Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargı Organının Faaliyetleri Nedeniyle Doğan Zararların Tazmini Sorunu

Orhan AKINCILAR

Devlet fonksiyonları esnasında ya da bu fonksiyonları dolayısıyla kişilerin haklarını ihlal etmiş ve onlara bir takım zararlar vermiş olabilir. Bu çalışmada, acaba bu fonksiyonların ve bunların her birinin içinde ifa edilen tali fonksiyonların, kişiler açısından meydana getirebileceği bütün zararlar devletin sorumluluğunu doğurup ihtilaf konusu yapılabilecek midir, diğer bir deyişle kişilerin hukuk düzeni tarafından korunan ve tanınan menfaatlerinin devletin yerine getirdiği fonksiyonları nedeniyle haleldar olması durumunda devletin sorumluluğuna gidilerek giderim konusu yapılabilecek midir, soruları incelenmektedir.

Devlet Zararı, Yargı Organı, Yargı Organlarının Faaliyetlerinden Doğan Zarar, İdarenin Eylemlerine Karşı Yargı Yolu, Hakimlerin Sorumluluğu.

GİRİŞ

Devlet; yasama, yargı, yürütme ve idare faaliyetlerini yerine getirirken yapmış olduğu işlemler ve eylemler ile bireylerin ve toplulukların menfaatlerini ihlal edebilmektedir. Modern toplumlarda bireyin öneminin artması kamu hizmetinin merkezine, birey-devlet ilişkisinin oturmasına neden olmuş, bireyin insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlama görevi olan devlet otoritesi nedeniyle uğramış olduğu zarar ise kamu gücünün sorumluluğu sonucunu doğurmuştur. Hizmetten yararlanan bireylerin kamu otoritesi karşısındaki konumu, hizmeti sunan konumunda olan devletin iktidarı ve bireylerin hizmeti sunan tarafı belirleyememeleri ve de hizmetten yararlanma hususunda sahip oldukları sınırlı hürriyetleri hukuk devletinin vazgeçilmez bir gereği olan devletin denetimi olgusunu da zorunlu kılmaktadır.

Devlet dışındaki tüm kamu tüzel kişilerinin idari faaliyetlerinden dolayı, idari sorumluluğu olduğu bilinmektedir. Ancak devletin bütün faaliyetleri idari nitelikte değildir. Devletin yasama ve yargı faaliyetleri de vardır. Devlet faaliyetlerinin yasama, yürütme ve yargı olarak üç ana bölümde toplandığı bilinmektedir. Anayasa’nın “Genel Esaslar” başlıklı birinci bölümünde, egemenliğin kayıtsız şartsız Milletin olduğu ve Türk Milletinin egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre yasama, yürütme ve yargı organları eliyle kullanacağı öngörülmüştür. Diğer yandan Devlet yasama, yargı ve yürütmeden ibaret olan fonksiyonunu yerine getirirken, söz konusu fonksiyonlara ait görevler ve yetkiler ayrı ayrı kullanılmakla birlikte, bu görev bölümü mutlak olmayıp, yasama ve yargı organlarının idari hizmetleri olduğu gibi, idarenin de yasama ve yargı hizmetlerine katıldığı bilinmektedir.

Devlet söz konusu fonksiyonları esnasında ya da bu fonksiyonları dolayısıyla kişilerin haklarını ihlal etmiş ve onlara bir takım zararlar vermiş olabilir. Acaba bu fonksiyonların ve bunların her birinin içinde ifa edilen tali fonksiyonların, kişiler açısından meydana getirebileceği bütün zararlar, devletin sorumluluğunu doğurup ihtilaf konusu yapılabilecek midir? Diğer bir deyişle, kişilerin hukuk düzeni tarafından korunan ve tanınan menfaatlerinin devletin yerine getirdiği fonksiyonları nedeniyle haleldar olması durumunda devletin sorumluluğuna gidilerek giderim konusu yapılabilecek midir?