Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk İdare Hukukunda
Hukukî Güvenlik İlkesinin Uygulanması

Application of Safety Principle in Turkish Administrative Law

Bayram KESKİN,Zühal YAĞCI

Makalede Türk İdare Hukukunda hukukî güvenlik ilkesinin teorik ve pratik çerçevesi ele alınmıştır. Makalenin başlangıcında, hukukî güvenlik ilkesine ilişkin lafzi ve kavramsal tartışmalar, hukukî güvenlik ve hukuk devleti ile ilişkisi incelenmiştir. Bunun yanında, hukukî güvenlik ilkesi, belirlilik, istikrar ve öngörülebilirlik şeklinde üç alt ilkeye ayrılmıştır. Bu ayrımlar içerisinde, her üç alt ilke kurallar, İdarî uygulama ve yargısal uygulama açısından ele alınmıştır.İlerleyen bölümde hukukî güvenlik ilkesi ve geriye yürümezlik arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca Danıştay kararlarına atıf yapılmıştır. Bundan sonra idarî işlemde geriye yürümezlik ilkesinin istisnalarına ilişkin örnekler verilmiştir.Bunun ötesinde kazanılmış hakkın unsurları ve kazanılmış hak ile hukukî güvenlik ilkesi arasındaki ilişki ele alınmıştır. Makalenin sonunda idare hukukunda kazanılmış haklar, müessesesi durum ve haklı beklenti kavramları, hukukî güvenlik ilkesi çerçevesinde incelenmiştir.

Hukuk Devleti, Hukukî Güvenlik, Belirlilik, İstikrar, Öngörülebilirlik, Geriye Yürümezlik, Kazanılmış Hak, Haklı Beklenti.

In this article theoretical and practical frameworks of the principle of legal certainty are discussed within the context of Turkish Administrative Law. At the beginning of the article, literal and conceptual discussions regarding to the legal certainty, relations of legal certainty with the state of law are studied. In addition to that, the principle of legal certainty has been divided into three sub-principles in the form of “clarity”, “stability” and “predictability”. Each one of these sub-principles are analyzed from the point of rules, administrative practice and judicial practice.In the following section, the relation between the rule of retrospectivity and the principle of legal certainty is studied. Also references are made to the practices of the Council of State. Then, some examples about exceptions of the rule of retrospectivity in terms of administrative act are given.Furthermore, the components of vested interest and its relation with the principle of legal certainty are considered. At the end of this article, the institution of vested interest in administrative law, establishment and legitimate expectation are analyzed within the frame of principle of legal certainty.

The Rule of Law, Legal Certainty, Clarity, Stability, Predictability, Rule of Retrospectivity, Vested Right, Legitimate Expectation.

I. Giriş

Hukukî güvenlik, öğretide ve yargı kararlarında hukuk devletinin şekli gereklerinden birisi olarak görülmektedir. Hukukî güvenliğin, adalet fonksiyonundan daha çok, düzen sağlama ve sosyal olgu fonksiyonu ile ilgili olduğu belirtilmiştir1 . Hukukî güvenlik ilkesi, birçok hukuk dalında çeşitli şekillerde kullanılmış olan bir terimdir. Bu terim, idare hukukunda kazanılmış haklar kapsamında kullanılmıştır. Yargı organları da hukukî güvenliğin unsuru olarak öngörülebilirlik ilkesi kapsamında haklı beklentiler, kazanılmış haklar ve kanunların geçmişe yürümezliğinin gerekliliğine vurgu yapmıştır. Özellikle Danıştay ve idare mahkemeleri de kazanılmış hakların ve haklı beklentilerin korunması gibi konularda, bu hakların ve beklentilerin korunmasına olanak tanıyan bir hukukî güvenlik anlayışını kararlarına yansıtmıştır2 .

II. Hukukî Güvenlik İlkesi ve Diğer Kavramlarla İlişkisi

Hukukî güvenlik ifadesi, bazen öğretide veya mahkeme kararlarında ‘hukuk güvenliği olarak da ifade edilmişse de, ‘hukukî güvenlik’ ibaresi daha yaygın olarak kullanılmaktadır3 . ‘Hukukî güvenlik’ ilkesinin ‘hukukî istikrar’ ve ‘hukukî belirlilik’ ilkeleriyle özdeş kullanıldığı görülmektedir4 .

Kıta Avrupası ülkelerinin temel karakteristiği olan ‘legal certainty’ ibaresinin Türk hukuk literatüründe genellikle ‘hukukî kesinlik’ bazen de ‘hukukî belirlilik’5 olarak çevrildiği görülmektedir. Amerikan hukuk sisteminde ise kavram olumsuz ekle ‘legal indeterminacy’ ibaresi olarak kullanılmaktadır6 .

Türkiye'deki hukuk öğretisinde hukukî güvenlik veya hukukî istikrar; “kamusal güç kullanan kurumlarla işlemlerinde kişilerin günümüz ve geleceğe yönelik olarak güven hissi duymaları”, “mevzuat ile öngörülen hareket gerçekleştiğinde kendilerine uygulanması gereken yasal mevzuatın veya hukuksal uygulamanın neler olduğunu öngörebilme ve kendi davranışlarını bu duruma göre ayarlayabilme olanağına sahip olma”7 ve “bireylerin devlet otoritesine karşı güven duymaları ve kendi şahsiyetlerini korku duygusu olmadan geliştirebilmeleri” şeklinde tanımlanmıştır8 .

Bir başka yazara göre, hukukî güvenliğin temini için gerekli kurallar, “muhatapları için açık, belirli ve kararlı bir çerçeve oluşturmalıdır, yani, onlara emin olma bakımından güvenlik (inanç) öğelerini sağlamalıdır. Yine onlara, eylemlerinin sonuçlarını öngörme olanağını vermelidir”9.

Öğretide hukukî güvenlik ilkesinin tarihsel temelinin daha iyi anlaşılması için, dar anlamda hukukî güvenlik - geniş anlamda hukukî güvenlik ayrımı şeklinde ikili bir ayrım yapılmıştır. “Dar anlamda hukukî güvenlik, bireylerin toplumsal yaşamına öngörülebilirlik sağlamaya yönelik olarak, kuralların, idarî uygulamanın ve mahkeme kararlarının belirlilik, istikrar ve öngörülebilirlik gibi temel şartları sağlamasını ifade eder. Geniş anlamda hukukî güvenlik ise genel itibariyle hukukun varlığı, hukukun yasalarla ifade edilmesi, uyuşmazlıkların bağımsız ve kesin karar veren mahkeme ve benzeri organlarca karara bağlanması ve bu kararların icra edilebilirliği sonucunda ortaya çıkan hukuk sistemine ve devlete güveni ifade eder”10.

Anayasa Mahkemesinin 17.04.2008 günlü ve E. 2005/5, K. 2008/93 sayılı kararında11 belirtildiği üzere; “Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri “belirlilik”tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, yasadan, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlar. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.”

Hukuk devleti teriminin ilk kez 1800'lü yılların başında Almanya'da kullanıldığı ileri sürülmüştür12 . Ülkemiz dahil bazı devletlerin anayasalarında pozitif bir ilke olarak yer alsa da, hukuk devletinin kavramsal olarak çok genel ve yoruma açık ilkelerden oluşması, onu pozitif hukukun dışında veya üstünde bir ilke haline getirmiştir13 .

Hukuk devleti, vatandaşlarına hukukî güvenlik sağlayan devlet olarak da tanımlanmıştır14 . Bu görüşü savunanların birçoğu da hukukî güvenliğin, hukuk devletinin merkezî kavramlarından birisi olduğunu ifade etmektedir. Hukukî güvenlik ilkesini oluşturan unsurlar hukuk devleti içerisinde ele alınarak15 veya doğrudan hukukî güvenlik ilkesinin hukuk devletinin alt ilkesi olduğu ifade edilerek, hukuk devleti ile hukukî güvenlik ilkesi arasındaki ilişki ortaya konulmaktadır16 . Hukuk devleti şekli ve maddi ayrıma tabi tutulduğu takdirde17 , hukukî güvenlik ilkesi “maddî (özsel) hukuk devleti” içerisinde18 veya “şeklî hukuk devleti” altında açıklamıştır19 .

Hukukî güvenlik ilkesinin, bağımsız bir hukuk ilkesi olarak veya hukuk devletinin bir alt ilkesi olarak, belirli bir amacı ve bu amacı gerçekleştirmeye yönelik içeriği bulunmaktadır. Aşağıda anlatılacağı üzere, hukukî güvenlik ilkesi; kişilerin öngörülebilir ve istikrarlı bir yaşam sürmesi için yasamaya, yürütmeye ve yargıya birtakım sorumluluklar yükleyen, azda olsa pozitif hukukî düzenlemelerle ve mahkeme kararlarıyla şekillenen bir ilkedir20 . Anayasa Mahkemesi, Anayasa’da düzenlenmiş olan “ölçülülük”, “hukuk devleti”, “eşitlik” ve “laiklik” gibi ilkeleri kullandığı gibi, Anayasa'da doğrudan düzenlenmemiş olan “hukukî güvenlik” ilkesi gibi ilkeleri de yaygın bir şekilde kullanmaktadır21 .