Kıymetli Hocam Prof. Dr. Erol CİHAN
Yener ÜNVER
Değerli hocam Prof. Dr. Erol Cihan'ı tanıma ve kendisiyle çalışma olanağını yakalamış, yakın çevresinde bulunmuş şanslı akademisyenlerden birisiyim.
Değerli hocam Prof. Cihan’ın kendisini tanıdığımdan bugüne kadar geçen zamandaki değişmeyen en önemli özelliklerinden biri insani yönünün çok güçlü olması, her meslekten insanlarla ilişkilerine çok önem vermesi ve herkese dostça yaklaşarak çıkar gütmeyen iyi ilişkiler kurması ve herkese yardım etmeye çalışmasıdır. Hayatı gözlemleyen, mesleği dışındaki yayınları da okuyan Türk toplumunu iyi tanıyan ve akademik kariyer farkı gözetmeksizin herkesi işinde desteklemesi ve olabildiğince yardımcı olmasıdır. Sert akademik ortamlarda güler yüzü, kıymetli sohbeti, anlattığı tarihi kişilikler, fıkralar, çeşitli anekdotlar ve her konuya hukuk mesleğinin katı kuralları dışındaki sosyal bakış açıları, sanat, kültür, sosyolojisi ve tarihi bilgilerle kattığı hep akıllarda. Kurduğu ilişkileri sürekli besleyen ve herhangi bir önyargı ya da bir menfaate dayalı olmaksızın sürdürdüğü dostluk ilişkileri, yıllarca fiziki olarak görüşmediği kimseler açısından dahi hiç kopmamakta ve sürekli güçlenmektedir. Hep yapıcı, destekleyici, katkı sağlayıcı olmuştur. Bu insani yönünü göz önünde tuttuğunuzda, neden çevresinde kendisini bu kadar seven yüzlerce akademisyen ve öğrencinin olduğu çok kolaylıkla anlaşılır.
Kıymetli hocamızın diğer bir yönü, sadece hukuk metinleri veya hukuk kitapları ile sınırlı kalmayıp, bu mesleki alanı beslemek için de kendi ufkunu beslemek için de çok farklı bilim dalları ile uğraşması, öğrenmeye çabalaması, öğrendiklerini aktarması ve çok farklı yabancı dillere ilgi ve yakınlığının bulunmasıdır. Değerli hocamız ceza hukuku dışında Türk dili ve edebiyatı, İnkılap Tarihi, hukuk tarihi, tıp, psikoloji, müzik ve edebiyata ilgi duymakta, bunları mecz ederek öğrencilerine çok anlaşılır ve hayatla doğrudan bağlantılı anlatım metoduyla aktarır. Bazen çok detaycı olur, kelimelerin tarihsel kökenine gider, değişik kurumların tarihini ve koşullarını inceler, bilim adamlarının biyografisi ile uğraşır ve sonra ise bunu hemen çok akılda kalır öğretici bir yönteme dönüştürerek öğrencilerine ve asistanlarına aktarır. Kıymetli hocam bilime, bilim insanlarına ve yapılan bilimsel çalışmalara çok önem verir, ilerleyen yaşına rağmen yeni çıkan yayınları takip etmeye, okumaya çaba gösterir ve değerli bulduğu eserlerin yazarlarını arayarak görüşlerini belirtir. Güzele aşık, müzikten anlayan, dostlarıyla sıkıcı teknik hukuk konuları dışında hem sıkıntılı hem güzel zamanlarını paylaşır. Bayramoğlu müzik geceleri eşliğindeki dost buluşmaları, farklı bir renkli yönünü gösterir. Sürekli yeniliğe açık ve bilimi çok ciddiye alan, Atatürk Türkiye'sine aşık, Cumhuriyetin fazilet ve gerekliliğini çok iyi bilen ve anlatan, anlamını özümsemiş ve bunları yaşayarak, başta kendi çocukları olmak üzere gelecek nesillere aktaran bir kişidir.
