Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdari Yargıda 
 Temyiz /İtiraz Aşamasında 
Yürütmenin Durdurulması

Yaşar GÜÇLÜ

İdari yargıda yürütmenin durdurulması , üzerinde çok durulan konulardan biridir. İlk derece mahkemesi kararlarına karşı temyiz veya itiraz yoluna başvurulurken de taraflarca yoğun bir şekilde yürütmenin durdurulması talebinde bulunulmasına karşılık, temyiz ve itiraz aşamasındaki yürütmenin durdurulması talepleri ve bu aşamada verilen kararların sonuçlarına ilişkin az sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmada temyiz/itiraz aşamasında yürütmenin durdurulması talebinde bulunma usulü, bu aşamada yürütmenin durdurulabilmesinin şartları, talebin davanın seyrine etkisi, yürütmenin durdurulması talebinin kabulü veya reddi kararlarına karşı itiraz yolu bulunup bulunmadığı, bu kararların yürürlük süresi ve nasıl uygulanacağı açıklanmaya çalışılmıştır.

Yürütmenin Durdurulmas , İdari İşlem, İlk Derece Mahkemesi, Temyiz, İtiraz, İptal Kararı, Teminat, Davanın Reddi Kararı.

I. GENEL OLARAK YÜRÜTMENİN DURDURULMASI

İdarenin gücü, onun adına hareket edenlerin gerçek kişiler olmaları nedeniyle yetkilerini kötüye kullanabilmeleri olasılığı ve idari işlemlerin gerçekleştikleri andan başlayarak “kanunilik karinesi” uyarınca hukuka uygun varsayılıp en azından hukuk alanında etkilerini göstermeleri ve çoğu kez idare tarafından da doğrudan gereklerinin yerine getirilmesi, iptal davalarını yargısal korunma ve hukuk Devletinin en önemli kurumu haline getirmektedir. Hukuk Devletinin temel güvencesi olan iptal davalarını çoğu kez anlamlı kılan da, “yürütmenin durdurulması” kararlarıdır.1

İdarenin aldığı kararları re’sen uygulayabilmesi, gerektiğinde kuvvet kullanabilmesi ve idari yargıda idarenin kararlarına karşı dava açılmış olmasının idari işlemin hukuka uygunluğu karinesine, herkes tarafından uyulma mecburiyetine ve idarenin işlemini yürütmesine bir etkisinin olmaması, idarenin kişilerin temel haklarına ve hürriyetlerine kolayca zarar verebilmesi tehlikesini de beraberinde getirmiştir. Bilhassa, idari yargının yavaş işlemesi sonucu yasalara aykırı işlemlerin iptal edilinceye kadar senelerce uygulanmasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu bir gerçektir.2

İdari yargılama usulünün yazılı olması ve bu nedenle yargılamanın zaman almasının yanında, yukarıda da ifade edildiği üzere, kamu gücü karşısında kişileri korumak ve tesis edilen işlemlerin yürütülmesi sonucunda geri dönüşü mümkün olmayacak zararlara uğramalarının önüne geçebilmek için “yürütmenin durdurulması” müessesesi öngörülmüştür.