Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Benedik / Slovenya Kararı (Başvuru No. 62357/14)

Case of Benedik v. Slovenia (Decision No: 62357/14)

Yasemin Filiz SAYGILAR KIRIT

Bu çalışmada AİHM’in No. 62357/14 sayılı ve 24.07.2018 tarihli Benedik v. Slovenya kararı incelenmiştir. Başvurucu, polisin internet servis sağlayıcısından hukuka aykırı şekilde elde ettiği delili kullanarak kendi kişisel bilgilerine ulaştığı gerekçesiyle, AİHS m.8’in ihlal edildiğini ileri sürmüştür. AİHM, başvuranın AİHS’nin 8 § 1 maddesi ile güvence altına alınan özel hayata saygı gösterme hakkının mevcut davada bulunduğunu; ayrıca, polisin internet servis sağlayıcısından abone bilgilerini kullanma talebinde bulunması neticesinde başvuranın kimliğine ulaşılmasının söz konusu hak ihlaline yol açtığını ifade etmiştir. Özetle, itiraz edilen tedbirin dayandığı kanunun ve yerel mahkemeler tarafından uygulanma biçiminin net olmadığı ve keyfi müdahaleye karşı yeterli güvence sağlamadığı ifade edilerek başvuranın özel hayatına saygı gösterme hakkına müdahale edildiğine karar verilmiştir.

Hukuka Aykırı Yolla Edinilmiş Bilgi, Delil, Komünikasyon, Özel Hayat.

In this study, it has been reviewed the ECHR’s decision no.62357/14 and dated 24.07.2018, Benedik v. Slovenia. The applicant alleged, in particular, that his right under art. 8 of the Convention had been breached because the police had unlawfully obtained information leading to his identification from his internet service provider. The Court stated that the applicant’s right to respect for his private life as guaranteed by Article 8 § 1 was engaged in the present case. The Court further finds it established that the police request to the ISP and their use of the subscriber information leading to the applicant’s identification amounted to an interference with this right. In sum, the law on which the contested measure was based and the way it had been applied by the domestic courts lacked clarity and did not offer sufficient safeguards against arbitrary interference. The interference with the applicant’s right to respect for his private life was thus not “in accordance with the law”.

Unlawfully Obtained Information, Evidence, Communication, Private Life.

I. Maddi Olayın Özeti

İsviçre polisi tarafından 2006 yılında yapılan soruşturmada bazı kişilerin çocuk pornografisi içeren resim yada videolara sahip olduklarını ve bunları paylaştıkları bilgisine ulaşılır. Söz konusu paylaşımlar “p2p” ağı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. İsviçre polisi tarafından ulaşılan dinamik İnternet Protokolü (“IP”) adresleri arasında, başvurucu ile bağlantılı olan bir dinamik IP adresi de yer almaktadır. Slovak polisi ise, İsviçre polisinin elindeki bilgilerden yola çıkarak ve herhangi bir mahkeme kararı olmadan, Slovenya’daki bir internet servis sağlayıcısı şirketi olan S.’den daha önce belirlenen IP adresine ait bir takım veri trafiğinin bilgilerini istemiş ve başvurucunun babasının adını ve adresini öğrenmiştir.

Daha sonra Kranj Bölge Mahkemesi sorgu hakimi, başvurucunun ailesinin evinin aranması için bir arama kararı verir. Başvurucunun babasının şüpheli sıfatına sahip olması nedeniyle evde yapılan aramada dört bilgisayara el koyulur ve sabit disklerin kopyası çıkartılır.

Sabit disklerde yapılan incelemede, başvurucunun bilgisayarlardan birine eMule dosya paylaşım programını indirdiği tespit edilir. Ayrıca çocuklarla ilgili pornografik materyaller bulunur.

Yapılan soruşturma sırasında başvurucu, söz konusu dosyaların içeriğinin farkında olmadığını öne sürer. Ayrıca, Slovenya’daki internet servis sağlayıcısı şirketin herhangi bir mahkeme kararı olmadan hukuka aykırı olarak kendisine ait kişisel verileri polise verdiğini ileri sürmüştür.

II. Merci Görüşleri

Eyalet savcılığı tarafından hakkında düzenlenen iddianame üzerine 5 Aralık 2008 tarihinde Kranj Bölge Mahkemesi başvurucuyu sekiz ay hapis cezasına çarptırmış ve cezası iki yıllık bir deneme süresiyle ertelenmiştir. Mahkeme kararında, bir bilgisayar bilimi uzmanının görüşüne göre başvurucunun çocuklarla ilgili p2p ağları üzerinden indirdiği ve diğer kullanıcılarla paylaştığı 630 pornografik resim ve 199 videodan haberdar olması gerektiği hususuna dayanmıştır.

Benedik, 2011 yılında kararı temyiz etmiş ve Slovenya polisinin mahkeme kararı olmadan kişisel bilgilerini elde ettiğini ve hukuka aykırı yolla elde edildikleri için bunların delil olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Ancak talebi reddedilmiştir. Ljubljana Yüksek Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını onayarak söz konusu durumlarda mahkeme kararı gerekmediğini, IP adresini kullanan ile ilgili verilere hukuka uygun bir şekilde ulaşıldığını ifade etmiştir.

Başvurucu, aynı taleple Yargıtay’a başvurmuş ve İsviçre polisinin mahkeme kararı olmadan söz konusu dinamik IP adresine ulaşmasının ve Slovenya polisinin de IP adresiyle ilişkili abonenin kimliğine ilişkin verileri herhangi bir mahkeme kararı olmadan elde etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Yargıtay, 20 Ocak 2011 tarihinde, “web sitelerinin genel erişilebilirliği ve İsviçre polisinin, İnternet trafiğine herhangi bir özel müdahalede bulunmadan basitçe p2p ağındaki veri alışverişini, belirli içerikleri paylaşan kullanıcıları izleyerek kontrol edebildiği, yani internet trafiğine herhangi bir müdahalede bulunmadığı, dolayısıyla böyle bir iletişimin gizli olarak kabul edilemeyeceği” gerekçesi ile başvurucunun temyiz talebini reddetmiştir.

Başvurucu 2014 yılında da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi, başvuruyu reddederken öncelikle, Anayasa’nın 37.maddesinin IP adreslerini de içeren trafik verisinin yanında haberleşmenin içeriğini de koruduğunu ifade etmiştir. Anayasa Mahkemesi bu konuda karar verirken öncelikli olarak başvurucunun IP adresi bakımından bir gizlilik beklentisinin olup olmadığına bakmakta, daha sonra da bu beklentinin meşruiyetini incelemektedir. Şikayete konu olan olayda başvurucu, dosyaları paylaşmak ve indirmek için eMule uygulamasını kullanmak suretiyle Razorback ağında yer alan başka kullanıcılarla da iletişime girmiştir. Bu noktada her ne kadar şikayetçinin kimliğinin ortaya çıkmayacağına dair bir beklentisi olduğu açıksa da bu beklentinin meşru olduğu kabul edilemez. Zira, şikayetçi tarafından kendi kimlik bilgilerinin, dolayısıyla da IP adresinin diğer kullanıcılar tarafından görülmesini engelleyecek bir erişim engelinin varlığı ispatlanamamıştır. Buna karşın, bu uygulamayı kullanan herkes söz konusu dosyalara erişebilmektedir. Bu şekilde de kullanıcının IP adresini öğrenmektedir. Bu şekilde kendini kamunun erişimine açık bir konuma getirerek özel hayatının gizliliğini ortadan kaldıran kişinin durumu Anayasa’nın 37.maddesinin kapsamının dışında kalır.

Başvurucunun talebi Anayasa Mahkemesi tarafından da reddedildikten sonra AİHM’e başvurmuştur. AİHM 24 Nisan 2018 tarihinde hak ihlali kararı vermiş ve Benedik’in mahkeme masrafları için 3522 EURO verilmesine karar verirken tazminata hükmetmemiştir.

III. Hukuki Sorun

Dava konusu olayda Mahkemenin ele aldığı hukuki sorun, Slovenya polisinin uygulamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesinde yer alan “Özel hayata1 saygı” hakkını ihlal edip etmediğine ilişkindir.