Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Adi Ortaklıkta Temsil

Representation in Ordinary Partnership

Onur GÜNERİ

Adi ortaklıklar gerek kuruluşlarının kolay olması gerek reaksiyon kabiliyetlerinin yüksek olması ve gerekse de kırtasiye işlemlerinin azlığı sebebiyle günümüzde oldukça tercih edilen ortaklıklardır. Adi ortaklıkların çok kolay biçimde kuruluyor ve tasfiye ediliyor olması, genel kurul toplantısı ya da yönetim kurulu veya ortaklar kurulu gibi toplantılarının olmaması, her türlü kararın ortaklarca hızlı bir biçimde alınarak hemen faaliyete geçirilebiliyor olması adi ortaklığın önemini giderek artırmaktadır. Ancak bir diğer yandan adi ortaklıklarda bir tüzel kişiliğin bulunmaması sebebiyle adi ortaklığın temsili de üzerinde durulması gereken en önemli husustur. Çalışmamızın konusunu “Adi Ortaklıkta Temsil” oluşturmaktadır. Adi ortaklıkta temsil incelenirken, adi ortaklığı oluşturan unsurların adi ortaklıkta temsil bakımından da önem arz etmesi veçhile öncelikle adi ortaklığa dair kısa ve temel bilgiler adi ortaklığın temsili konusuna dayanak teşkil edecek biçimde açıklanmış, temsil hususu etraflı olarak incelenmiş ve adi ortaklıkta temsile ilişkin uygulamaya yer verilerek çalışma sonlandırılmıştır.

Adi Ortaklık, Temsil, Adi Ortaklıkta Temsil, Temsilci, Yetkisiz Temsil, Adi Ortaklıkta Temsilin Uygulaması.

Ordinary partnership is one of the highly preferred business structures because of the convenience of establishment, reactive nature and so few paperwork. Ordinary partnerships are growing in importance because of the fact that they are being established and liquidated very easily, and all decisions can be taken and implemented quickly by partners without any need for general assembly, board of directors or shareholders’ meeting. However, on the other hand, since ordinary partnerships are not legal entities, the representation is one of the most important issues to be focused on in ordinary partnerships, our subject of study is “Representation in Ordinary Partnership”. For perusal of representation in Ordinary Partnership, brief and basic information regarding the ordinary partnership is given so as to form the basis of representation of ordinary partnership because the constitutive elements are also important in terms of representation and matter of representation is examined thoroughly and practice on representation of ordinary partnership is included.

Ordinary Partnership, Representation, Representation of Ordinary Partnership, Agency Without Authority, Practice on Representation of Ordinary Partnership.

I. Adi Ortaklık

Sürekli amaçlara hizmet ihtiyacı; bir “kişi topluluğu” yahut “sürekli bir amaca özgülenen eşya topluluğu ve yönetiminin belirlenmiş olması” olgularında, ilgili gerçek kişilerin (insanların) kişiliklerinden ayrı olarak bir “hak sahibi” tanınması gereğine yol açmıştır1 . Bu sebeple kanunkoyucu, toplum hayatının doğurduğu çeşitli eksiklikleri giderebilmek maksadıyla, kendilerine başlı başına kişilik tanınmış, belli bir amaca yönelmiş kişi ya da mal topluluklarının kurulmasına cevaz vermiş bunu da tüzel kişi şeklinde nitelemiştir2 . Ancak ortaklıklar, yalnızca tüzel kişiler etrafında oluşturulmamış, gerçek kişiler bir tüzel kişilik oluşturmaksızın da bir araya gelerek ortaklıklarını kurmuşlardır. Bir tüzel kişilik çatısı altında olmaksızın bir araya gelen ortaklıklar da Türk hukukunda; “tüzel kişiliği olmayan ortaklık” ya da “adi ortaklık” olarak anılmaktadır.

Bir ortaklığın tüzel kişiliğinin olup olmamasının birçok sonucu olmakla birlikte, en temel husus uygulanacak kanun hükümleri bakımından doğan farklılıktır3 .

Adi ortaklık başlı başına bir şirket tipi olarak, uygulamada en basit günlük ilişkilerden, en karmaşık ilişkilere kadar rastlanabilecek bir ortaklıktır4 . Türk Borçlar Kanununun on sekizinci bölümünde düzenlenen adi ortaklığın bir tanımı verilmemekle birlikte, Kanunun 620’nci maddesinde adi ortaklık sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Kanunkoyucu maddede, adi ortaklık sözleşmesini, iki ya da daha fazla kişinin, emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeye üstlendikleri sözleşme olarak tanımlamıştır. Kanunkoyucunun maddede yaptığı tanımdan hareketle, adi ortaklığın unsurlarını da; adi ortaklığı oluşturacak olan ortaklar, adi ortaklık sözleşmesi, sermaye, amaç ve konu ile ortak çalışma iradesi (affectio soceitatis) olarak sayılabilir5 .

Ortaklıklar kişilerin bir araya gelmesiyle oluşan topluluklardır6 . Bir kişi ortaklığı olan adi ortaklıkta da en önemli unsur kişi, yani ortaklar unsuru olup, kanunkoyucu TBK’nın 620’nci maddesinde iki ya da daha fazla kişinin demek suretiyle, Türk hukukunda adi ortaklığın tek kişi ile kurulamayacağını hüküm altına almıştır. Bir diğer yandan kanunkoyucu, alt sınırı belirtirken kişi sayısı bakımından bir üst sınır da getirmemiştir7 . Ancak bu noktada adi ortaklığa tüzel kişiliği olmayan kişi birliklerinin katılıp katılamayacağı sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu hususta doktrinde Arslanlı8, tüzel kişiliğe sahip olmayan birliklerin de adi ortaklığa ortak olabileceğini belirtmiş, bu görüşe karşılık Yongalık9 ve Bilgili10, bu durumun mümkün olmadığını belirtmişlerdir. Kanaatimizce de, adi ortaklığın bir tüzel kişiliği olmaması sebebiyle bir adi ortaklığın başka bir adi ortaklık yapısına katılması mümkün olmayacak, bir adi ortaklığın başka bir adi ortaklığa katılması durumunda katılan ve kendisine katılınan adi ortaklığın ortaklarından oluşan yeni bir adi ortaklıktan söz edilecektir.

Ortak sayısının bir üst sınır ise bulunmamaktadır.11 Öte yandan adi ortaklıkta çok sayıda kişiyi bir arada tutmayı sağlayan örgütsel yapının yetersiz olması ve tüzel kişiliğin bulunmaması, ortak sayısına doğal bir sınır getirmektedir12. Bir diğer yandan, çalışmamızın ana konusunu oluşturan adi ortaklıkta ortakların sorumluluğu bakımından da adi ortaklıktaki kişi unsuru ele alınmak gerekir ise; adi ortaklığı oluşturan ortakların sorumluluklarının sınırı bulunmadığından ortakların birbirini tanıması, birbirinin şahsiyetlerine ve kabiliyetlerine güvenmesi gerektiğinin de bu noktada altı çizilmesi gerekmektedir13.

Türk Borçlar Kanununun 620’nci maddesinde yer alan tanımdan da anlaşılacağı üzere, adi ortaklık; iki ya da daha fazla kimsenin bir adi ortaklık sözleşmesini akdetmesi ile kurulmuş olur.

Adi ortaklık sözleşmesi, Kanunda özel bir şekil öngörülmediğinden borçlar hukukunun temel prensiplerinden olan şekil serbestisi gereği, bir şekil şartına tabi değildir. Ancak adi ortaklık sözleşmesinin getirilen sermaye türüne bağlı olarak istisnai olarak belirli bir şekle tabi tutularak akdedilmesi de mümkündür14 . Sözleşmenin bu halde bu şekil şartı olmadan akdedilmesi halinde adi şirket ilişkisinin geçerli olarak kurulduğundan söz edilemeyecektir15 .

Adi ortaklık sözleşmesinin hukuki niteliğine değinmek gerekir ise; adi ortaklık sözleşmesi kanunda başlı başına bağımsız bir tip olarak ayrıca düzenlenmiş bulunan diğer sözleşme modellerinden hiçbirisine dâhil olmadığı gibi, karma yahut bileşik akit niteliğinde de değildir16 . Bu haliyle de adi ortaklık sözleşmesi, kendine özgü karakterde (sui generis) bir akit olarak karşımıza çıkmaktadır17 . Bir diğer yandan, hukuki niteliği gereği adi ortaklık sözleşmesi edim değişimini amaçlamayan, diğer ortağın yerine getirmiş olduğu edimin karşılığı olmayan, bu sebeple karşılıklı bir sözleşme niteliği de taşımayan bir akittir18 .

Sonuç olarak; adi ortaklık sözleşmesi, TBK m. 1 ve m. 12/1 kapsamında; tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının sözleşmenin akdi için yeterli olduğu, herhangi bir şekle tabi olmayan, sözlü veya yazılı akdedilebilecek sui generis bir sözleşmedir19 .