Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Devremülk Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalarda Yetkili Mahkeme Sorunu

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Hukuki Sorun

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50’nci maddesinin 1’inci fıkrası hükmünde devre tatil sözleşmeleri; bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmeler, şeklinde tanımlanmıştır.

Devre tatil sözleşmelerinin bir türü de devre mülk hakkıdır.

Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 57’nci maddesinde şöyle tanımlanmıştır:

“Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir.”

Belirtelim ki devre mülk sözleşmesinin geçerli olması, sözleşmenin resmî şekilde yapılmasına bağlıdır (634 s.K. m.58). Başka bir deyişle, resmî şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmeleri geçersizdir. Zira tanımdan da anlaşıldığı üzere devre mülk, özünde bir ayni hakkı (irtifak hakkını) içermektedir.

Uygulamada en çok açılan davaların başında, devre tatil sözleşmelerinin bir türü olan devre mülk sözleşmelerinden cayma veya bu sözleşmelerin iptali ile sözleşme nedeniyle sağlayıcıya verilen bedelin faiziyle birlikte tahsili davaları gelmektedir. Bu tür davaların bir kısmında, devre mülk hakkının davacı (tüketici) adına tapu siciline kayıt edildiği, bir kısmında ise bu işlemin henüz yapılmamış olduğu gözlenmektedir. Bu ayrıma yer vermemizin nedeni, bu ayrımın yetkili mahkemenin belirlenmesi bakımından önem taşımasıdır. Aşağıdaki paragraflarda konuyu ikili şekilde incelemeye çalışacağız.

II. Uygulamadaki Durum

Şayet devre mülk hakkı (irtifak hakkı) tüketici adına tapuya tescil edilmemiş ise durum şöyledir: Tüketici tarafından açılan devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin faiziyle tahsili davasında yetkili mahkemeler birden fazla olup, seçim hakkı, kural olarak tüketiciye aittir. Tüketici şu mahkemelerin birinde1 belirtilen davayı açma hakkını haizdir:

- Davalının yerleşim yeri mahkemesi (HMK m.6/1). Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerinde dava açılması mümkündür (HMK m.7/1).