Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Toplu İş Sözleşmelerinin Bireysel İş Sözleşmeleri
 Üzerindeki Etkisi

Effects of Collective Labour Agreements on Personal Employment Contracts

Yargı BİLGİÇ

İlk önceleri işçilerle işverenlerin bireysel iş sözleşmeleri yoluyla kurdukları iş ilişkileri, pazarlık gücü yeterince gelişkin olmayan işçilerin yeterli düzeyde hukuken korunamamasına yol açmıştır. İşçilerin birlikte daha güçlü hareket edecekleri fikrinden hareketle kurulan sendikalar sayesinde toplu pazarlık dönemleri başlamış, bu da işçilerin pazarlık olanaklarını yükseltmiştir. İşçilerin işverenlerle sözleşme yaparken toplu pazarlık olanakları içerisinde gerçekleştirilen en önemli olanaklardan biri, bireysel iş sözleşmeleri üzerinde çeşitli etkiler doğuran toplu iş sözleşmeleridir. Biz de toplu iş sözleşmelerinin yapılan düzenlemeler kapsamında bireysel iş sözleşmeleri üzerindeki etkilerinin neler olduğunu anlamak üzere bu çalışmamızı yapmış bulunmaktayız. Toplu iş sözleşmelerinin iş sözleşmeleri üzerindeki etkileri olan toplu iş sözleşmelerinin zorlayıcı etkisi, toplu iş sözleşmelerinin tamamlayıcı etkileri, toplu iş sözleşmelerinin art etkisi ve aynı anda birden fazla toplu iş sözleşmesinin yapılamayacağı konuları hakkında açıklamalarda bulunduk.

Toplu İş Sözleşmeleri, Toplu İş Sözleşmelerinin Zorlayıcı Etkisi, Toplu İş Sözleşmelerinin Tamamlayıcı Etkileri, Toplu İş Sözleşmelerinin Art Etkisi ve Aynı Anda Birden Fazla Toplu İş Sözleşmesinin Yapılamaması.

At first, founded employment relations by personal employment contracts of employees and employers had lead to insufficient legal protection for employees who had inadequaete bargaining powers. Collective bargaining era had begun because of union that founded by idea of employees act stronger as together, which bargaining powers of employees had raised. The most important one of oppurtunites of bargaining are collective labour agreements, while employees and employers made contract. We have been studied effects of collective labour agreements on personal employment contracts under regulations. We explained about compeller effect of collective labour agreements, supplementary effect of collective labour agreements, aftereffect of collective labour agreements, subject of more than one collective labour agreement can not be made at the same time, which are subjects of collective labour agreements.

Collective Labour Agreements, Compeller Effect of Collective Labour Agreements, Supplementary Effect of Collective Labour Agreements, Aftereffect of Collective Labour Agreements, Subject of More than One Collective Labour Agreement can not be Done at the Same Time.

Giriş

Daha evvel, işçi ile işveren arasındaki çalışma ilişkileri devletlerin bireysel düzeyde kurulan sözleşmelerine müdahaleleriyle geliştirilirken, gelişen tekniklerle beraber işçilerin birlikte daha güçlü hareket edebilecekleri fikrinden hareketle kurdukları sendikalar sayesinde işverenlerle toplu pazarlık dönemleri başlamıştır1 . Böylelikle oluşmaya başlayan toplu iş ilişkileri alanındaki düzenlemeler, işçilerin işverenler karşısında iş koşulları hakkında pazarlık yaparken daha güçlü konumda olmalarını sağlamıştır.

Sendikal hakların gelişmesi sırasında ortaya çıkan, sendikalara katılma hakkı anlamında olumlu sendikal haklar2 ile bir sendikaya katılımın zorlanamaması anlamına gelen olumsuz sendikal haklar3 önemli hale gelmiştir. Bu bakımdan kimsenin bir sendikaya üye olmaya zorlanamayacağı devletlerin Anayasalarında vücut bulduğu gibi, sendikal özgürlük bağlamında kimsenin sendikalara girmelerinin engellenmemesi yönünde hükümlerde de bulunmaktadır.

Aynı zamanda sendikal faaliyet neticesinde işverenlere karşı grev gibi olanaklarla güçlü pazarlık yöntemleri neticesinde toplu iş sözleşmesi yapma, genel anlamda sendikalı işçilerin daha iyi çalışma koşullarına sahip olabilmesi açısından önem arz etmektedir. Bununla birlikte kural olarak bir toplu iş sözleşmesi düzenlenirken toplu sözleşmenin hükümlerinden kimlerin faydalanacağı, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin bireysel iş sözleşmesi hükümleri üzerinde ne gibi etkilerde bulunacağı 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile düzenlenmiş olup çalışmamızda biz de toplu iş sözleşmelerinin bireysel iş sözleşmeleri üzerindeki etkilerinin neler olduğunu inceleyeceğiz.

Çalışmamızın ilk bölümünde genel olarak toplu iş sözleşmesi hakkından bahsederek toplu iş sözleşmesinin ne olduğu hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. Bu başlık altında TİS hükümlerinin özellikleri, hangi işçilerin bu hükümlerden faydalanabileceği, TİS'in hukuki dayanağı, TİS'in işlevleri, TİS özerkliğinin ne anlama geldiği konuları üzerinde durulacaktır.

İkinci bölümde ise çalışmamızın asıl konusunu oluşturan TİS'in bireysel iş sözleşmeleri üzerindeki etkileri anlatmaya çalışacağız. Zorlayıcı etki, tamamlayıcı etki, TİS'in ard etkisi, aynı anda birden fazla TİS'in yapılamaması konularını içeren bu başlık altında TİS'in bireysel iş sözleşmeleri üzerindeki etkilerine değineceğiz.

I. Toplu İş Sözleşmesi Hakkı

STİSK m. 2/h'ye göre, toplu iş sözleşmesi, "İş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşme..." olarak tanımlanmaktadır. Aynı kanunun 33. Maddesinin 2. fıkrasına göre toplu iş sözleşmesi "tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de" içerebilir.

Anayasa m. 53/1 ise, "İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler." şeklinde bir düzenleme getirmektedir. Anayasa'da toplu iş sözleşmesinden özel olarak bahsedilmesi, toplu iş sözleşmesi özerkliğini gündeme getirmektedir4 . TİS'in özerkliği hakkında çalışmamızın ilerleyen aşamalarında gerekli açıklamalarda bulunacağız.

TİS ile alakalı bu hükümler göz önüne alınınca şöyle bir tanım vermek mümkündür: Toplu iş sözleşmesi, işçiler ile işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla akdedilen, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenleyen, tarafların karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimi ve uyuşmazlıkların çözümü için başvurulabilecek yollara dair hükümler de içerebilen işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan belirli süreli yazılı bir sözleşmedir5 .

Buradan görüleceği üzere TİS, işçi ile işveren arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını düzenleyen bir sözleşmedir. Belirli tipte hükümler içerebilen toplu iş sözleşmelerinin asıl önemli özelliği, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin normatif olarak da adlandırılan düzenlemeleri muhtevasında barındırmasıdır6 . Bununla birlikte borç doğurucu kısım olarak adlandırılan tarafların hak ve borçlarını ilgilendiren hükümler de isteğe bağlı olarak TİS'te bulunabilmektedir. Borç doğurucu hükümlerin bulunması zorunlu olmamakla birlikte, normatif hükümlerin bulunmadığı TİS sözleşmeleri, kanunun aradığı anlamda bir TİS olmayacaktır7 . Normatif hükümler ile borç doğurucu hükümler hakkında çalışmamızın ilerleyen kısımlarında açıklamalarda bulunacağız.

Toplu iş sözleşmesi, klasik borçlar hukuku anlamında bir sözleşme olmadığı için çeşitli etkileri bulunmaktadır. Kanunla taraflara özerk bir sınır içerisinde kanun gibi etkili hükümler8 içeren bir toplu iş sözleşmesi yapma olanağı tanınması, çeşitli etkileri de beraberinde getirmektedir. Bunlar içerisinde ilk ortaya çıkanı ise TİS'in koruma işlevidir9 .

Önceki dönemlerde irade serbestisine dayalı sözleşme özgürlüğü içerisinde işverenler ile işçilerin yaptıkları iş sözleşmelerinde, işçilerin tek başlarına güçsüz olmaları nedeniyle pazarlık olanaklarını ellerinde bulunduran işverenler karşısında ezilmelerinden dolayı, söz konusu eşitsizliği gidermek amacıyla günümüzde TİS yapabilme olanağı kanunlarda düzenlenmiştir10 . İşçiye yararlılık amacı çerçevesinde gelişen TİS'ler11 , Anayasa'da kabul edilen sosyal devlet ilkesiyle de paralellik kurar12 . Böylece Anayasa'nın 53., sendika hakkını düzenleyen 51., grev hakkını düzenleyen 54., sosyal devlet ilkesinden bahseden 2. ve ücrette adalet ilkesini düzenleyen 55. maddeler ile STİSK hükümleri bir bütün olarak ele alındığında TİS bağıtlamanın yegane amacının gerçekten de işçiyi işverenlerin ezici gücüne karşı korumak olduğu anlaşılacaktır13 . Elbette buradan TİS'in mutlak amacının işçiyi her koşulda korumak olduğu anlaşılmamalıdır. TİS ile asıl yapılmak istenen husus, işçiyi zayıf konumundan kurtararak işverenin elindeki kozlar karşısında pazarlık yapabilme şansını sağlayabilmektedir. Taraflar arasındaki dengesizliği giderdikten sonra TİS'in hükümlerinin neleri ihtiva edeceği, emredici hükümlere aykırı olmamak koşuluyla tarafların elinde olacaktır14 .

TİS'ler aynı zamanda, yürürlükte bulundukları süre zarfında işyerinde uyum ve düzenin kurulmasını sağlar. TİS yoluyla düzenlenen iş sözleşmeleri sayesinde sağlanan düzenle birlikte işyerinde ve işçilerin haklarında birlik sağlanır15 . İşçilerin TİS sayesinde kendilerine uygulanacak kuralları bilebilir hale gelmesi, işyerinde yeknesaklığın bu kapsamda uygulanması, işçilerin ekonomik durumlarını daha iyi düzenlemelerini sağlar. Zira Anayasa m. 53/1'de bahsi geçen TİS'le "çalışma şartlarını düzenlemek" ifadesi de buna hizmet eder.

İşverenler ile işçilerin sorunlarını karşılıklı konuşarak çözebilmeleri sayesinde vardıkları mutabakatı TİS hükümlerine dökmeleri, mevcut olan çıkar çatışmasını hukuk temelinde sonlandırarak yerini bir anlaşmaya bırakmaktadır. Anlaşmanın gerçekleşmesiyle sorunların bitmesi, iş yerine düzenin gelmesine hizmet edeceği için sosyal barış tesis edilmiş olur16 . Bunun sonucu olarak da bir kez bir iş yerinde TİS imzalandı mı, artık TİS ile hükme bağlanmış konular için iş mücadeleleri araçlarına başvurulamaz. Nitekim STİSK m. 58/2 hükmü ve Anayasa m. 54/1 göz önüne alındığında, kanuni grev hakkı, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında başvurulabilir bir yol olarak gündeme gelebilir. Aksi halde bir greve başvurmak, yasaya aykırı olacaktır. Buna mutlak dirlik borcu adı verilmektedir17 .

Toplu iş sözleşmeleri yoluyla işyerine düzeni getiren hükümler, aynı zamanda işçinin ücret hakkı üzerinde düzenlemeler yaparak işçinin daha adil gelir elde etmesine hizmet ederler. Belirli refah düzeyine ulaşmış ekonomilerde böylelikle ulusal gelirden işçiler için daha fazla pay alınabilir hale gelinir18 .