Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sınai Mülkiyet Suçlarında El Konulan Eşyanın Zoralımı

İlhami Güneş

Sınaî mülkiyet ihlallerinde, can alıcı konulardan biri de taklit veya tecavüz oluşturan ticari eşyanın ve bunun üretimine özgü araç ve gereçlerin akıbetinin ne olacağıdır. Sınaî hak ihlallerinin işlenmesinde kullanılan araç, gereç, cihaz ve makinelerle suçun işlenmesinin sonucu veya konusu olan taklit eşyanın zoralımına karar verilir (PatKHK 73/A-son md.; MarkKHK 61/A-(c) son md.; EndTasKHK 48/A-(c) son md.; CoğİşKHK 24/A-son md.). El koyma ve zoralımla ilgili olarak bu hükümler, 765 sayılı TCK ve CMUK yürürlükten kalktığından, 5237 sayılı TCK 54 ve CMK 117 vd., 256-259 maddelerine yapılmış kabul edilmelidir.

Sınai Mülkiyet, Zoralım, Taklit, Suçun İşlenmesinden Meydana Gelen Eşya.

Giriş

Makul kuşkuyu ortaya koyan ön kanıtların varlığı halinde, diğer suçların kovuşturulmasında olduğu gibi arama ve el koyma konusunda da CMK hükümleri uygulanacaktır. Bu itibarla marka suçları nda şikâyet ve arama kararı talebi ile birlikte makul şüphenin varlığını gösteren kanıtlar da sunulmalıdır. Bunlar, şikâyet edilenden satın alınmış ürün, fatura, satış fişi ya da fotoğraf olabilir. Arama kararı verme yetkisi, sulh ceza hâkimine aittir. Ancak, uygulamada kimi zaman, arama ve el koyma kararlarının ihtisas mahkemelerinden talep edildiği veya sulh ceza mahkemelerince bu konuda, uygulama alanı olmayan 5101 sayılı Yasa ile değişik 5846 sayılı Yasanın 81’inci maddesinin 5’inci fıkrasına dayalı olarak görevsizlik kararı verildiği görülmektedir. Kararnamenin, yukarıya da alınan1 açık hükmü ve ihtisas mahkemelerinin asliye ceza mahkemeleri statüsünde olmaları karşısında bu uygulama isabetli değildir. Ancak, sulh ceza mahkemelerinin bu konuda vereceği kararlara karşı ihtisas mahkemelerinde itiraz edilebilmesi için gerekli düzenleme yapılabilir. Soruşturma sırasında ele geçen taklit ürünlerin, muhafazasında güçlük çekilmesi nedeniyle, çoğu zaman taraflara veya yediemin sıfatıyla bir üçüncü kişiye verildiğine sıkça rastlanmaktadır. Bu durum, özellikle tasarıma konu ürünlerde, örnek alınmaması nedeniyle kanıtların karartılmasına veya bu tür iddiaların ileri sürülmesine yol açmaktadır. Bu nedenle, mümkün olduğunca elde edilen ürünlerin tamamına el konulmalı; bu olanaklı değil ise, fotoğrafları çektirilip, dosyasına konulmalıdır2.

Kuşkulu kişi, suç konusu ürün ve araç gereçleri rızasıyla vermediği takdirde Sulh Ceza Mahkemesi hâkiminin kararı ile el koyma yapılır veya gecikmede sakınca varsa C. savcısının kararıyla el koyma yapılır ve onaya sunulur (CMK 127 md.). Soruşturma aşamasında, kolluk güçleri bilirkişi incelemesi yaptıramasa da sektör mensubu uzman görüşünden yararlanabilirler. Zoralım kararının verilebilmesi için, eşyaya el konulup, Adli Emanet Deposuna veya yedieminliğe verilmesi ön koşuldur.

5237 sayılı Yasanın gerekçesine göre, zoralım bir güvenlik tedbiri olarak ele alınmıştır. Zoralım kararı verilebilmesi için bir suçun işlenmesi gerekirse de bu suçtan dolayı bir kimseye mahkûmiyet kararı verilmesi koşul değildir. TCK’nın 54/4 maddesinde ise, yasak olan eşyanın zoralımına ilişkin hüküm konulmuştur. Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşyanın her durumda zoralımına karar verilecektir. Zaten, Yargıtay Ceza Genel Kurulu da zoralımın tedbir niteliği taşıdığına hükmetmiştir3. Güvenlik tedbiri olarak zoralımın özelliği, herhangi bir kişinin ilgili suçtan mahkûm olması ve eşyanın suçluya ait olması koşullarının aranmamasıdır4.