Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Olağan Dönem Asli Kurucu İktidar Kavramı ve TBMM’nin Yeni Anayasa Yapıp Yapamayacağı Sorunu

The Ordinary Periodical Primary Constituent Power and the Question of Whether the Grand National Assembly Will be Able to Make a New Constitution

Hayri KESER,Kürşat AKÇA

Asli kurucu iktidar yeni bir anayasa yapan iktidar iken, tali kurucu iktidar mevcut anayasayı değiştiren hukuki ve sınırlı bir iktidardır. TBMM bir tali kurucu iktidardır ve Anayasanın 175. maddesine göre 1982 Anayasası’nı değiştirebilmektedir. TBMM’nin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı, yani asli kurucu iktidar vasfı taşıyıp taşımayacağı anayasa hukuku doktrininde tartışmalıdır. Bu noktada özellikle olağan dönem asli kurucu iktidar kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu kavramla TBMM’nin yeni bir anayasa yapabileceği savunulmaktadır. Çalışmamızda ilk olarak olağan dönem asli kurucu iktidar kavramı, sonrasında ise TBMM’nin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı sorunu incelenecektir.

Anayasa, Kurucu İktidar, Asli Kurucu İktidar, Tali Kurucu İktidar, TBMM.

The primary constituent power constitutes a new constitution and the derivative constitutive power constitutes a legal and limited power that changes the existing constitution. The Grand National Assembly of Turkey is a derivative constitutive power and can change the 1982 Constitution according to Article 175 of the Constitution. It should be discussed in the doctrine that the TBMM will be the primary constituent power. At this point, especially the concept of “ordinary periodical primary constituent power” has begun to come to the forefront. With this concept, it is argued that the Grand National Assembly of Turkey can make a new constitution. In this study, we will first examine the issue of whether the Grand National Assembly of Turkey will be able to make a new constitution after the concept of the original founding power.

Constitution, Constituent Power, Primary Constituent Power, Derivative Constitutive Power, Grand National Assembly of Turkey.

GİRİŞ

Yeni anayasa konusu Türkiye’de zaman zaman gündeme gelen ve anayasal düzlemde tartışılan önemli konulardan birisidir. Bunun sebebini 1982 Anayasası’nın temelinde aramak gerekir. Söz konusu anayasanın ne öncesinde ne de sonrasında tam anlamıyla demokratik bir katılım olmamıştır. Anayasanın hazırlanış sürecinde depolitizasyon uygulanırken, hazırlanan anayasanın halka sunulması sürecinde ise plebisiter bir tutum sergilenmiştir. Ayrıca 1982 Anayasasını hazırlayanlar 1980’li yıllarda patlak veren ve ülke geneline yayılan ülke içi çatışmaların müsebbibi olarak 1961 Anayasasını görmüşler ve 1982 Anayasasını temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı, otoriter ve devletçi bir formda hazırlamışlardır. 1982 Anayasası bu görünümüyle hem hazırlandığı dönemde hem de sonrasında eleştirilmiş ve antidemokratikliği daima tartışma konusu olmuştur. Bununla birlikte 1982 Anayasası ortaya çıktığı dönemden günümüze kadar yaklaşık olarak üçte ikisi değişmiştir. Ancak yapılan onca değişikliğe rağmen 1982 Anayasasının meşruiyeti tartışmaları sona ermemiştir. 1982 Anayasası’nın otoriter ve devletçi ruhu varlığını korumaya devam etmiştir1 . Keza Anayasanın bütüncül olarak değiştirilmemesi, anayasanın bütünlüğünü ve sistematiğini bozmuş, yeni sorunları da beraberinde getirmiştir.

1982 Anayasası’nın anti demokratikliğine yönelik tüm sebepler son yıllarda “yeni anayasa” kavramını anayasa hukuku literatürüne sokmuştur2 . Buna göre TBMM 1982 Anayasası’nın yerine demokratik katılımlı yeni bir sivil anayasa yapmalıdır görüşü ön plana çıkmaktadır.

TBMM’nin yeni bir anayasa yapıp yapamayacağı, yapacak ise bunun ne şekilde olacağı onun kurucu iktidar vasfıyla yakından ilgilidir. TBMM tali kurucu iktidar vasfıyla anayasayı mevcut anayasal kurallar dâhilinde değiştirebilmektedir. Günümüze kadar 1982 Anayasası’nın neredeyse üçte ikisi TBMM tarafından değiştirilmiştir. Diğer taraftan ise Meclisin 1982 Anayasası’nı ilga edip yerine yeni bir anayasa yapmak istemesi durumunda bunun mümkün olup olmayacağı, olacaksa bunu ne şekilde yapacağı konusu oldukça tartışmalıdır. Özellikle bu noktada son dönemde olağan dönem kurucu iktidar kavramı ortaya atılmıştır. Bu kavramla mevcut meclislerin herhangi bir siyasi kesinti (savaş, darbe v.s.) olmadan yeni anayasa yapabilecekleri kabul edilmektedir. Ancak doktrinde siyasi kesinti olmadan mevcut bir meclisin yeni bir anayasa yapamayacağını savunan görüşler de vardır.