Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Medenî Kanunu Kapsamında Cinsiyet Değişikliği ve Anayasa Mahkemesinin 2017/130 Esas, 2017/165 Karar Sayılı İptal Kararının Kolaylaştırıcı Etkisi

Gender Reassignment Within the Scope of the Turkish Civil Code and the Facilitative Effect of the Annulment Decision Numbered E. 2017/165, K. 2017/165 of the Constitutional Court

H. Gültekin CAN

Türk Hukuku’nda cinsiyet değişikliği uzun zamandır tartışmalara sebep olan bir konu olmuştur. Bu konuya kamuoyunun da gösterdiği ilgi, ilgili mevzuatın oluşumuna yön vermiş; ancak cinsiyet değişikliğini düzenleyen yasalar günümüze kadar sürekli değişim içinde olmuştur. Mevzuata paralel olarak bu alandaki uygulama kimi zaman fazla katı olmakla, kimi zaman ise fazla liberal olmakla eleştirilmiştir. Son olarak 20.03.2018 tarihli ve 30366 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi’nin 29.11.2017 tarihli ve E. 2017/130, K. 2017/165 sayılı iptal kararı, cinsiyet değişikliği ile ilgili mevzuatı, her ne kadar daha da iyileştirilebilir de olsa, makul bir seviyeye getirmiştir. Bu çalışmada, cinsiyet değişikliği konusuna hukukumuzun güncel yaklaşımını daha iyi anlayabilmek için öncelikle hukukumuzdaki son düzenlemeden önceki dönemlerdeki konuyla ilgili hukuki durum incelenecek ve ardından Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda bahsedilen kararı da analiz edilerek hukukumuzdaki güncel durum ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Kişiler Hukuku, Türk Medeni Kanunu Madde 40, Cinsiyet Değişikliği.

Gender reassignment has been a controversial subject over a long period under the Turkish Law. The attention of public opinion drawn to the subject had shaped the direction of the emergence of the relevant legislation; however, the laws regulating the gender reassignment have always been fluctuating until today. In parallel with the laws, application in this field has been criticized sometimes to be too restricted or sometimes to be too liberal. Lastly, the legislation concerning the gender reassignment has reached a reasonable level, although still being perfectible, with the annulment decision dated November 29, 2017 numbered E. 2017/130, K. 2017/165 of the Constitutional Court issued in the Official Gazette dated 20.03.2018 and numbered 30366. In this study, firstly, in order to comprehend the approach of our current law better, legal perspectives of the previous periods of our law before the current legislation are going to be examined, then the current legislation is going to be examined in detail, alongside the analysis of the abovementioned decision of the Constitutional Court.

Law of Persons, Turkish Civil Code Article 40, Gender Reassignment.

I. Giriş

Cinsiyet değişikliği operasyonlarına hukukumuzun yaklaşımı, bu kavramın ülkemizdeki tıp alanına girişinden bu yana sürekli değişim içinde olmuştur. Cinsiyet değişikliği ile ilgili ilk hukuki düzenleme 04.05.1988 tarihli ve 3444 sayılı Kanunla 743 sayılı Türk Kanunu Medenisine ekleme yapılması yoluyla hayata geçirilmiştir. Bu Kanundan önceki dönemde, hukukumuzda bir düzenleme bulunmadığı için, bu konuyla ilgili doktrinde pek çok farklı görüş bulunmaktaydı. Yargıtay ise, cinsiyet değişikliğinin kişinin nüfus siciline kaydedilmesini kabul etmemekteydi. Ancak toplumda bu yönde bir düzenleme yapılmasına duyulan ihtiyaç, o dönemde kamuoyunun gözü önünde bulunan kişilerin cinsiyet değişikliği ile ilgili beyanları ve bu konuda hukuk önündeki belirsizlik kanunkoyucuyu bu alanda bir düzenleme yapmaya itmiştir. Ancak, 04.05.1988 tarihli ve 3444 sayılı Kanunla yapılan ekleme, gerçekleştirilmiş olan bir cinsiyet değişikliği ameliyatının sonuçlarını düzenlemekle yetinmiş, maddenin düzenlediği alanın sınırlılığı o dönemde pek çok eleştiriye sebep olmuştur.

Daha sonrasında ise bu eleştirileri de göz önünde bulunduran kanunkoyucu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda cinsiyet değişikliği konusunu, Kanunun kişiler hukukunun düzenlediği kısmında ayrı bir maddede ele almış ve cinsiyet değişikliği ameliyatına karar verilmesi aşamasını da Kanun kapsamında düzenlemiştir. Ancak, bu yazının ilerleyen kısımlarında da ele alınacağı üzere, doktrinde pek çok yazar, böylesi teknik bilgi ve detaylı düzenleme gerektiren bir konunun ayrı bir kanunla daha ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerektiğini düşünerek bu konunun kanunkoyucu tarafından ele alınış biçimini eleştirmiştir. Bunun yanı sıra, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda cinsiyet değişikliğinin Kanunda düzenlenme biçiminden ayrı olarak, kanunkoyucunun cinsiyet değişikliği için getirdiği şartlardan biri olan “üreme yeteneğinden sürekli yoksun bulunma” şartı da üreme yeteneğine sahip transseksüellerin tedavisini engellediği için eleştirilmiştir. Nihayet, hukukumuzda yaşadığımız son gelişme ise, Anayasa Mahkemesinin, 20.03.2018 tarihli ve 30366 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan, 29.11.2017 tarihli ve E. 2017/130, K. 2017/165 sayılı kararıyla bahsedilen bu şartın iptal edilmesidir.

Bu çalışmada, günümüzdeki hukuki düzenlemenin amacının ve kapsamının daha iyi anlaşılması amacıyla, öncelikle kısaca 04.05.1988 tarihli ve 3444 sayılı Kanun öncesi dönemde cinsiyet değişikliği ameliyatına hukukun yaklaşımı ve 3444 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 12.05.1988 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun yürürlük tarihi olan 01.01.2002 arasındaki dönemde geçerli olan konuyla ilgili düzenleme ve ardından açıklayıcı bir şekilde cinsiyet değişikliğinin 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki son hali, Anayasa Mahkemesinin 29.11.2017 tarihli ve E. 2017/130, K. 2017/165 sayılı iptal kararı da incelenerek ele alınacaktır.