Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Uzaktan Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği

Occupational Health and Safety at Remote Work

Hatice Duygu ÖZER

Uzaktan çalışma, 4857 sayılı İş Kanunu’na 2016 yılında eklenen esnek bir çalışma modelidir. Bu bağlamda, uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.

Bu çalışma türünde, işçiler büyük ölçüde işverenin egemenlik alanının dışında bulunduklarından, bunlara uygulanacak iş sağlığı ve güvenliği kuralları da klasik bir işyeri çalışanına uygulanacak kurallardan daha farklı olmalıdır. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu’nda bu tür çalışmalara uygulanacak birkaç işveren yükümlülüğüne yer vermekle yetinilmiştir. 6331 sayılı Kanun’da yer alan diğer işveren yükümlülüklerinin de uzaktan çalışmaya uygulanıp uygulanmayacağı ile çalışan yükümlülüklerinin neler olacağı inceleme konumuzun temelini oluşturacaktır.

Elbette bu atipik çalışmanın doğası gereği bazı yükümlülükler hiç uygulanamayacakken, bazıları da değişikliklere tabi tutularak uygulanacaktır. Çalışmamızda “Uzaktan Çalışma Yönetmeliği Taslağı” ışığında söz konusu farklılıklar ortaya konulacak ve bunların hukukî sonuçları ele alınacaktır.

Uzaktan Çalışma, Tele Çalışma, Evde Çalışma, İş Sağlığı ve Güvenliği.

Tele-working (Remote-working) is a new kind of flexible labor contract added to Labor Law No. 4857 in 2016. In this context, tele work is a kind of working relationship based on the principle of fulfilling the performance of work within the scope of the work organization made by the employer at home or with the means of technological communication and out of the workplace.

In this type of work, workers are largely out of the employer’s sovereignty area. So that the occupational health and safety rules to be applied to tele-workers should be different from the rules to be applied to the classical workplace employees. However, the Labor Law No. 4857 includes only a few employer obligations. The other employer’s obligations in the Law No. 6331 will be applied to the remote working and the obligations of the employees will be the basis of our study.

Of course, the nature of this atypical working, some obligations will not apply to some obligations, while others will be subject to changes. In our study, these differences will be revealed and their legal consequences will be discussed.

Remote Working, Tele Working, Home Working, Occupational Health and Safety.

Giriş

Çalışma yaşamında öteden beri ihtiyaç duyulan esnek çalışma modelleri arasında kısmî zamanlı çalışma, geçici iş ilişkisi, tele çalışma, uzaktan çalışma gibi kavramlar sayılabilir. Bunlardan uzaktan çalışma olarak adlandırılan çalışma türü, gezici satış temsilcileri, tele çalışanlar, evden çalışanlar gibi çeşitli işçi gruplarını içeren ve temelde klasik anlamda işyerine bağlı olmaksızın işin üstlenilebildiği çalışma şeklinin genel adıdır1 . İşin, klasik anlamda işyeri dışında görüldüğü atipik bir çalışma türü olarak da tanımlanabilir2 . Tele Çalışmayla ilgili Avrupa Çerçeve Antlaşması’nda3 tele çalışma; “bir iş ilişkisi veya iş sözleşmesi çerçevesinde işverene ait işyerinde de gerçekleştirilmesi mümkün olan bir işin, bilgi teknolojileri kullanılarak ve düzenli biçimde işverene ait işyeri dışında yerine getirildiği iş organizasyonu” olarak tanımlanmıştır. Mevzuatımızdaki düzenlenmiş şekliyle tele çalışmayı, kapsamına alan uzaktan çalışma da İş K m.14’e yapılan ekleme ile; “işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ...olarak kurulan iş ilişkisi” biçiminde tanımlanmıştır4 .

Bu tür çalışma biçimi, bilgisayar teknolojisinin ve haberleşme ağlarının gelişimi ile birlikte bilgisayar-elektronik, bankacılık, sigorta, haberleşme, basın-yayın ve ticaret sektöründe ortaya çıkmıştır5 . Ayrıca internet ağının ve mobil telefon kullanımının artması uzaktan çalışmayı daha da kolaylaştırmıştır. Bu çalışma biçimi, işçinin genellikle kendi evinde, işverenin doğrudan bir yönetimi ve denetimi olmaksızın bir malın üretilmesi veya bir hizmetin sunulması şeklinde de yapılmaktadır. Bu şekilde çalışanlar, çalışma sürelerini kendilerine göre ayarlayabilmekte, işverenin bire bir gözetim ve denetimi olmaksızın mal veya hizmet üretimini gerçekleştirebilmektedirler6 .

Görüldüğü gibi, uzaktan çalışma üst kavram olarak kabul edilmiş olup, tele çalışma denilen çalışma türü ile evde çalışma, bu kavrama dâhil olan farklı çalışma şekilleridir7 . Uzaktan çalışma yönetmelik taslağında8 da uzaktan çalışmanın, teknoloji esaslı uzaktan çalışma veya evde uzaktan çalışma şeklinde gerçekleşebileceği düzenlenmiştir. (m.5/2).

Uzaktan çalışma ve diğer atipik çalışma yöntemleriyle ilgili İş Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’ndaki (TBK) bu düzenlemelere ilişkin öğretide pek çok çalışmanın yapılmış olduğu görülmektedir. Ancak uzaktan çalışmada iş sağlığı ve güvenliği konusu gerek işveren gerekse işçiler yönünden özel olarak ele alınmalıdır. Çalışmamızda Uzaktan Çalışma Yönetmelik Taslağı’nda yer alan hükümler ışığında bu çalışma türünde iş sağlığı ve güvenliği konusu ele alınacaktır.

İş Kanunu m.14/6’da, “İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.” denilmek suretiyle bu atipik çalışma biçiminde uygulanabilecek nitelikteki iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili işveren yükümlülükleri ortaya konulmuştur. Bu çalışmada söz konusu yükümlülüklerin uygulanması aşamasında ortaya çıkabilecek sorunlar ele alınarak, anılan yükümlülükler somutlaştırılmaya çalışılacaktır.

Nihayet maddede sayılan yükümlülükler dışında kalan ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda (İSGK) düzenlenen diğer işveren yükümlülüklerinin bu çalışma açısından uygulanabilirliği tartışılacaktır. İşveren yükümlülüklerinden başka, uzaktan çalışmadaki çalışan yükümlüklerinin klasik çalışma biçimiyle çalışan işçilerinkinden ne şekilde farklılaşacağı üzerinde durulacaktır.

I. Uzaktan Çalışma ve Benzer Kavramlarla Karşılaştırılması

Uzaktan çalışma ilişkisinde, iş görme, ücret ve bağımlılık unsurları varlığını sürdürmektedir. Yazılı olarak yapılacak uzaktan çalışma iş sözleşmesinde; işverenden aldığı hizmet üretimine ilişkin işi, işyerinin dışında evinde ya da ofisinde veya başka bir mekânda ifa edecek olan işçinin yapacağı işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümlerin yer alması amaçlanmıştır.

Mevzuatımızda önceleri yer almayan uzaktan çalışma kavramını anlayabilmek için uzaktan çalışmanın yanı sıra, benzer kavramlar olan; evde çalışma, evde hizmet sözleşmesi, ev hizmeti kapsamında çalışma, tele çalışma kavramlarının ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 461. maddesinde evde hizmet sözleşmesi şu şekilde tanımlanmıştır; "işverenin verdiği işi, işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde, bizzat veya aile bireyleriyle birlikte bir ücret karşılığında görmeyi üstlendiği sözleşmedir." TBK m.461’in gerekçesinde de evde hizmet sözleşmesi kapsamında olabilecek bazı işlerden söz edilmiştir. Buna göre, evde hizmet sözleşmesinde işçi, söz gelimi bir mağazaya kendi evinde bizzat veya aile bireyleriyle birlikte çeyiz, yatak örtüleri, giysiler dikip vermeyi, kendisine teslim edilen ürünleri paketlemeyi üstlenebilir. Madde gerekçesinde verilen örnekler, Türk Borçlar Kanunu’nda geleneksel evde çalışmanın, bir başka deyimle daha önceki dönemde “fason iş” veya “eve iş verme” olarak adlandırılan uygulamanın düzenlendiğini göstermektedir9 . Evde hizmet sözleşmesine ilişkin bu düzenleme ile işçinin evinde veya işyeri dışında kendi belirleyeceği bir yerde iş görebilmesine olanak tanıyan esnek çalışma yönteminin mevzuatımızda ilk kez düzenlenmiş olduğunu söyleyebiliriz. 6715 sayılı Kanun ile İş Kanunu’na eklenen uzaktan çalışma ise, evde uzaktan çalışma kısmı ile ilgili olarak, evde hizmet sözleşmesinin daha ayrıntılı bir şekli olarak karşımıza çıkmaktadır.

Evde çalışmanın İş Kanunu’na eklenmeden önceki halinde genel kabul gören anlayış, bu sözleşmenin her ne kadar TBK’da düzenleniyor olsa da bu nitelikteki çalışmanın iş sözleşmesi olma ve bu kapsamda çalışanların İş Kanunu kapsamına dâhil olmasını engellemeyeceği yönünde idi10 . 6715 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten sonra ise, işverenin iş organizasyonu içinde kalmak kaydıyla evden yapılan işlere İş Kanunu uygulanacak, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde ise TBK’nın evde hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulama alanı bulacaktır. Öte yandan, evde çalışmada iş görme ediminin bizzat işçi tarafından yerine getirilmesi koşulu aranırken, TBK m.461’de işin işçi veya aile üyeleri tarafından da yapılabilmesine olanak tanınmıştır. Bir diğer farklılık, İş K m.14’de sözleşmenin yazılı yapılması gerektiği koşuluna bağlanmışken, TBK’da yazılılık koşulunun aranmamasıdır. Nihayet, TBK’da her ne kadar evde hizmet sözleşmesi denilse de işçinin kendi evinde veya belirleyeceği başka bir yerde iş görme edimini yerine getirmesine olanak tanınmıştır11 . Bağımlılık unsurunun bu sözleşme türünde daha zayıf olduğunu söylemek mümkündür12 . Sayılan bu farklılıklardan sonra, yazılı yapılmayan, bizzat işçi tarafından yerine getirilmeyen ve işçinin belirleyeceği herhangi bir ev ve işyeri dışında bir yerde yapılan işlerde TBK hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.