Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan Hakları ve Ceza Hukuku Bağlamında Zihin Kontrolü

Mind Control in Context of Human Rights and Criminal Law

Mehmet ÖGET

Zihin kontrolü, geçmişte bazı bireylerin maruz kaldığı, bu nedenle de davalar açarak, zararlarının tazminini talep ettikleri hala güncelliğini koruyan bir konudur. Fakat zihin kontrolü bir başka yönüyle yalnızca geçmişin konusu değil, teknolojinin gelişmesiyle birlikte geleceğin ve hatta günümüzün konusu haline gelmiştir. Zihin kontrolüne ilişkin teknolojik gelişmelerin suiistimale açık olması, tüm insanlığın sağlığını tehdit eden bir durumdur. Yıllar sonra ortaya çıkan CIA belgeleri, çeşitli savaşlarda, askerlerin zihin kontrolüne maruz kalarak, iradi olarak, yapmak istedikleri eylemlerden farklı eylemler ortaya koyduklarını göstermiştir. CIA tarafından gerçekleştirilen bu eylemlerde LSD (Liserjik Asit Dietilamid) başta olmak üzere diğer halüsinojen, uyuşturucu ve uyarıcı maddeler kullanılarak, zihin kontrolü eylemleri gerçekleştirilmiştir. Zihin kontrolüne maruz kalan bireyler, ancak yıllar sonra bu gerçeğin farkına varmışlar ve manevi zararlarının telafisini talep etmişlerdir. Geçmişte yalnızca özel görevi bulunanlar, askerler ve Nazi deneylerinde kullanılan denekler üzerinde gerçekleştirilen zihin kontrolüne ilişkin proje ve deneyler, teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık boyut ve yön değiştirmiştir. Bu bağlamda artık biyolojik ya da kimyasal silahlar, medya, sinema veya reklamlar dahi kullanılarak, bireylerin, gerçek iradeleri dışında eylemlerde bulunmaları sağlanabilmektedir. Çalışmamızda, “zihin kontrolü” bağlamında, CIA ve Nazi deneylerine ilişkin somut durumlardan söz edilecek, geleceğe yönelik olarak zihin kontrolünün insanlığa etkileri üzerinde durulacak, zihin kontrolünün, ceza hukuku bağlamında hangi suçları oluşturduğu irdelenecek ve zihin kontrolünün, insan haklarına aykırılığı hususu değerlendirilecektir.

Zihin Kontrolü, İnsan Hakları, İşkence Suçu, İnsan Üzerinde Deney, Hukuka Aykırı Delil.

Mind control is still a subject that some individuals have been exposed to in the past, and therefore they claim lawsuits and claim compensation for their damages. But in some other way, mind control is not only the subject of the past, but with the development of technology, it has become the subject of the future and even of today. It is a situation that threatens the health of all humanity. The CIA documents that emerged years later showed that, in various wars, the soldiers were exposed to mind control and this soldiers had done different actions from the actions they wished to do. In these actions carried out by the CIA, mind control actions were carried out, including LSD (Lysergic Acid Diethylamide), other hallucinogens, drugs and stimulants. Individuals that have exposed to mind control, however, have been aware of this fact many years later and demanded compensation for their non-pecuniary damage. In the past, projects and experiments related to mind control performed on only those with special duties, soldiers and subjects used in Nazi experiments have changed dimensions and direction with the development of technology. In this context, biological or chemical weapons, media, cinema or even using advertising, individuals can be made to act outside of their real will. In our study, in the context of mind control, concrete situations related to CIA and Nazi experiments will be discussed, will be focused on the effects of mind control on humanity for the future, will be examined what kind of crimes in the context of criminal law and contradictions about human rights.

Mind Control, Human Rights, Crime of Torture, Experimentation on Human Beings, Illegal Evidence.

Giriş

Naziler Dönemi’nde ve CIA tarafından zihin kontrolü ile ilgili birtakım proje ve deneylerin yürütüldüğü, yıllar sonra ortaya çıkan belgelerle anlaşılabilmiştir. Bu bağlamda, zihin kontrolüne maruz kalan bireyler, ya yapmak istemedikleri eylemleri, zihinleri kontrol altında olduğu için gerçekleştirmişler ya da bu bireylerin deneylerde kullanılmasıyla insan zihninin yapısal olarak nasıl işlediği ve deneylere nasıl tepki verdiği ölçülmeye çalışılmıştır.

İnsan zihninin kontrol altına alınması ve bireylerin, iradeleri dışında farklı eylemlere yöneltilmesi, ceza hukuku ve insan hakları anlamında birtakım ihlal ve sorumluluklar ortaya çıkarabilecek niteliktedir. Nitekim “zihin kontrolü” eylemini gerçekleştiren bir kişi, somut olayın özellikleri ve ifa ettiği görev dikkate alınarak, TCK’nın 84. maddesinde düzenlenen “intihara yönlendirme”, 86. maddesinde düzenlenen “kasten yaralama”, 90. maddesinde düzenlenen “insan üzerinde deney”, 94. maddesinde düzenlenen “işkence” veya 109. maddesinde düzenlenen “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçları nedeniyle cezai yönden sorumlu olabilecektir.

Öte yandan, kişiyi, özgür düşünme ve serbest eylemde bulunma yetisinden yoksun bırakan kişinin ceza sorumluluğu yanında insan hakları bakımından da sorumluluğu bulunacağı açıktır. Zihin kontrolüne ilişkin hiçbir eylem insan hakları ile bağdaşmamaktadır. Bu anlamda Türk Hukuku’nda Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler, bir zihin kontrolü eylemiyle ilgili olarak, “insan hakları ihlalini” açıkça göstermekle birlikte söz konusu ihlaller, hukuki yönden de maddi ve manevi tazminat istemli bir davaya konu olabilecektir.