmakta olup, siber alan kavramı siber uzay12 ya da siber ortam13 olarak da ifade edilmektedir. Siber alan terimi ilk kez Amerikalı bilim-kurgu yazarı William Gibson tarafından kullanılmış olup, terim 1982 yılında basılan “Burning Chrome” adlı hikâye kitabında geçmiştir. Gibson, siber alanı, tasarladığı karakterler için şifre maksadıyla “çağrışım yapan ve özellikle anlamsız” bir terim olarak kullanmıştır.14 Akademik literatürde ise siber alan kavramı, her türlü yazılım, donanım ve iletişim altyapısından meydana gelen, birbirine bağlı veya birbirinden bağımsız bilgi sistemlerinin oluşturduğu ortam olarak ifade edilmektedir.15 Siber alan kullanıcılarından, yazılımlardan ve küresel ağlardan oluşan ve elektronik verilere dayalı sanal bir dünyadır. Siber alanın kontrol edilmesi ve yönetilmesi zor olmakla birlikte, şeffaf bir alan olmasına rağmen, sırlarla doludur. Bilinmezlik ve muğlâklar çoktur, bu nedenle tehlikeli ve riskli bir alan olarak da bilinmektedir.16 Kısaca belirtmek gerekirse siber alan, bilgisayar ağlarının oluşturduğu elektronik ortam olarak ifade edilebilir. Siber alan akıllı telefonlar, akıllı televizyonlar, kurumsal bilişim sistemleri ve otomasyonlar ile her geçen gün artan bir hızla büyümeye devam etmektedir.17

Uluslararası hukuk terminolojisinde siber alanın karşılığı tam olarak bulunmamaktadır. Ancak siber alan uluslararası hukuk kurallarının dışındadır denilemez. Zira bir devletin kendi toprakları üzerinde siber altyapıyı ve siber faaliyetleri kontrol edebilme hakkının kaynağı egemenlikten kaynaklanmaktadır. Buradan devamla, bir devletin karasal topraklarında, iç sularında, deniz yetki alanında (deniz yatağı dahil) ve ulusal hava sahasında bulunan siber altyapılar o devletin egemenliği altındadır ve devletler siber alandan da sorumludurlar.