Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Dava Türünün 
(belirsiz Alacak- Kısmi Dava)
 Hatalı Belirlenmesi Hâlinde
 Mahkemece Yapılması Gereken İşlem

Mehmet Akif TUTUMLU

I. HUKUKİ SORUN

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (HMK), önceki metinden farklı olarak, dava türleri sistematik olarak düzenlenmiştir: Eda davası (m. 105), tespit davası (m. 106), belirsiz alacak ve tespit davası (m. 107), inşaî dava (m. 108), kısmî dava (m. 109), davaların yığılması (m. 110), terditli dava (m. 111), seçimlik dava (m. 112), topluluk davası (m. 113).

Burada akla gelen soru şu: Davacı, dava dilekçesinde, dava talebini dayandırdığı dava türünü belirtmek zorunda mıdır? Dava dilekçesinde yer alması zorunlu unsurları düzenleyen HMK m.119’da, “dava türü” diye bir ibare bulunmamaktadır. Ancak şu var: Dava dilekçesinde, açık bir şekilde talep sonucunun belirtilmesi zorunludur. Dava türü; hukuki korumanın, verilecek hükmün ve ileride oluşacak kesin hükmün sınırlarını belirleyen bir kategoriyi ifade eder. Dolayısıyla talep sonucunu, dava türünü inşa eden (organik) bir kategori olarak kabul etmek gerekir. Öte yandan davacının (çoğunlukla davacı vekilinin), dava türünü belirleyen açıklama yapmasına engel yok. Sözgelimi, davacı, davanın belirsiz alacak davası olduğunu açıkça bildirebilir. Burada ikinci soru akla geliyor: Davacının yaptığı tanımlama (belirsiz alacak davası) isabetli değilse (m. 107 koşullarını taşımıyorsa) durum ne olacak? Esasen bu soruya doğrudan yanıt veren bir düzenleme yok. İşte aşağıda metinlerini verdiğimiz içtihatlar soruya ilişkin yanıt sayılabilecek açıklamaları içermek yönünden önem taşımaktadır.

II. YARGITAY KARARLARI

A. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.04.2013 Tarihli ve E: 2013/830, K: 2013/10217 Sayılı Kararı