Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sözleşmenin -Hükümlerinin- Yorumlanmasında Başvurulan Yorum Araçları ve İlkeleri

Instruments and Principles of Interpretation for Interpretation of Provisions of a Contract

Atilla ALTOP

Sözleşmenin yorumlanması, sözleşmenin içeriğinin, diğer bir ifadeyle açık olmayan ve tereddüt uyandıran bir hükmünün, anlamının, o sözleşmenin taraflarının birbiriyle örtüşen gerçek -veya bunu belirlemek mümkün olamıyorsa farazi- ortak iradelerine uygun olarak dürüstlük kuralı (TMK.m.2/I) çerçevesinde belirlenmesidir. Taraflar arasında sözleşmenin, içeriği konusunda görüş ayrılığı çıkması durumunda, sözleşmenin taraflarca kararlaştırılmış içeriğini belirlemesi gereken hakim, yorum yoluyla bu belirlemeyi yaparken, asli ve yardımcı yorum araçları ile, kanunda yer alan, sözleşmede taraflarca kararlaştırılmış olan ve öğreti ve uygulamada kabul görmüş olan yorum ilkelerinden yararlanacaktır.

Sözleşmenin Yorumu, Dürüstlük Kuralı, Asli Yorum Araçları, Yardımcı Yorum Araçları, Yorum İlkeleri.

Interpretation of a contract means determining the meaning of the content of a contract, in other words an unclear provision of the contract, according to the real and overlapping intentions of the parties - hypothetical intentions if determination of the real intentions is not possible- in the light of good faith (Art. 2/I of TCC). In case of a disagreement regarding the content of a contract, the judge will determine the content by interpretation of the contract. While determining the content, the judge shall use the primary and auxiliary instruments of interpretation and the interpretation principles regulated by the Law, agreed by the parties in the contract and accepted in the doctrine and jurisprudence.

Interpretation of the Contract, Good Faith, Primary Instruments of Interpretation, Auxiliary Instruments of Interpretation, Interpretation Principles.

I. Sözleşmenin -Hükümlerinin- Yorumlanması Kavramı

1- Sözleşmenin -hükümlerinin- yorumlanmasına, sözleşmenin gerek geçerliliği gerekse içeriği hakkında sözleşmenin tarafları arasında bir görüş ayrılığı çıkması durumunda ihtiyaç duyulacaktır1 Ancak ben bu yazımda, sadece, hukuken geçerli olduğu taraflarca kabul edilen bir sözleşmenin, içeriği konusunda taraflar arasında görüş ayrılığı çıkması durumunda, yorum yoluyla sözleşmenin taraflarca kararlaştırılmış içeriğini belirlemesi gereken hakimin, bu belirlemeyi yaparken başvurabileceği başlıca yorum araçları ve ilkelerinden söz edeceğim.

2- a) TBK.m.19/I hükmünden2 de açıkça anlaşılacağı üzere, sözleşmenin yorumlanması, sözleşmenin içeriğinin, diğer bir ifadeyle açık olmayan ve tereddüt uyandıran bir hükmünün, anlamının, o sözleşmenin taraflarının birbiriyle örtüşen gerçek -veya bunu belirlemek mümkün olamıyorsa farazi- ortak iradelerine uygun olarak dürüstlük kuralı (TMK.m.2/I) çerçevesinde belirlenmesidir3 .

b) TMK.m.2/I’deki dürüstlük kuralının bir uzantısı olan güven ilkesi, kural olarak sadece münferit irade beyanlarının yorumlanmasında doğrudan doğruya uygulama alanı bulmakla birlikte, somut olayda sözleşmenin yorumuna ilişkin taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflardan birinin irade beyanına verilecek anlama ilişkin olduğunda, güven ilkesinden sözleşmenin -hükmünün- yorumlanmasında da doğrudan doğruya yararlanmak mümkün olabilecektir4 .

II. Asli (Birinci Derecede) Yorum Araçları

1- Tarafların kullandığı kelimeler ve deyimler (sözleşme metni) asli (birinci derecede) yorum araçları olarak kabul edilmektedir5 . Gerçekten hakim sözleşmenin -hükümlerinin- yorumuna başlarken, ilk hareket noktası, tarafların kullandığı kelimeler ve deyimler (sözleşme metni) olacaktır. Bu nedenle bir hüküm yorumlanırken, asli (birinci derecede) yorum araçları olan metnin ve metinde kullanılan ifadelere özel bir önem verilmesi çok doğaldır.

2- Yorum yapan hakim, tarafların kullandıkları kelime ve deyimlerin, sözleşmenin imzalandığı anda günlük dilde (genel konuşma dilinde) geçerli olan (sözlük) anlamını dikkate alacaktır6 .

3- Yorumlanacak kelime ve deyimler, sözleşmenin kurulduğu anda günlük dilde (genel konuşma dilinde) geçerli olan anlamıyla değerlendirilmekle birlikte, tarafların her ikisinin de dahil olduğu meslek-iş çevresi ve ilişkilerinde bu ifadelerin özel bir anlam taşıdığı durumlarda, artık bu özel anlam üstün tutulur7 .

4- Sözleşmede kullanılan kelime ve deyimler, tek başlarına değil, sözleşmenin bütünü dikkate alınarak, diğer bir ifadeyle sözleşmenin tüm hükümleri ile bağlantısı gözönünde tutularak, değerlendirilmeli, yorumlanmalıdır8 .

5- Yardımcı (ikinci derecede) yorum araçlarından ve/veya yorum ilkelerinden yararlanarak yapılan yorum sonucunda, tarafların sehven hatalı kelime kullandıkları veya sehven sözleşmeyi hukuken hatalı olarak nitelendirdikleri anlaşılırsa, -yanlış belirtme zarar vermez (falsa demonstratio non nocet) kuralı uygulanarak- tarafların kullanmak istedikleri doğru kelime (gerçek -veya farazi- ortak iradeleri) veya sözleşmenin doğru hukuki nitelendirilmesi esas alınmalıdır9 .