Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Ticari Tahkimde Aynı veya Birbiriyle Bağlantılı Uyuşmazlıklardan Kaynaklanan Paralel Yargılamalar

Parallel Proceedings Arising out of Same or Related Disputes in International Commercial Arbitration

Cahit AĞAOĞLU

Paralel yargılamalar aynı taraflar arasında ve aynı uyuşmazlık konusunda birden fazla yargılamanın derdest olması veya karara bağlanması şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanım sadece milli mahkemeler nezdinde değil aynı zamanda tahkim yargılamaları bakımından da söz konusudur. Paralel yargılamalar sonucu oluşan olumsuz sonuçları önlemek ve toplumun yargıya olan inancını sarsmamak için bekletici mesele, kesin hüküm, anti-suit injunction, forum non-convenience gibi çözüm önerileri getirilmiştir. Ancak paralel yargılamalar sadece aynı uyuşmazlıklarda değil aynı zamanda birbiriyle yakın ilişkili veya bağlantılı uyuşmazlıklar bakımından da karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir durumda ise davaların yönetimi, şemsiye klozlar, konsolidasyon gibi mekanizmalar devreye girmektedir. Çalışmamızda tüm bu mekanizmalar karşılaştırmalı olarak gerek Türk Hukuku ve dünyadaki diğer ulusal mevzuatlar çerçevesinde, gerekse de ad hoc veya kurumsal tahkim merkezlerinde ele alınış şekilleriyle incelenecektir. Bu incelemeler sırasında paralel yargılamalara ilişkin çeşitli ve ilginç örnekler de sunulacaktır. Bu örnekler ışığında çözüm olarak ileri sürülen mekanizmaların da kendi içinde sakıncalar taşıdığı gösterilecek ve bu sakıncaların ortadan kaldırılması için hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiği irdelenecektir.

Paralel Yargılamalar, Bekletici Mesele, Kesin Hüküm İtirazı, Davaların Birleştirilmesi, Taraf İradesi.

Parallel proceedings occur when there are multiple judicial pending or concluded proceedings between the same parties, regarding to the same topic. This definition does not only exist for the national courts but also for arbitral proceedings. In order to avoid the negative consequences of parallel proceedings and not to lose the community’s faith in justice many mechanisms such are lis pendens, res judicata, anti-suit injunction, forum non-convenience are formulated. Nevertheless parallel proceedings may not only occur from the same disputes but also from connected or closely related disputes. In such cases mechanisms such as case management, umbrella clauses and consolidation are available. This article examines these mechanisms either comparatively under Turkish Law and other national legislation as well as ad hoc or constitutional arbitration awards. In the course of this examination many different and interesting parallel proceedings examples will be provided. In light of these examples it will be demonstrated that mechanisms proposed as a solution are also harmful in themselves and which points should be taken into consideration will be examined.

Parallel Proceedings, Lis Pendens, Res Judicata, Consolidation of Proceedings, Consent of the Parties.

GİRİŞ

Tahkim ile milli mahkemelerin yaptıkları faaliyetin her ikisinin de yargılama olarak adlandırılması bu iki yargılama türü arasında aynı taraflar veya aynı veya bağlantılı konuların derdest olması veya karara bağlanmasını da beraberinde getirmektedir. Uygulamada her ne kadar daha çok yatırım uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalar için söz konusu olduğu belirtilse de ticari tahkim açısından da paralel yargılamaların gittikçe artış gösterdiği de kabul edilmektedir1 . Özellikle mühendislik, inşaat, hammadde, petrol sektörlerindeki çok büyük çaplı projelerde bu tür problemlerle sıkça karşılaşılmaktadır. Bu tür karmaşık sözleşmesel ilişkiler gerek taraf sayısının, gerek sözleşme sayısının gerekse de uyuşmazlık sayısının fazla olması sebebiyle paralel tahkim veya paralel yargılama sorununu ortaya çıkarmaktadır2 .

Paralel yargılamalar farklı tahkim mahkemeleri arasında olabileceği gibi tahkim mahkemesi ile milli mahkemeler arasında da söz konusu olabilir. Böyle bir durumda aynı veya birbirine bağlı uyuşmazlıklarda farklı yargılama prosedürlerine başvurulduğunda bunların hangisine riayet edileceği sorusu akla gelmektedir. Zira paralel davalar sonucunda birbiriyle çelişkili kararların ortaya çıkması durumunda toplumun adalete olan inancı sarsılacağı gibi aynı zamanda zaman ve maliyet analizi bakımından da tercih edilen tahkim prosedürlerinin maliyetleri de artacaktır. Bu tür problemleri çözebilmek adına çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir. Özellikle adli yargı alanında paralel davaların olumsuz sonuçlarını önlemek için derdestlik itirazı, kesin hüküm itirazı, bekletici mesele, anti-suit injunction ve forum non-convenience başta olmak üzere birçok müessese öngörülmüştür3 . Bunlardan en çok kullanılanları ise “lis pendens” olarak da adlandırılan bekletici mesele ile “res judicata” olarak adlandırılan kesin hüküm itirazlarıdır.

I. AYNI UYUŞMAZLIKTAN KAYNAKLANAN PARALEL YARGILAMALAR

Lis Pendens ve res judicata itirazlarının kullanılma şartları ile ilgili olarak ILA (International Law Association- Uluslararası Hukuk Derneği) yaptığı çalışmalarla tavsiye niteliğinde bazı düzenlemeler getirmiştir4 . Hatta doktrindeki bazı yazarlara göre ILA’nın tavsiyeleri haricinde uluslararası tahkimde lis pendens ve res judicata’dan doğan sorunlara yönelik oybirliğiyle kabul edilmiş bir çözüm yolu yoktur. Bu nedenle paralel yargılamaların arzu edilmeyen etkilerinin önüne geçilmesi ya da asgari seviyeye düşürülmesi için de yine en çok kullanılan mekanizmaların başında bu iki kavram gelmektedir5 . Ancak ILA raporlarında lis pendens mekanizmasının iki farklı devlet mahkemesi arasında meydana gelebileceği belirtilmiştir. Hatta Brüksel Konvansiyonu’nu değiştiren ve 10 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girerek Brüksel I Bis Tüzüğü ile lis pendens konusunda yeni düzenlemeler getirilmiş ve yetki sözleşmesi ile kendisine münhasır yetki verilen mahkemenin yargılamaya başlaması durumunda kendisine daha sonra başvurulan ikinci mahkemenin davadan doğrudan elini çekmesi gerekmediği ve münhasır yetkili kılınan mahkemenin kendisini yetkisiz kılana kadar ikinci bir mahkemede de davanın açılabileceği belirtilmiştir6 .