Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa Birliği ve Türk Rekabet Hukukunda Rekabet İhlallerinden Zarar Görenlerin Tazminat Talep Haklarına İlişkin Sorunlar ve Çözümleri

Problems and Solutions Pertaining to the Rights of Compensation of Those Suffering Losses From Competition Violations at the European Union and Turkish Competition Law

Dilek CENGİZ

Rekabet hukuku uygulamalarında, rekabet ihlalleri nedeniyle zarar görenlerin tazminat talep hakları ile ilgili önemli sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu hukuki sorunların başlıcaları rekabet ihlali eylemlerinden zarar gören kişiler veya teşebbüsler arasında hangilerinin davacı olarak tazminat talep hakkına sahip olduğu ile ilgilidir.

Rekabet ihlali eylemlerinden kaynaklanan zararlar, dağıtım zincirinin farklı kademelerinde yer alan kişileri veya teşebbüsleri etkileyerek geniş bir toplumsal alana yayılmaktadır. Zarar görenler doğrudan zarara uğrayabilecekleri gibi dolaylı olarak da zarara uğrayabilirler. Örneğin: Rekabet ihlalinden kaynaklanan hukuka aykırı fiyat artışı genellikle dağıtım zincirinin bir üst seviyesindeki alıcılar tarafından bir alt seviyedeki alıcılara aktarılmaktadır. Bu durumda, hangi alıcı grubunun fiyat artışından kaynaklanan zararlarına karşılık tazminat talep hakkının bulunduğu sorunu ortaya çıkarmaktadır. Buna adı verilmektedir. İlgili bir diğer sorun bir kartelden kaynaklanan fiyat artışının piyasadaki kartel üyesi olmayan teşebbüsleri etkileyerek bu teşebbüslerin de sözkonusu etki ile fiyatlarını arttırmaları üzerine kartel üyesi olmayan teşebbüslerden fiyat artışına konu olan ürünleri alarak zarara uğrayan kişilerin zararlarının tazminini, aralarında hiçbir sözleşme ilişkisi olmadığı halde kartel üyesi olan teşebbüslerden talep hakkına sahip olup olmadıkları sorunudur. Bu soruna adı verilmektedir.

Bu sorunlar geçmişte AB rekabet hukuku gündeminde yer almışlardır. İlgili birimler tarafından çözüm ilkeleri belirlenmiştir. Bu makalede, bu hukuki sorunların mehaz Avrupa Birliği rekabet hukukundaki çözüm ilkeleri incelenmiş ve bu ilkeler ışığında Türk hukuku için çözüm önerileri değerlendirilmiştir.

Avrupa Birliği ve Türk Rekabet Hukuku, Tazminat Davaları, Dolaylı Zarar, Şemsiye Etkisi Zararı.

There have been important problems with relation to the compensation claims of those, who incur losses as a consequence of competition violations in the competition law applications. The primary ones of these legal problems are related to which of the enterprises or individuals, who suffer losses from the acts of competition violation, will have the right to claim compensation as a complainant party.

The losses arising from the acts of competition violations affect various numbers of individuals or enterprises taking place in different stages of distribution chain and spread over an extensive social sphere. Those of parties, who may incur losses directly, may also suffer losses on an indirect basis as well. For instance, any price increase arising from a violation of competition and contrary to the applicable law is generally transferred by the purchasers at one higher rank of the distribution chain into the purchasers of one lower rank. In this case, a problem is arisen within this framework which purchasing group will have the right of claim for compensation against their losses arising from the due price rise. This problem is named as the . Another problem with relation to the right to claim compensation is that the price increase arising from the cartel affects the enterprises, which are not cartel members, and upon increase of their prices by these enterprises through such effect, their purchase of the products subject to price increases from the non-cartel member enterprises and as a consequence, indemnification of the losses of the parties having incurred loss and whether they may have the right to claim compensation from the non-cartel member enterprises notwithstanding that there is not any contractual relationship by and between them. This problem

These problems have taken place on the agenda of the competition law of the EU in recent period. They have been evaluated by the related departments/units and the principles of solutions been determined in this respect. In this article, the principles of solutions of the legal problems, indicated heretofore, in the EU competition law, referred thereto, have been examined and revealed. Within the light of these explanations, the principles of solutions that may be required and acceptable at the Turkish competition law have been assessed accordingly.

European Union and Turkish Competition Law, Compensation Cases, Indirect Damage, Umbrella Effect Damage.

4054 S RKHK’da rekabet ihlali oluşturan eylemlere gerekli koşulların bulunması kaydıyla hem idare hukuku hem de TBK m.49’da özel hukuk alanlarına ilişkin hukuki sonuçlar bağlanmıştır.1 Bu çerçevede sözkonusu hukuki sonuçlar, rekabet hukuku kurallarına uygun olarak, düzgün işleyen bir serbest piyasa ekonomisi düzeninin sağlanmasına ilişkin nihai amacı2 doğrultusunda rekabet ihlallerinin önlenmesine yönelik olarak birbirini tamamlayıcı niteliktedirler.3 Böylece rekabet ihlali eylemini gerçekleştiren sorumlular bir taraftan idari para cezası yaptırımlarına maruz kalırken, bir taraftan da bu eylem sebebiyle zarara uğrayanların zararının tazmin yükümlülüğüne maruz kalacaklardır. RKHK (m.16-19).

Rekabet hukuku ile hedeflenen sonuçlara ulaşılmasında, idari para cezası yaptırımları caydırıcılık amacına4 yönelik olmakla beraber tazminat davaları da bunu tamamlayıcı çok önemli bir işleve sahiptirler. Tazminat davaları ile sadece rekabet ihlalinden zarar gören kişilerin zararlarının tazmini değil, aynı zamanda idari para cezalarının asıl amacı olan5 caydırıcılığın artışına katkıda bulunulması ve bu suretle rekabet kurallarının etkinliğinin sağlanması da hedeflenmiştir.6 RKHK’da bu durumu ortaya koyan en belirgin örnek m.58/2 düzenlemesinde yer alan, zararın tarafların anlaşması, kararı veya ağır ihmalinin olduğu eylemlerden kaynaklanması durumunda, hakime zarar veren tarafın elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilmek yetkisini veren hükümdür.7 Bu düzenlemedeki sorumluluk hukukunun tazminatın miktarının zararın miktarını aşamayacağına ilişkin temel ilkesine istisna oluşturan ve kaynağını Amerikan antitrust hukukunda, 1914 tarihli Clayton Kanunu’nda (m.4/II) bulan8 üç kat tazminat talebi, idari para cezalarının tamamlayıcısı olarak caydırıcılığın arttırılması da hedeflenmektedir.9 Bu anlamda kamu hukuku ve özel hukuk alanlarındaki hukuki sonuçlar birbirini tamamlayıcı ikili bir sistem oluşturmaktadırlar.10 Bir diğer ifade ile bu ikili sistemde idari para cezası yaptırımları rekabet ihlali eylemlerine özel hukuk alanında bağlanan hukuki sonuçlar ile desteklenerek güçlendirilmiştir. Bu suretle rekabet ihlallerinin önlenmesine yönelik olarak caydırıcılık ve zarar görenlerin haklarını aramaya teşvik edilmeleri amaçlanmıştır.11 (RKHK’nın rekabet ihlallerinin özel hukuk alanındaki sonuçlarının düzenlendiği (m.56-59) hükümlerinin amacının hem caydırıcılık hem de zararların tazmini olmasına karşılık; bu eylemlerin hukuki temelini oluşturan genel hükümler niteliğindeki TBK’nın haksız fiil sorumluluğunun düzenlendiği (m.48-56) hükümlerinin amacının zararların tazmini olduğu kabul edilmektedir.12

Böylece bir taraftan idari para cezası yaptırımlarına, bir taraftan da özel hukuk sonuçlarına maruz kalan rekabet ihlalleri ile mücadelede etkinlik sağlanacağı düşünülürken;13