Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kişiyi Hürriyetten Yoksun Bırakma Suçu

False Imprisonment

Raif BIKMAZ

Kişiyi Hürriyetten Yoksun Kılma Suçu, bir kimsenin hukuka aykırı bir şekilde bir yere gitmek veya bir yerde kalmak yönündeki serbest iradesini güvence altına almıştır. AİHS’nin 5. maddesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 19. maddesi kişi güvenliğinin korunması için devlete pozitif yükümlülük yüklemiştir. TCK’nın 109 ve 111. maddeleri arasında yapılan düzenleme ile müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile kişinin serbest hareket etme özgürlüğü evrensel hukuk normlarına uygun olarak güvence altına alınmıştır. Makalemizde, kişiyi hürriyetten yoksun bırakma suçu bütün detayları ile incelenmiş ve Türk Hukuk Sistemindeki uygulaması tartışılmıştır.

Kişi Hürriyetinin Korunması, Kişi Güvenliği, TCK m.109, Etkin Pişmanlık, Hürriyetten Yoksun Bırakma Suçu.

Crime of False Imprisonment ensures and protects one’s free will to go or stay at somewhere. Article 5 of European Convention and Human Rights and article 19 of the Constitution of the Republic of Turkey obligates the State to act in order to safeguard individual’s safety. Articles of 109 and 111 of Turkish Criminal Code regulates this crime as a distinct felony. With this regulation, individual’s freedom of movement is ensured in accordance with universal legal standards. In this article of ours, the false imprisonment crime is examined elaborately and it’s practice in Turkish Legal System has been discussed.

Protection of Individual’s Freedom, Personal Security, 109th Article of Turkish Criminal Code, Effective Remorse, False Imprisonment.

Giriş

Türkiye’nin de imzaladığı ve tarafı olduğu, Anayasamızın 90’ıncı maddesine göre bir iç hukuk hükmü haline gelen AİHS’nin 5. maddesine göre, “Herkesin kişi özgürlüğüne ve güvenliğine hakkı vardır...” Bu bağlamda ve aynı doğrultuda, Anayasamızın 19. maddesi ile kişi hürriyeti ve güvenliği düzenlenmiştir. Buna göre “Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. şekil ve şartları kanunla düzenlenir.” Anayasa’da öngörülen ve kişi hürriyeti ve güvenliğini düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda 109. maddesi ile kişi hürriyetini ve güvenliğine aykırı hareketler suç olarak düzenlenmiş ve koşulları belirlenmiştir.

5237 sayılı TCK’nın İkinci kısmında Kişilere Karşı Suçlar bölümünde Yedinci Bölüm başlığı altındaki Hürriyette Karşı Suçlar Bölümünde 109. maddesinde Kişiyi Hürriyetten yoksun kılma başlığı altında düzenlenmiştir. Buna göre,

“(1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) Bu suçun; a) Silahla, b) Birden fazla kişi tarafından birlikte, c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, e) Üstsoy, altsoy veya eşe karşı, f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır. (4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır. (6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.” biçiminde düzenlenmiştir.