Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Konut Yapı Kooperatiflerinde 
Üyeye Konut Tahsis Edilmemesi 
Nedeniyle Tazminat İstenmesi Halinde
 Tazminatın Hesaplanma Usulü

Method for Calculation of Compensation in Case of Damages Claim
 Due to not Allocation of an Apartment to a Member in Housing Cooperatives

Erhan GÜNAY

Yapı kooperatiflerinde tüm ortaklık borç ve yükümlülüklerini tamamen ya da eksik yerine getiren ortağa konut tahsis edilmemesi halinde, ortak üyenin kooperatife karşı “tazminat davası” açma hakkı bulunmaktadır. Davanın konusu olan tazminat miktarının özellikle ödemelerini eksik yapan ortağın isteyebileceği tazminat miktarının hesaplanmasında güncelleme yönüyle oldukça karışık bir hesaplama biçimini Yargıtay kabul ve ifade etmiştir. Bu çalışmada anılan tazminat hesaplanmasında Yargıtay’ın uygulamayı yönlendiren kararlarından söz edilmiştir.

Kooperatif Ortağının Kendisine Konut Tahsis Edilmediği Gerekçesiyle Kooperatif Aleyhine Tazminat Davası Açması, Dava Konusu Tazminatın Hesaplama Usulü.

If no apartment is allocated for the partner who fulfilled the partnership debt and obligations either completely or partially in the building cooperatives, the partner member has right to file “a claim for damages” against the cooperative. The Supreme Court accepted and expressed a calculation method rather complex from the point of updating in calculation of the compensation amount, subject matter of the lawsuit, which can be claimed especially by the partner who hadn’t made payments in full. In calculation of the compensation amount mentioned in this study, decisions of the Supreme Court directing the practice are expressed.

Filing of Claim for Damages by the Cooperative Partner Against the Cooperative on Grounds for not Allocation of an Apartment, Calculation Method of Compensation Subject Matter of the Lawsuit.

I. Giriş

6102 sayılı TTK m.124/1 hükmünde ticaret şirketleri arasında kooperatiflerin de sayıldığı görülmekte ise de, amacı ortaklarının “konut ihtiyacını karşılamak” olan ve bu ihtiyacı karşıladıktan sonra tasfiye ve terkin edilen, hiçbir ticari faaliyeti bulunmayan konut yapı kooperatifleri ticari şirket kapsamında değerlendirilemez.

Bu tür kooperatif ortağı konut sahibi olmak, kooperatifte üyesine konut sahibi yapmak amacıyla yasa ve ana sözleşme uyarınca yüklendikleri yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde amaç doğrultusunda bir takım istemlerde bulunabilecekleri kabul edilmiştir. Özellikle aidat vs. borcu gibi ortağa düşen parasal ödemelerin bazen eksik yerine getirilmesi ve ortağa konut tahsis edilmemesi üzerine kooperatiften isteyebileceği tazminat miktarının hesabında oldukça karmaşık bir hesaplama usulü Yargıtay’ca uygulamayı yönlendirmiştir.

Konut yapı kooperatifince tahsis edilmeyen konut için ortağın açtığı tazminat davalarında usul hukuku ve esas itibarıyla aşağıdaki kuralların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

II. Dava Açma Şartı

Kendisine konut verilmeyen ortağın tazminat istemine ilişkin açtığı dava, ortaklık hakkına ve sıfatına dayalı bir davadır. Bu nedenle dava tarihinde ve dava süresince davacının ortaklık sıfatının bulunması ve sürdürülmesi gerekir. Davacı aktif dava ehliyetine sahip olmalıdır. Bir başka deyişle, yargılama sırasında ortaklık sıfatı son bulmuş ise dava şartı yokluğundan davacının davayı sürdürme olanağı kalmamıştır. Yargıtay kararında da benzer ifadeye yer verilmiştir: “1) Dava, konut verilemeyen kooperatif ortağının tazminat istemine ilişkindir. Ortaklık hak ve yetkisine bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu ortaklık sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Bu husus dava koşulu olup, mahkemece de resen göz önünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, yargılama devam ederken davacının 14. 3. 2012 tarihli yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Davacının konut karşılığı tazminata dair isteminin dinlenebilmesi için, davacının davalı kooperatifin üyesi olması ve bunun açılan dava boyunca kararın kesinleşmesine kadar devam etmesi gerekir. Davacı hakkında alınan ihraç kararının kesinleşmesi halinde üyelik sıfatı sona ereceğinden aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddi gerekir. Bu durumda mahkemece davacı hakkındaki ihraç prosedürünün sonucunun beklenilmesi, üyelik sıfatının devam ettiğinin belirlenmesi halinde, bundan sonra davanın esasına girilmesi gerekirken, dava tarihi itibariyle üye olduğu gerekçesiyle esas girilmesi doğru olmamıştır. 2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir” (Y. 23. HD, 16.10.2012 - 4696/6059).

III. Konut Tahsis Edilmeyen Ortağın Tazminat Talebinin Hesaplanması

Konuya ilişkin örnek uyuşmazlık şu olabilir: Davalı kooperatif eksik ödeme nedeniyle davacıya konut tahsis etmemiştir. Davacı kendisine tahsis edilmesi gereken konut değerinin tespiti ile bu değerin tazminat olarak ödenmesini istemiştir.

Böyle bir davada aşağıdaki soruların yanıtlanması önemlidir.