Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Personel Çalıştırılmasına Dayalı
 İhale Sözleşmelerinde 
kıdem Tazminatı Sorunu

Harun KALE

4857 sayılı İş Kanununun 2’nci maddesinde 5538 sayılı Kanunun 18’inci maddesiyle değişiklik yapılarak kamu kurumlarının ve kuruluşlarının ihale vermek suretiyle yaptırdıkları işlerde işçilikten doğan bütün yükümlülüklerinden kurtarılması amaçlandığı halde, Yargıtay ilgili dairelerince, ihale makamı olan iş sahibi idarenin asıl işveren sıfatını haiz olduğu gerekçesiyle yükleniciler tarafından istihdam edilen işçilerin kıdem tazminatı ndan sorumlu tutuldukları görülmektedir. Temelde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin hukuki dayanağının ve bu ilişkinin var olup olmadığının kamu ihale sözleşmeleri açısından yeterince tetkik edilmeden verildiği anlaşılan bu kararların aksi yönde kararlar da mevcut olduğundan bu konudaki yasal boşluğun yanında içtihat birliğinin de sağlanamamış olduğu açıktır. İşbu makale konuya, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin hukuki niteliğinin tespiti ile kamu ihale sözleşmelerine yansıması açısından yaklaşmaktadır.

İhale Sözleşmeleri, Kıdem Tazminatı, Asıl İşveren, Alt İşveren.

I. GİRİŞ

Kamu kurumları ve kuruluşları, personele dayalı hizmet alımları gibi ihale sözleşmelerinde genellikle doğrudan doğruya işçi çalıştırmadıklarından 4857 sayılı İş Kanunu anlamında işveren de sayılmamaktadırlar. 4857 sayılı İş Kanununun 2’nci maddesinde 5538 sayılı Kanunun 18’inci maddesiyle değişiklik yapılarak kamu kurumları ve kuruluşları ihale vermek suretiyle yaptırdıkları işlerde işçilikten doğan bütün sorunlardan tamamen arındırılmışlardır. Dolayısıyla işçilerin bütün haklarında ve alacaklarında tek muhatap ihaleyi alan gerçek veya tüzel kişi işverendir.

Temizlik, yemek, güvenlik gibi personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri ihale suretiyle alan işverenler bu hizmetleri, kamu ihale sözleşmesi süresince yerine getirmektedirler. Ancak her ne kadar süreklilik arz eden bu hizmetler, idarelerce kesintisiz sürdürülecek şekilde 4734 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde farklı işverenlere ihale edilmek suretiyle gördürülüyor olsa da gerçekte işçiler pek değişmemekte, ihale üzerine bırakılan ve sözleşme imzalayan gerçek veya tüzel kişiler farklı olsalar da hizmet aynı işçilerce yerine getirilmektedir. Bu işçiler işverenleri sözleşme süresinin bitiminde aynı ihaleyi alamasalar dahi ihale üzerinde bırakılan müteakip işverenlerin yanında çalışmaya devam etmektedirler.

Ancak özellikle, bedeli döner sermaye kaynakları haricinde genel yönetim kapsamındaki idareler bütçesi kapsamında karşılanan ihalelerde, sözleşme süresi 5018 sayılı Kanun gereği, Kanunun 28’inci maddesi kapsamında yer alan alımlar ve işler hariç olmak üzere bir yılı aşamadığından bu şekilde istihdam edilen işçilerin yanında çalıştıkları yükleniciler uhdesindeki çalışmaları bir yıldan fazla sürmemekte ve bu nedenle de kıdem tazminatına hak kazanamamaktadırlar. Bunun yanında, bedeli döner sermaye kaynaklarından işlerde de her ne kadar bir yıldan fazla çalışma gerçekleşmiş ve kıdem tazminatı talep etme hakkının doğduğu durumlar vukua gelmiş olsa dahi 4857 sayılı Kanunun 2’nci maddesindeki düzenleme neticesi kamu kurumlarını ve kuruluşlarını işveren olarak addetmek mümkün olmadığından işçilerin hak kazandığı kıdem tazminatlarını, ihale makamı olan idarelerden talep etmelerinin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.