Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Çin Halk Cumhuriyeti Ekonomik
 Düzeninin Ceza ve İdari Ceza Hukuku
 Aracılığıyla Korunması

Protection of Economic Order of People’s Republic of China Through 
Criminal and Administrative Criminal Law

Erdem İzzet KÜLÇÜR,Yiliyaer ABUDUREYIMU

Gerçekleştirdiği ekonomik kalkınmayla tüm dünyanın ilgi odağında yer alan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)’nde ekonomik düzeni koruyan ceza hukuku ve idari ceza hukukunun oluşumu, kapsamı ve bu düzeni korumadaki rolü, ekonomik kalkınmayı öncelik edinen gelişmekte olan ülkeler bakımından incelemeye değer bir konudur. ÇHC ceza ve idare hukukunun genel özellikleri ele alındıktan sonra, ÇHC’de ticari hayatı düzenleyen kuralların ihlali halinde uygulanacak ceza ve idare hukuku yaptırımlarının neler olduğu bazı örneklerle açıklanacaktır. Ortaya çıkan tablonun Türkiye açısından örnek teşkil edip etmeyeceği sorusu sonuç ve değerlendirme kısmında ortaya konulacaktır.

Çin Ceza Hukuku, Çin İdari Ceza Hukuku.

Evolution and scope of Chinese criminal and administrative law protecting economic order of People’s Republic of China (PRC), which is placed in the spotlight of the world with its rapid economic development, is a worth examining subject for developing countries as well as its role to protect this order. After the general characteristics of PRC’s criminal and administrative law are dealt with, it will be explained by examples which criminal and administrative sanctions are imposed on the violations of rules regulating the business life. At last, it will be delivered whether or not the outcome would be an example for Turkey at the end of this work.

Chinese Criminal Law, Chinese Administrative Criminal Law.

1. Bölüm I. Giriş

Ülkemiz kalkınmak zorundadır! Aksi takdirde bizi sindireceklerdir. Tek gerçeğimiz kalkınmadır!” (Deng Xiaoping, 1992), “Kalkınma trendine ve sosyal üretim gücümüzün gerekliliklerine dair temel bir anlayışa sahip olmalı, ekonomik kalkınmaya odaklanmalı, bunu doğru bir çizgide formüle etmeli ve uygulamalıyız.” (Jiang Zemin, 2001), “Kalkınma son derece önemlidir. Bunu dengede tutmak da son derece önemli bir görevdir.” (Hu Jintao, 2011), “Kalkınmanın ön planda olduğu stratejik düşüncenin peşinden gitmek zorundayız.” (Xi Jinping, 2013).2 Bu sözler son çeyrek asırdaki Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) devlet başkanlarının ekonomik kalkınmaya verdikleri önemi ve bunu devletin en yüksek önceliklerinden biri olarak saydıklarını gösteren ifadelerden, sadece birkaçıdır. ÇHC ekonomisi, 1978 yılı ekonomik reformlarından 2010 yılına kadar yıllık ortalama %10 büyüyerek tüm dünyanın dikkatini üzerinde toplamayı başarmıştır.3 Dünya Bankasının rakamlarına göre, Nisan 2010 itibarıyla ÇHC gayri safi yurt içi hâsıla (GDP) itibarıyla dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmuştur ve bu konumunu halen sürdürmektedir.4

Bir ülkenin ekonomik anlamda kalkınmasında şüphesiz en büyük rol, o ülkenin ekonomi politikalarına ve reformlarına aittir. Fakat bu politikaların ve reformların planlandığı şekilde uygulanmasını, sürdürülebilmesini sağlamak aynı zamanda etkin bir hukuk sisteminin varlığına bağlıdır.5 Bu hukuk sistemi, hukuki düzenlemeler aracılığıyla ekonomi politikalarının etkinliğini sağlamak için eldeki kaynakların tam olarak kullanılmasını, fiyat istikrarını ve milli gelirin artmasını temin etmektedir.6

Bir ülkedeki medeni hukuk sistemi ticari ilişkilerin düzenlenmesinde ve uyuşmazlıkların çözümünde ne kadar güçlü ve köklü kurumlara sahip olursa olsun, -basit ticari işlerden karmaşık ticari faaliyetlere- kalkınmanın bu hayati alanının, sadece medeni hukuk araçları ile korunması beklenemez. Zira hukukun bu alanında bir uyuşmazlığın mahkemeye taşınarak sonuçlandırılması ticari faaliyetinin taraflarının iradesine bırakılmıştır. Bu noktada ticari hayatı farklı yönlerden regüle edebilen idare hukuku ve etkin ve caydırıcı yönleriyle ceza hukuku devreye sokularak kamusal denetimin re’sen gerçekleştirilmesi mümkün hale gelmektedir. Hukuk ve ekonomi alanları arasındaki söz konusu bu etkileşim, ayrıca görece yeni sayılabilecek “ekonomik ceza hukuku”, “ekonomik anayasa hukuku”, “ekonomik idare hukuku” gibi özel uzmanlık alanlarının da ortaya çıkmasını sağlamıştır.7 Bu çalışmada, ÇHC ceza hukukunun ülkenin ekonomik kalkınma başarısında nasıl bir rolü olduğu ele alınacağından, öncelikle ceza hukukunun hangi boyutlarıyla bir ülkenin ekonomik kalkınmasında rol oynayabileceğinin kısaca açıklanması gerekmektedir.

Ceza hukukunun düzenlediği sosyal ilişkiler, diğer hukuk alanlarının düzenleme alanından daha geniş olabilmekte ve bu hukuk alanlarındaki değerlerin, ceza hukukunun yaptırım araçlarıyla korunması söz konusu alanlardaki koruma mekanizmalarıyla karşılaştırıldığında daha etkili olabilmektedir. Ayrıca ceza hukuku siyasal, ekonomik haklar ile insan haklarını koruyarak piyasa ekonomisinin sağlıklı kalkınmasını teminat altına almakta, güvenliğin ve istikrarın sürdürülmesinde önemli bir rol oynamaktadır.8 Bu suretle özellikle yabancı yatırımların teşvikinde yatırımcıya hukuki güven sağlanmaktadır.

Ceza hukukunun maddi ceza hukuku bölümü, işlevi itibarıyla hangi davranışların suç haline getirildiği, cezai sorumluluğun hangi hallerde doğacağı ve ne tür yaptırımların faile uygulanacağını belirlemektedir. Bu bağlamda söz konusu suç teşkil eden davranış, ülkedeki kanunkoyucunun sosyo-ekonomik yaşamdaki gereklilikleri takdirine göre her türlü hayat olayı olabilmesi yönüyle de diğer hukuk alanlarına (medeni hukuk, ticaret hukuku, idare hukuku gibi) sirayet edebilmektedir. Örneğin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (TCK) birden çok evlilik ve hileli evlenme (TCK m.230), ihaleye fesat karıştırma (TCK m.235) ve tefecilik (TCK m.241), zimmet-irtikap-rüşvet (TCK m.257 vd.) gibi eylemleri suç haline getirip cezalandırmasıyla, diğer hukuk alanlarındaki ihlallerin ceza yaptırımının genel önleme işleviyle azaltılarak hukuk düzeninin tesisini sağlamada önemli bir rol oynadığı söylenebilir.

II. Çin Halk Cumhuriyeti Ceza Hukukunun Genel Özellikleri ve Yapısı

ÇHC’de geleneksel hukuktan modern hukuka geçiş döneminde, gerçekleştirilen hukuk reformlarında ceza hukuku reformları temel rol oynamıştır. Komünist otoritelerin 1954 yılında başlattıkları hukuk reformları çerçevesinde kapsamlı bir ceza kanunu oluşturulması 29 yıl sürmüştür. Toplamda 452 maddeden oluşan ve sadece yazım aşaması 5-6 yıl süren Ceza Kanununun9 1979 yılında yürürlüğe girmesinden sonra uluslararası standartlara uyumu için yapılan ek değişiklikler ise 18 yıl sürmüştür.10

Kanunun ağırlıklı olarak sosyalist düzeni koruyan amacı (m.2), suçta ve cezada kanunilik ilkesi (m.3), kanun önünde eşitlik ilkesi (m.4), suç ve cezalar arasında orantılılık ilkesi (m.5) ilgili maddelerde düzenlendikten sonra, kanunun uygulama alanına ilişkin kurallara (m.6-12) yer verilmiştir. Kanunun genel hükümler kısmında düzenlenen ceza sorumluluğuna ilişkin esaslar arasında (m.13-31), suçların kural olarak kasten işlenebileceğine, kanunda açıkça belirtilen hallerde taksirden dolayı cezai sorumluluğun doğacağına, mücbir sebep halinde cezai sorumluluğun kalkacağına, cezai sorumluluğun 0-14, 14-18, 18 ve üstü yaş gruplarına göre ayrılmasına, akıl hastalığı, sağır-dilsizlik, meşru müdafaa, zorunluluk hali, suç ortaklığı, teşebbüs ve gönüllü vazgeçme, iki veya daha fazla kişiden oluşan örgütlü suçluluk ile tüzel kişilerin cezai sorumluluğuna yer verilmiştir.11

Ekonomik suçlarla mücadele önemli rollerden biri de tüzel kişilerin cezai sorumluluğu konusuna düşmektedir. Zira büyük ölçekli ekonomik suçların işlenmesinde çoğu zaman tüzel kişiliğe sahip şirketler, bankalar, kredi ve finans kurumları araç olarak kullanılmaktadır. Bu suçlarla etkin mücadele sadece gerçek kişi faillere karşı değil, aynı zamanda ekonomik sistem içerisinde yer alan bu araçlara karşı da, suçun işlenmesindeki fonksiyonlarının denetlenmesi ve suç işlendikten sonra tüzel kişilere özgü yaptırımların uygulanması suretiyle yapılmaktadır. Bir şirket, girişim, organizasyon ya da grubun suçun işlenmesine katılması halinde cezai sorumluluğunun doğacağı ÇHC Ceza Kanununun 30’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Müteakip maddede, asıl sorumlu gerçek kişi failin cezai sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla, tüzel kişilere yönelik olarak adli para cezası yaptırımı uygulanacağı kabul edilmiştir.12

ÇHC ceza hukuku yaptırımları asli ve tali cezai yaptırımlar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Asli yaptırımlar kapsamında adli kontrol, tutuklama, süreli ve süresiz hapis cezaları ile ölüm cezası sayılırken, bağımsız olarak da uygulanabilen tali cezai yaptırımlar arasında adli para cezaları, kamusal haklardan yasaklılık ve müsadere yer almaktadır. ÇHC ceza hukukunda toplamda 71 tür suç tipi için ölüm cezası öngörülmektedir. Derhal infazın gerekli olmadığı durumlarda, infazın 2 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmekte, bu hükümler Yüksek Mahkeme’nin onayına sunulmaktadır. Hükümlü, 2 yıllık erteleme süresi içinde yeni bir suç işlemezse ölüm cezası müebbet hapis cezasına çevrilmekte, bu süreç içerisinde iyi hal gösterirse cezası süreli hapis cezasına çevrilmektedir (m.50). Adli para cezaları suç tipine göre maktu olarak 5.000 Yuan ilâ 500.000 Yuan arasında uygulanabilirken, bu miktar vergi suçlarında ya da müsadereyi gerektiren diğer hallerde nispi olarak suça konu miktarın 5 katına kadar çıkabilmektedir. Adli kontrol kapsamında ise failin, 3 ay ve 2 yıl arasında, ifade, basın, dernek, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarından, seyahat özgürlüğünden ve başkalarıyla görüşme hakkından mahrum edilmesine veya bu süre içinde failin ücret karşılığında çalıştırılmasına karar verilebilmektedir (m.39).13

III. Sosyalist Piyasa Ekonomisine Karşı İşlenen Suçlar

ÇHC Ceza Kanununun “Özel Hükümler” kitabının 3. kısmı “Sosyalist Piyasa Ekonomisine Karşı İşlenen Suçlar” başlığını taşımaktadır. Bu kısım altındaki ilk bölümde, ayıplı ve taklit ürün üretme ve satma suçları (m.140-150); ikinci bölümde, kaçakçılık suçları (m.151-157); üçüncü bölümde, şirketler hukukuna ilişkin suçlar (m.158-169); dördüncü bölümde, finansal yönetim düzenine karşı işlenen suçlar (m.170-191); beşinci bölümde, finansal dolandırıcılık suçları (m.192-200); altıncı bölümde, vergi düzenine ilişkin suçlar (m.201-212); yedinci bölümde, fikri mülkiyete karşı işlenen suçlar (m.213-220); sekizinci bölümde, piyasa düzenine karşı işlenen suçlar (m.221-231) düzenlenmektedir.14 Yaklaşık yüz maddeye tekabül eden bu hükümlerin tamamını çalışmamızda ele almayı mümkün ve faydalı görmediğimizden, seçtiğimiz bazı alanlar üzerinde yapacağımız incelemelerle, ÇHC ekonomik ceza hukukuna ilişkin tespit ve sonuçlara varmaya çalışacağız.