Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sendikalar, Dernekler ve Vakıflar ile Siyasi Partilerin İptal Davası Açma Ehliyeti

Ozan Muzaffer KÖSTÜ

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2’nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu hükmü yer almıştır.

Anayasa’da, Türkiye Cumhuriyetinin demokratik hukuk devleti niteliği vurgulanırken, devletin tüm eylemlerinin ve işlemlerinin bağımsız yargı denetimine bağlı olması amaçlanmıştır. Yargı denetimi, hukuk devletinin “olmazsa olmaz” koşuludur. Hukuk devletinde idarenin eylemlerinin ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’nci maddesi uyarınca iptal davası açabilmek için sübjektif ehliyet şartı olarak ise menfaat koşulu aranmaktadır. Danıştay’ın istikrar bulan kararlarına göre, davacının sübjektif dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü için idari kararın davacının meşru, şahsi ve güncel bir menfaatini ihlal ettiğinin saptanması gerekmektedir.

İptal davalarındaki sübjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin varlığına ilişkin bir sorun olması dolayısıyla, idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir.

Ancak, çalışmamızın konusu olan sendikalar, dernekler  ve vakıflar  ile siyasi partilerin iptal davası açabilme ehliyeti yönünden Danıştay’ın çeşitli dairelerinden dönem dönem çelişkili kararlar verildiği görülmektedir.

Hatta Danıştay’ın bazı kararlarıyla, anılan tüzel kişilerin hak arama hürriyetinin ihlal edildiğinin ileri sürülmesi dahi mümkündür. Danıştay 6. Dairesinin, derneklerin iptal davası açma hakkını sadece derneklerin kendi tüzel kişiliği ile ilgili konularla sınırlayarak, Dernekler Kanununda açık hüküm bulunmadığı gerekçesiyle, dernek tüzüğünde belirlenen amaçların gerçekleştirilebilmesi ve üyelerin ortak çıkarlarının korunabilmesi için derneklerin iptal davası açabilme hakkını kabul etmemesine ilişkin yeni tarihli kararlarını bu duruma örnek olarak göstermek mümkündür.

Olması gereken ise demokratik bir toplum düzeninin vazgeçilmezi olan bu tür kurumların iptal davası açma ehliyetinin olabildiğince geniş yorumlanmasıdır. Zira yukarıda da belirtildiği üzere iptal davası, hukuk devletinin sağlanması yolunda en önemli araçlardan biridir.

Kamu Görevlileri Sendikaları, İşçi ve İşveren Sendikaları, Dernekler, Vakıflar, Siyasi Partiler, İptal Davası Açma Ehliyeti, Şahsi Menfaat, Tüzel Kişi, Hak Arama Hürriyeti, Hukuk Devleti.

The Constitution of the Republic of Turkey in Article 2, laid down the rule that it is a democratic, secular and social state governed by the rule of law.

Highlighting that the Republic of Turkey is a democratic state governed by the rule of law in the Constitution, all acts and actions of the administration shall be subject to independent judicial review. Judicial review is “sine qua non” for a state governed by the rule of law. In state of law, action for annulment is the way to ensure acts and the actions of administration in compliance with laws.

In accordance with the article 2 of the Procedure of Administrative Justice Act, personal interest is required for the capacity to bring an action of annulment. According to the case-law of the Council of State, the personal interest in the question shall be justifiable, personal and current.

Since the subjective capability for the annulment actions is an issue directly concerning with the entity of state of law, it should not be interpreted to impede the process of judicial review of the acts and actions of administration.

However, conflicting verdicts are given about the capacity of the associations, foundations, unions and political parties handled in this study to bring an annulment action in different Chambers of the Council of State.

Moreover, it is possible to claim that the right to legal remedies of legal person’s is infringed upon by some verdicts of the Council of State. Restricting associations’ rights of bringing actions for annulment with the issues relevant to their legal personality, it is indicated in the recent jurisdictions of 6th Chamber of State that the associations have no rights to bring an annulment action on the grounds of not having any explicit provisions in the law of associations determining the associations’ objectives and the safeguarding the common interests of the members in their charters.

Being the irrevocable part of the society, this kind of institutions’ capacities to bring annulment actions should be put to a wide interpretation. As mentioned above, the annulment action is one of the most important effective instruments to ensure the state governs by the rule of law.

Union of Public Employees, Unions of Labor and Employer’s, Associations, Foundations, Political Parties, Capacity to Bring an Action of Annulment, Personal Interest, Legal Person, Right to Legal Remedies, State Governed by the Rule of Law.

I. İPTAL DAVASI

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2’nci maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu hükmü yer almıştır.

Hukuk devleti, polis devletinin tersine, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, yönetilenlere hukuki güvenceler sağlayan devlettir. Bir başka deyişle, hukuk devleti sadece yönetilenlerce uyulacak kurallar koyan devlet olmayıp, aynı zamanda koyduğu hukuk kurallarıyla kendisini de bağlı gören devlettir.1

Anayasa'da, Türkiye Cumhuriyetinin demokratik hukuk devleti niteliği vurgulanırken, devletin tüm eylemlerinin ve işlemlerinin bağımsız yargı denetimine bağlı olması amaçlanmıştır. Yargı denetimi, hukuk devletinin “olmazsa olmaz” koşuludur.