Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Medeni Kanunu ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Kapsamında Taşıyıcı Annelik

Surrogate Motherhood Within the Context of Turkish Civil Code and Jurisprudence of European Court of Human Rights

Cemile TURGUT,Göksu IŞIK

Genetik üzerine gerçeklesen çalışmaların artması ve üreme tekniklerinin geliştirilmesi, bazı kavramların barındırdığı anlamlar üzerinde esnemeler ve devinimlere neden olmakla birlikte, bu tekniklerin uygulanma ihtimaliyle yasal düzenlemelerde revizyon yapma gereksinimi de artmaktadır. Öyle ki bedensel otonomi, üreme özgürlüğü, insan onuru, rıza ve aile gibi terimlerin gün geçtikçe evirildiği ve bu evrimi etkileyen önemli sebeplerden birinin de taşıyıcı annelik tartışmaları olduğu görülmektedir. Bu tartışmalar hem taşıyıcı anne, hem çocuk, hem de taşıyıcı annenin çocuğu vermek için gerçekleştirmiş olduğu sözleşmenin diğer tarafını kapsamaktadır. Fakat söz konusu çalışmada temel olarak, taşıyıcı annelik sözleşmesinin taşıyıcı annenin kişiliğine ve özel hayatına etkisi irdelenecektir. Bu bağlamda ilk olarak taşıyıcı annelik kavramına yer verilerek taşıyıcı annelik çeşitleri üzerinde durulacaktır ve akabinde Türk Medeni Kanunu hükümleri ışığında kişilik hakkı ile taşıyıcı annelik sözleşmesinin karşı karşıya geldiği noktalar irdelenecektir. Son olarak ise, konuyla ilintili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına yer verilecek ve bu kararlar özel hayata saygı kapsamında bedensel otonomi ve insan onuru kavramlarıyla incelenecektir.

Taşıyıcı Annelik, Özel Hayat, Medeni Kanun, İnsan Hakları, İnsan Onuru.

The more the studies on genetics increase and the reproduction techniques are developped, the more the meanings of some notions change and strech, thus the legal regulations require more revision. Corporal autonomy, reproduction liberties, human dignity, consent and family terms are evolving every day and one of the main reasons for this evolution is the discussions on surrogate motherhood. These discussions contain the surrogate mother, the child and the other party of the contract to whom the child is to be given. But within our study, we are going to examine the influence of surrogate motherhood contract on the personality and private life of the surrogate mother. Within this context first, we are going to mention the notion of surrogate motherhood and its types and then we are going to search the controverses in between the personal right and surrogate motherhood about private life within the scope of Turkish Civil Code. Finally, we are going to study some cases of European Court of Human Rights about the subject alongside with corporal autonomy and human dignity under the right to a private life.

Surrogate Motherhood, Private Life, Civil Code, Human Rights, Human Dignity.

I. GENEL OLARAK TAŞIYICI ANNELİK KAVRAMI

Kadının gebe kalamaması veya çocuk doğurmasının çok riskli olduğu durumlarda, onun yerine çocuğu karnında taşıyan kadına “taşıyıcı anne”, bu edime de “taşıyıcı annelik” denmektedir1 . Söz konusu edimin temel olarak iki farklı çeşidi olduğunu söylemek mümkündür. Bunlardan ilki genetik taşıyıcı annelik olarak da bilinen geleneksel taşıyıcı anneliktir. Bu bağlamda geleneksel taşıyıcı annelik, çocuk sahibi olmak isteyen fakat biyolojik olarak bu imkâna sahi olmayan kadının kocasının spermi ile taşıyıcı annenin yumurtasının döllendirilmesi ve bunun sonrasında taşıyıcı annenin çocuğu doğurması halidir2 . Böylelikle taşıyıcı anne, yumurtası kullanıldığı için genetik anne, aynı zamanda çocuğu doğuran kadın olduğu için de biyolojik anne olmaktadır.

Diğer bir taşıyıcı annelik çeşidi ise gestasyonel taşıyıcı anneliktir. Söz konusu taşıyıcı annelik formu, çocuk sahibi olmak isteyen kadının yumurtalarının sağlıklı olmasına rağmen, çocuğu rahminde taşıyabilecek biyolojik yeterliliğe sahip olmadığı durumlarda söz konusu olur. Zira burada, yumurtası sağlıklı olan kadının yumurtası laboratuvar ortamında in vitro fertilizasyon (tüp bebek)3 tekniği ile eşinin spermi ile döllendirilmekte ve daha sonra taşıyıcı annenin rahmine yerleştirilmektedir4 .

Görüldüğü üzere genel olarak taşıyıcı annelik uygulamalarında, çocuk sahibi olmak isteyen fakat biyolojik olarak bu imkâna sahip olmayan çiftler ile çocuğu rahminde taşıyıp doğuracak taşıyıcı anne arasında, daha sonra çocuğun çifte verilmesi yönünde bir sözleşme yapılmaktadır. Peki, bu sözleşme mevcut hukuk düzeni açısından hukuka uygun bir sözleşme sayılabilir mi? Geçerli sayılacağı göz önünde bulundurulursa sözleşmenin niteliği ne olmalıdır? Nitekim çocuğun diğer aileye geçmesi hususunda iki taraf arasında bir para taahhüdü söz konusu olabilir mi? Yahut kişiler söz konusu sözleşmeye ve taahhütlere aykırı davrandıklarında herhangi bir yaptırımla karşı karşıya kalabilir mı? Tüm bu sorular genel olarak taşıyıcı annelik sözleşmesinin geçerliliği ve niteliği hususuyla ilintilidir. Türk Hukuku açısından konu incelendiğinde, taşıyıcı annelik sözleşmelerin geçersiz olduğu görülecektir. Nitekim Türk Medeni Kanunu’nun5 282. maddesi kapsamında çocuğu doğuran kadın anne sayılır ve bu karinenin çürütülmesi mümkün değildir. Bunun yanında Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik’te6 üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine sadece evli çiftlerin başvurabileceği öngörülmüş ve çiftlere uygulanacak bu yöntemde yalnızca kendilerine ait üreme hücrelerinin kullanılabileceği belirtilmiştir. Son olarak, 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun’a7 5 Aralık 2018 tarihinde eklenen “(e)şlerden biri veya her ikisinden alınan üreme hücreleri ve bu hücrelerden elde edilen embriyonun, başka kişilere uygulanması yoluyla çocuk sahibi olmak ve taşıyıcı annelik yapmak yasaktır” hükmü ile taşıyıcı annelik mevzuatımızda açık bir şekilde yasaklanmıştır.