Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uluslararası Hukukta Bağlayıcı Olmayan Hukuk

Non-binding (Soft) Law in International Law

Süleyman DOST

Uluslararası hukukta, beyanname, rehber, model kural, tavsiye gibi çeşitli adlar altında bazı metinler hazırlanmaktadır. Yumuşak hukuk denilen ve bağlayıcı olmayan bu metinler, uluslararası hukuk süjelerinin davranışlarını ve uluslararası ilişkileri düzenlemektedir. Uluslararası hukuk süjeleri genellikle kendi iradesi ile bağlayıcı olmayan bu metinlere uymaktadır. Bu metinler, bağlayıcı andlaşmaların yapılmasına ortam hazırlamakta, uluslararası hukukun yeknesak hale getirilmesine hizmet etmektedir. Bu nedenle işbu metinlerin önemi giderek artmakta ve yaygınlaşmaktadır. Bu metinlerin hem avantaj hem de dezavantajları bulunmaktadır. Ancak dezavantajlarına rağmen bağlayıcı olmayan hukuk araçlarının uluslararası hukukta önemli bir işlevi yerine getirdiği kabul edilmektedir. Bu çalışmada bağlayıcı olmayan hukuk kavramı, kapsamı, türleri, avantajları ve dezavantajları ile uluslararası hukuktaki yeri ve hukuki niteliği ele alınmaktadır.

Bağlayıcı Olmayan Hukuk, Yumuşak Hukuk, Esnek Hukuk, Uluslararası Hukuk, Bağlayıcı Hukuk

Various instruments exist in international law and some of these are called declaration, guidelines, model rules and recommendations. Soft law, which is non-binding, regulates the behavior of subjects of international law and international relations. Subjects of international law generally abides by these instruments willingly though these are not binding. These instruments lay the foundation for binding agreements and harmonisation of international law rules. Therefore, the importance of soft law instruments is increasing as they become more common. Soft law has both advantages and disadvantages. Despite its disadvantages, non-binding law is considered to have an important function in international law. In this study, the concept, legal nature, scope, types, advantages and disadvantages of non-binding law as well as its significance in international law will be discussed.

Non-Binding Law, Soft Law, Flexible Law, International Law, Binding Law.

Giriş

Bağlayıcı olmayan bir metin, hukuk kuralı olabilir mi? Ya da hukuk kuralı olmayan bir metin, bağlayıcı sayılabilir mi? Bilindiği gibi 1969 tarihli Viyana Andlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 26. maddesine göre “yürürlükteki her andlaşma ona taraf olanları bağlar ve tarafların onu iyi niyetle icra etmesi gerekir”. Buradaki “bağlı olma” ibaresinden andlaşmada öngörülen hükümleri uygulama ve yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu anlaşılmaktadır1 .

Bu çalışmanın konusu, soft law, yumuşak hukuk, esnek hukuk, hukuk benzeri metinler ya da bağlayıcı olmayan hukuk gibi kavramlarla ifade edilen uluslararası metinlerdir. Söz konusu metinler II. Dünya Savaşından sonra, uluslararası hukukun geleneksel özelliklerinden yoksun olarak, çok taraflı andlaşmaların sınıflandırılması çalışmalarında geliştirilmiştir. Uluslararası hukukçular, söz konusu metinleri hukuka aykırı saymak veya dışlamak yerine hukuka dâhil etmeye çalışmışlardır2 . Böylece özellikle uluslararası örgütler bünyesinde yapılan çok sayıda bağlayıcı olmayan hukuk metni uluslararası toplumun gündemine girmiştir3 .

Bu metinler özellikle Birleşmiş Milletler (BM) tarafından başlangıçta dekolonizasyon sürecinde yeni bir uluslararası ekonomik düzen inşa etmek için kullanılsa4 da, daha sonra muhtemel etkileri ve sayıları sebebiyle hukukçuların dikkatini çekmiştir. Bağlayıcı olan kurallar ile hukuken bağlayıcı niteliği olmayan politik taahhütler arasında önemli gri alanlar olarak ifade edilen5 bu araçlar, 1970’lerin başından itibaren ciddi şekilde tartışılmaya başlanmıştır. Bu metinlerin hiçbir hukuki niteliği olmadığını ileri süren görüşlere6 rağmen genel hukuki yükümlülükler ve beklentiler doğurma ve aynı zamanda önemli politik kararların gerekçelerini oluşturma özelliklerinden dolayı büyük ölçüde kabul görmüştür7 . Özellikle insan hakları ve uluslararası ticaret alanlarında başvurulan bu metinlerde hukuk benzeri bir dil kullanıldığı savunulmuş ve bu kapsamda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB), Helsinki Nihai Senedi, Sermaye Yeterliliğine İlişkin Basel Düzenlemeleri, BM İnsan Hakları Konseyi Kararları ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) kararları, bu tür metinlere örnek gösterilmiştir8 .