Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Kastrasyon

The Crime of Child Sexual Abuse and Castration

Ozan Yücel ÜNLÜ

Çocukların cinsel dokunulmazlığını korumak ve cinsel gelişimlerini sağlıklı bir şekilde tamamlamalarını sağlamak amacıyla, çocukların cinsel yönden istismarına yönelik filler 5237 sayılı TCK m. 103'te düzenlenerek yaptırım altına alınmıştır.

Çocukların cinsel istismarı suçu ortaya çıkarılmasının zor olması sebebiyle karanlık alanı çok fazla olan suçlardan biridir. Bu sebeple suçun hangi yıllarda ve ne kadar sıklıkta işlendiği hususunda yapılan çalışmalar gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Bununla birlikte adli istatistiklere bakıldığında, cinsel suçlarda önemli bir artış görülmektedir. Bu artışa önlem olarak cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yaptırımlarının ağırlaştırılması yoluna gidilmekte ancak suçların önüne geçilememektedir. Son olarak kanunda yer alan tedaviye tabi tutulmak deyiminden hareketle cinsel suçlardan hüküm alanlar hakkında kastrasyon uygulanmasına ilişkin bir düzenleme yapılmışsa da bu düzenlemenin yürürlüğü Danıştay tarafından durdurulmuştur.

Bu çalışmada çocukların cinsel istismarı suçu Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilerek tartışmalı hususlara açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda suç tipi; suçun unsurları, nitelikli halleri, yaptırım ve kastrasyon bağlamında incelenmiş olup suçun özel görünüş şekillerine yer verilmemiştir.

Ceza Hukuku, Çocuk İstismarı, Cinsel İstismar, Kastrasyon.

Article 103 of the TCL no 5237 is organized to protect children’s sexual immunity and to ensure their sexual development in a healthy manner. In this way sexual abuse of children is sanctioned in the TCL.

Sexual abuse of children is a crime that has a dark side more tham the action because of the difficulty of revealing the crime. For this reason, the years in which the crime is committed does not reflect the reality. The fact remains that, judicial statistics show a significant increase in sexual offenses. As a precaution against this increase, it is preffered to increase the sanctions of crimes against sexual immunity, but crimes can not be prevented.

Finally, even though there has been a regulation on the practice of castration on those who have been convicted of sexual crimes the act of this regulation has been stopped by the COUNCIL OF STATE.

In this essay the crime of sexual abuse of children was evaluated within the scope of TCL and tried to clarify the controversial issues.

In this case crime types, elements of crime, qualified cases, sanctions are processed in the context of castration. Special forms of crimes has not been given.

Penal Law, Child Abuse, Sexual Abuse, Castration.

I. Kavram

Çocuğun cinsel istismarı kavramından önce kimsenin üzerine net bir tanımlama getiremediği “çocuk” kavramından da söz açmamız lâzım gelir. Psikiyatri biliminde cinsel suç mağduru çocuk kavramı erişkin olmayan kişi olarak tanımlanırken1 hukuk alanında herkesçe kabul edilen ortak bir tanım bulunmamaktadır.

Uğraş alanımız açısından önem arz eden “çocuk” kavramının hukukî açıdan ne demek olduğuna dair mevzuatımız uluslararası alanda paralellik arz eden hükümlere yer vermiştir. Öyle ki çocuk tanımı bizim hukukumuz açısından da Türkiye’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi açısından da yaş ile doğrudan irtibatlı olarak düzenlenmiştir. Türk hukuk sistemine göre 18 yaşından küçük kişi çocuktur2 . Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 1. maddesine göre; “sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır” şeklinde tanımlanmıştır3 . Bu ifadeye göre çocuk, 18 yaşını doldurmadan ergin olanlar dışında kalan küçüklerdir.

Türk hukukunda çocuğa verilen önem gereği dağınık hâlde birçok düzenleme mevcuttur ve bu düzenlemelerde tanım mahiyetinde hükümler bulunmaktadır4 . Medenî hukukta çocuk, “hısımlık” olgusunu ifade eden ve belli bir ana-babadan olan evlat olarak tanımlanan kişidir5 . Yine mevzuatımızın bir parçası olan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun tanımlar başlıklı 3. maddesinin a bendinde: “Bu Kanunun uygulanmasında; a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, on sekiz yaşını doldurmamış kişi ...” şeklinde tanımlanmıştır.