Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet Hukukunda Uyumlu Eylem Kavramı

Nurdan ORBAY ORTAÇ

Günümüz ekonomik sistemlerinde genellikle serbest piyasa ekonomisi benimsenmiştir. Serbest piyasa ekonomisinin en temel unsurlarından birisi de rekabettir. Hukuk sistemleri de piyasadaki rekabet ortamının korunmasını hedeflemiştir ve teşebbüslerin rekabeti kötüye kullanmaları veya rekabeti ortadan kaldırmaya yönelik davranışları çeşitli yaptırımlarla yasaklanmıştır.

Teşebbüsler rekabeti sınırlandırmak amacıyla anlaşma yapma yoluna gidebilirler. Ancak teşebbüsler, yapacakları rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar sonucunda rekabet soruşturmasına konu olmaları ve ağır para cezaları ödemekle karşı karşıya gelmeleri olasılığı nedeniyle rekabeti sınırlayıcı anlaşma yapmaktan kaçınabilir ve rekabeti sınırlama amaçlarına bir takım gizli davranışlarla ulaşma yoluna gidebilirler. Piyasadaki rekabetin korunması için söz konusu bu durumun rekabet otoritelerince gözetilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik “uyumlu eylem” kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır. “Uyumlu eylem” kavramı bu bakımdan Rekabet Hukukunda önemli bir yere sahiptir. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ’un (RKHK) 4. maddesiyle rekabeti kısıtlama amacı güden, bu etkiyi doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası uyumlu davranışlar yasaklanmıştır. Eğer böyle bir düzenleme yapılmasaydı teşebbüsler arasında rekabeti sınırlandıran fakat anlaşma niteliğinde olmayan dolaylı ilişkilerin önüne geçilemezdi.

Rekabet, Uyumlu Eylem , Rekabeti Kısıtlayıcı Anlaşma, Rekabetin Korunması, İspat, Uyumlu Eylem Karinesi.

I- Uyumlu Eylemin Tanımı

Uyumlu eylem, kavramı ne Avrupa Topluluğu Anlaşması (ATA) ne de RKHK’da tanımlanmıştır1. “Uyumlu eylem” kavramının tanımına Adalet Divanı kararları ve öğretiden ulaşabiliriz.

RKHK md. 4 f. 3 hükmüne göre “Bir anlaşmanın varlığının ispatlanamadığı durumlarda, piyasadaki değişmelerinin veya arz ve talep dengesinin ya da teşebbüslerin faaliyet bölgelerinin, rekabetin engellendiği, bozulduğu veya kısıtlandığı piyasalardakine benzerlik göstermesi, teşebbüslerin uyumlu eylem içinde olduklarına karine teşkil eder”. Ve yine RKHK’da ‘ispat külfeti’nin düzenlendiği 59. maddede şu ifade kullanılmıştır; “Zarar görenlerin bir anlaşmanın varlığı ya da piyasada rekabetin bozulduğu izlenimini veren, özellikle piyasaların fiilen paylaşılması, uzun sayılacak bir süre piyasa fiyatında gözlenen kararlılık, fiyatın piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerce birbirine yakın aralıklarla artırıldığı gibi kanıtları yargı organlarına sunmaları halinde, teşebbüslerin uyumlu eylem içinde bulunmadıklarını ispatlama yükü….”.

Aslan da bu kanuni düzenlemelerden yola çıkarak bir uyumlu eylem tanımı yapmıştır. Aslan’a göre uyumlu eylem “iki veya daha fazla işletmelerin ekonomik ya da rasyonel gerekçelerle açıklanmayan ve bir anlaşmaya dayanmayan fakat bilinçli olarak birbirine paralel hale getirilmiş rekabeti sınırlayıcı davranışlardır2.