Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Değerli Hocam
 Prof. Dr. Erol CİHAN

Serap KESKİN KİZİROĞLU

Dr. Öğretim Üyesi Hulki CİHAN, beni telefonla arayıp, Erol Hocam için bir armağan kitap çalışması yapıldığını söylediğinde biraz hüzün, biraz mutlulukla karışık hafızamda ister istemez geçmişe yürüdüm. Bugün bir Ceza ve Ceza Usul Hukuku profesörüysem, bunda hiç kuşkusuz Erol Hocamın henüz doktora sürecimde genç bir akademisyene yaklaşımındaki engin anlayış, hoşgörü ve desteğin payı büyüktür. Sevgili Hocamın o çok değerli insani yaklaşımının o zorlu süreçte bana katmış olduğu manevi güç kelimelerle dile getirilemez. Bu noktada Hocamın eşi sevgili Şeyma Hanım’ı da anmadan geçemeyeceğim; o günlerde hocamın yanında bana kuvvet vermiştir. Fakülte öğrenciliğimde Erol Hocamdan ders almak kısmet olmadı fakat İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programına giriş sınavında Ceza Hukuku sorularını Erol Hocamın sormuş olduğunu asistan olduğumda öğrenmiştim; soruları çok iyi yanıtladığımı anımsıyorum. Erol Hocamın, Kamu Hukuku Yüksek Lisans Programına giriş sürecimden başlayan bu nesnel etkisi, doktora öğrenciliğimde de devam etmiş; Hocam, sancılı bir dönemde benim doktora tez babalığımı üstlenmiştir. Bugün öğrencilerime önce iyi insan olun, sonra iyi hukukçu olmaya çalışın diye öğüt verdiğimde aklıma hep Erol Cihan hocam gelir. Yüksek lisans öğrenciliğim devam ederken İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalında asistan olarak çalışmaya başladıktan sonra karşılaştığımız tüm güçlüklerde insani yönüyle biz asistanlara hep iyilikle yaklaşmıştır Erol Hocam. O yıllarda kendisi aynı zamanda Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü’nün de müdürüydü. Bu Enstitünün yeri İstanbul Üniversitesinin tarihi Bayazıt ana giriş kapısına göre hemen soldaki kule binasıydı; diğer kulede ise bugün de Profesörler Evi adını taşıyan lokanta bulunmaktaydı. Bizler sevgili Erol Hocamızın asistanları olarak sınav sonuçlarını listelere aktarmak için ya da Hocamızın verdiği başka akademik görevleri konuşmak ya da çalışmak için Rektörlük binasından çıkıp, bahçeden Enstitüye giderdik. Ceza Hukuku kürsümüze göre bambaşka bir atmosferde bulurduk kendimizi, adeta nefes alırdık, özgürlük solurduk. Bu hava idari ve akademik Enstitü çalışanlarına da yansırdı. O Enstitü günlerinde Erol Hocamın sevgili eşi Şeyma Hanım ve bugün bu yazıyı yazmama vesile olan Hulki Cihan ile Can Cihan da anıların birer güzel parçası. Hulki ve Can tabii ki küçük birer çocuktular; bugün her ikisinin de hukukçu olması ne güzel! Ve Şeyma Hanım; ne kadar toparlamaya çalışsa da Erol Hocamın her daim kâğıt ve kitaplarla dolu ve karmakarışık olan otomobil bagajı. Hocamla sürdürdüğümüz özellikle Ceza Usul Hukuku dersleri ve sohbetleri ve Hocamın tarih bilgisi... O günlerden Erol Hocayı tanıyanların aklına bugün mutlaka Erol Cihan hocanın bu iki yönü gelir: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Profesörü Erol Cihan ve İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Profesör Erol Cihan. Benim doktora tez babam... Çok değerli Hocam.

31.10.2018/Maltepe-İstanbul

Sonsuz Sevgi ve Saygıyla...

(*) İstanbul Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı / İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı (E.) Öğretim Üyesi