Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararları Işığında Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk ve Tüketici Kredisi Sözleşmeleri

In the Light of Decisions of Regional Court of Justice Mandatory Mediation in Commercial Cases and Consumer Credit Contracts

Abdülhamit YILMAZ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca, ticari davalarda arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hükme göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak veya tazminat talepleri hakkında, dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gerekir. Söz konusu düzenleme, 1.1.2019 tarihinden itibaren açılacak olan davalara uygulanır. Tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı konusunda, bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen farklı içerikte kararlara rastlanmaktadır. Bazı kararlarda tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari davalar için öngörülen zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu belirtilmekte; diğer kararlarda ise, aksi yönde sonuca varıldığı görülmektedir. Bu çalışmada, ticari davalarda zorunlu arabuluculuğun, tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları kapsayıp kapsamadığı sorunu, konuyla ilgili verilmiş olan bölge adliye mahkemesi kararları ışığında değerlendirilmektedir.

Zorunlu Arabuluculuk, Dava Şartı, Ticari Dava, Tüketici İşlemi, Tüketici Kredisi Sözleşmeleri.

According to the article no. 5/A which was added to Turkish Commercial Code No. 6102, mediation has been made mandatory in commercial cases. In other words, it is regulated as a cause of action. With respect to the provision, it needs to be applied to mediator prior to litigation which is about debt or compensation claims regarding payment of a sum of money. The regulation in question, is applied to the cases that will be commenced as of 1 January 2019. Different decisions on whether the disputes arising from consumer credit contracts are subject to mandatory mediaton or not, have been made by regional courts of justice. In some decisions, it is implied that the disputes arising from consumer credit contracts are subject to mandatory mediaton which is only for commercial cases; in other decisions, it is observed that counter-conclusions have been put forth. In this study, in the light of decisions made by regional courts of justice, it is examined the question of whether mandatory mediaton in commercial cases comprises the disputes arising from consumer credit contracts or not.

Mandatory Mediaton, Cause of Action, Commercial Case, Consumer Transaction, Consumer Credit Contracts.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesine ilişkindir. Davalı, kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapmamış; davacı taraf ise, alacağın tahsili için icra takibi başlatmış, sonrasında davalının itirazı üzerine duran takibin devamı için İstanbul 13. Tüketici Mahkemesi’nde itirazın iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, ortaya koyduğu gerekçede, uyuşmazlığın bankacılık sözleşmesinden kaynaklandığını, açılan davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m.4-f.1b.(f) uyarınca ticari dava sayıldığını, 7155 sayılı Kanun m.20 doğrultusunda ticari davalarda arabulucuya başvurmanın dava şartı olarak düzenlendiğini, itirazın iptali davasının da eda davası sayılması nedeniyle arabulucuya başvurma dava şartının sağlanması gerektiğini ifade etmiştir. Bu doğrultuda mahkeme, eldeki dava kapsamında arabulucuya başvurulmadığının sabit olduğunu belirterek, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bankacılık sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle TTK m.4 kapsamında yer almadığını; dolayısıyla söz konusu uyuşmazlığın, ticari dava niteliği taşımadığını ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) hükümleri uyarınca tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 19. Hukuk Dairesi (HD), taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığını ve ticari dava niteliği taşımadığını belirterek yerel mahkemenin kararını hatalı bulmuştur. Daire ayrıca, itirazın iptali davasının TTK m.5/A kapsamında kabul edilemeyeceğini ifade etmiş ve davacının istinaf talebini kabul ederek dosyayı yerel mahkemeye iade etmiştir.1

Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki belirli süreli tüketici kredisi ve kredi kartı sözleşmelerinden doğan alacağın tahsiline ilişkin, davacı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yöneliktir. Yerel mahkeme, 01.01.2019 tarihinden itibaren ticari uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olduğunu, dava dilekçesinde arabulucuya başvurulduğuna dair bir belgeye ve bilgiye rastlanmadığını, dolayısıyla 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK)2 m.18/A-f.2 son cümle uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığını belirterek, davanın usulden reddine karar vermiştir.3 Davacı taraf, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuş; tüketici mahkemesinde açılan itirazın iptali davasının arabulucuya başvurma dava şartına tabi olmadığını, sadece ticari davalar açısından zorunlu arabuluculuğun söz konusu olduğunu, bu gerekçelerle mahkeme kararının yerinde olmadığını beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. HD, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmasının, aynı uyuşmazlığın ticari dava olarak kabul edilmesine engel teşkil etmeyeceğini, dolayısıyla somut uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuk kapsamında yer aldığını ifade ederek, davacının istinaf talebinin reddine karar vermiştir.4 Yine kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan benzer bir uyuşmazlıkta Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. HD, “uyuşmazlığı çözmekle görevli olan mahkemenin tüketici mahkemesi olması hususunun, davanın ticari dava niteliğini değiştirmeyeceğini” ve uyuşmazlığın zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu belirterek, davacı tarafın istinaf talebini esastan reddetmiştir.5

İncelememizin esasını oluşturan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında, ticari davalar açısından getirilen zorunlu arabuluculuğun, tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanabilirliği irdelenmiştir. Söz konusu kararlarda ticari dava ile tüketici işlemi kavramları arasındaki ilişki ve ticari davalarda zorunlu arabuluculuğun kapsamı açıklanmaya çalışılmıştır. Kararların bir kısmında, tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu; bir kısmında ise, -diğerlerinin tam aksine- söz konusu uyuşmazlıklar açısından arabulucuya başvurmanın zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. HD verdiği kararda ayrıca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin (ticari) davaların arabulucuya başvurma şartına tabi olduğunu, itirazın iptali davasının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini ifade etmiştir. Bu bağlamda çalışmamızda, öncelikle 7155 sayılı Kanun’la getirilen ticari davalarda arabulucuya başvurma dava şartı, sonrasında ticari dava ve tüketici işlemi kavramları -ayrıca ilgili Bölge Adliye Mahkemesi kararları- ışığında tüketici kredisi sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı değerlendirilecektir.