Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yaşlı Hakları Kapsamında Türkiye’de Yaşlı Profili ve Bazı Sorunlarının İncelenmesi

An Analysis of the Elderly Profile in Turkey and Its Issues in the Scope of Elderly Rights

Münevver MERTOĞLU

Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında % 10,2, 2030 yılında % 12,9, 2040 yılında % 16,3, 2060 yılında % 22,6 ve 2080 yılında % 25,6 olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye’de 2017 yılı itibarıyla 15-24 yaş aralığındaki genç nüfus oranının %16.1 olduğu düşünüldüğünde 2060 yılında %22.6 olarak öngörülen yaşlı nüfus oranı genç nüfus oranının çok üstünde olacaktır. Gelecekte okulların yerini yaşlı bakım hizmetlerinin sürdürüleceği kurumların alacağını söylemek mümkündür. Bu nedenle yaşlı nüfusun yaşam kalitesini arttıracak gerekli önlemlerin alınmasına şimdiden başlanması gerekir. 1991 yılında yaşlı İnsanlar için BM İlkeleri ilân edilerek yaşlılar için “Bağımsızlık, Katılım, Bakım, Kendini Gerçekleştirme, Haysiyet.” Hedefleri konmuştur. Birleşmiş Milletlere üye olan ve bu ilkeleri kabul eden tüm devletlerin uygulamaya geçmesi gerekmektedir. Araştırmamızda İstanbul ve diğer bazı illerde 65-98 yaş aralığında 391 yaşlı ile görüşülerek demografik bilgileri ve bazı sorunları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma bulguları yaşlıların bazı sosyal, ekonomik ve sağlık sorunlarının olduğunu göstermektedir. Uzayan yaşam sürecinde yaşlıların kaliteli bir yaşlılık dönemi geçirebilmeleri için tüm Dünyada bilim insanları ve devletlerin konu üzerinde çalışmaları yoğunlaştırmaları gerekir.

Yaşlılık, Yaşlanma, Yaşlı Sorunları, Yaşlı Hizmetleri, Yaşam Kalitesi.

It is estimated in population projections that the ratio of the elderly population will be %10,2 in 2023, %12,9 in 2030, %16,3 in 2040, %22,6 in 2060, and %25,6 in 2080. When it is considerd that the ratio of the young population between the ages of 15-24 in Turkey as of 2017 is &16.1, the foreseen ratio of %22.6 of the elderly population in 2060 is over the ratio of the young population by a signifant margin. It is possible to state that in the future, schools will be replaced by institutions provide elderly care. Therefore, it is necessary to start taking precautions to improve the quality of life for the elderly population now. “United Nations Principles for Older Persons” is declared in 1991, and “Independence, Participation, Care, Self-fulfilment, Dignity” are set as targets for the elderly. All member nations to UN who accepted those principles must carry into practice. In our research, 391 elderly persons from Istanbul and other cities between the ages 65-98 are interwieved, and their demographics and issues were tried to be determined. Findings show that the elderly have some social, economic, and health related issues. With the life expectancy increased, scientists and states must increase researches in this issue throughout the world in order to ensure the elderly has an old age of quality.

Old Age, Ageing, Issues of the Elderly, Elderly Care, Life Quality.

Giriş

Giderek artan yaşlı nüfusun yaşamını fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönden yeterli ve sağlıklı olarak sürdürebilmesi insan haklarının gereğidir.

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Türkiye ve Dünya nüfusu giderek yaşlanmaktadır. Son yıllarda Tıp ve teknolojideki gelişmeler nedeniyle ölüm yaşı uzamakta ve yetişkin bireyler yaşamlarının üçte birini orta yaşın üstünde geçirmektedirler (Erdil, Bayraktar, 2010). Özellikle yaşlılık döneminde ekonomik gelirin ve fiziksel yetersizliklerin azalması, yaşlıların bakıma ve korunmaya duyduğu ihtiyacı arttırmaktadır. Bu durum yaşlıların çocuklarına ve devlete önemli yükler getirmektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2017 yılı verilerine göre Türkiye’de son 5 yılda 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus yüzde 17 artarak, 6 milyon 895 bin 385 kişi olmuştur. Yaşam süresi ülke genelinde 78 yıl, erkeklerde 75,3 ve kadınlarda 80,7 yıl olmuştur. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,4 yıl olarak hesaplanmıştır (TÜİK,2017).

Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında % 10,2, 2030 yılında % 12,9, 2040 yılında % 16,3, 2060 yılında % 22,6 ve 2080 yılında % 25,6 olacağı tahmin edilmektedir (İstatistik Kurumu 2009 “Nüfus Projeksiyonları, 2008-2050) Türkiye’de 2017 yılı itibarıyla 15-24 yaş aralığındaki genç nüfus oranının %16.1 olduğu düşünüldüğünde 2060 yılında %22.6 olarak öngörülen yaşlı nüfus oranı genç nüfus oranının çok üstünde olacağı, gelecekte okulların yerini yaşlı bakım hizmetlerinin sürdürüleceği kurumları alacağını söylemek mümkündür. Bu nedenle yaşlı nüfusun yaşam kalitesini arttıracak gerekli önlemlerin alınmasına şimdiden başlanması gerekir.

Yaşam süresinin uzun olması, özellikle bakıma muhtaç olan yaşlıların devletlere olan maliyetini arttırmakta ve yaşlılar için yapılan yatırımlar, geri dönüşü olmayan yatırım olarak değerlendirilebilmektedir. Ancak tüm insanlığın bu süreçten geçmesi, özellikle bu döneme özgü yasal düzenlemelerin yapılmasını gerekli kılmaktadır (Mertoğlu,2013).

Her yaşta kaliteli yaşam önemli ve gereklidir. Ancak 65 yaş üstü bireylerin yaşam kalitelerini olumsuz yönde etkileyen pek çok neden vardır ve bu yaşta bireylerin kendi çabaları her zaman yeterli olmamakta, çoğu kez yardım ve desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Türkiye İstatistik Kurumu (2009) “Nüfus Projeksiyonları, 2008-2050 “ye göre, yaşlıların % 42,9’unun aile içinde ya da çocukları tarafından bakılmasına rağmen kentlerde bu oran, yüzde 30,5 olup, bu oran giderek azalmaktadır.

Yaşam kalitesi, bireylerin fiziksel sağlığı, psikolojik durumu, kişisel inançları, sosyal ilişkileri ve yaşadıkları çevreden etkilenen karmaşık bir yapı gösterir ve bireylerin içinde yaşadıkları kültür ve değerler sistemindeki kendi yaşam algılarına göre değişir. (Bowling, 1997). Yaşam doyumu ise bir insanın beklentileri ile elinde olanların karşılaştırılmasıyla elde edilen durum ya da sonuçtur. Yaşam doyumu denildiğinde belirli bir duruma ilişkin doyum değil, genel olarak tüm yaşantıdaki doyum anlaşılır. Yaşlının sosyal güvencesi, yaşamını biraz olsun rahat sürdürebilme olanağı tanırsa yaşam doyumu yükselebilir (Ergan,2007) toplumsal katılımı artar, dolayısıyla toplumsal yaşama uyumu da artar.

Araştırmanın Amacı

Giderek yaşlanan nüfusun yaşlılık dönemini sağlıklı ve mutlu geçirebilmesi için alınması gereken önlemler, yaşlı profili ve sorunlarının mevcut durumunun bilinmesini gerektirir.

Bu araştırmada 65-98 yaş aralığındaki yaşlılarla ilgili olarak aşağıdaki sorulara cevap aranarak Türkiye’deki yaşlı profili ve sorunlarını belirlemek, yaşlıların kaliteli bir yaşam sürmesini destekleyecek çalışmalara katkı sağlamaktır.

1- Yaş, cinsiyet, medeni durum, çocuk sayısı, mesleği, sosyal güvencelerinin olup olmadığı, kiminle ve nerede yaşadıkları,

2- Gelir durumları

3- Sağlık sorunları, sağlık hizmetlerinden yararlanıp yararlanamadıkları, spor yapma

4- Arkadaşları ve yakınları ile görüşme sıklığı

5- Yurt içi ve yurt dışı gezilere katılabilme

6- Ekonomik Sorunları

7- Boş zaman uğraşları,

8- Çocukları ile ilişkileri ile ilgili

9- Çocuklarını ziyarete gitme ve ziyaret edilme sıklığı, ne sıklıkla gittikleri ve kaç gün kaldıkları

10- Kendilerini nasıl hissettikleri

Materyal ve Yöntem

Araştırma, İstanbul İlinde 65-98 yaş aralığında tesadüfen seçilen 262 ve aynı yaş grubunda Türkiye’nin yedi bölgesinden seçilen 123 kişi olmak üzere toplam 391 kişi ile görüşülerek yapılmıştır. Görüşme soruları araştırmacı tarafından hazırlanıp, görüşmeler 45 görüşmeci tarafından yürütülmüştür. Görüşmeden önce görüşmeyi yapacak kişiler araştırmacı tarafından görüşme teknikleri ve dikkat edilmesi gereken konular hakkında bilgilendirilmiştir.

Görüşme sonuçları bilgisayara girilerek gruplandırılmış, verilerin istatistiksel analizinde, frekans ve yüzdelik hesaplamaları yapılmıştır.