Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşyerinin Tamamının veya Bir 
bölümünün Devri

Dilek DULAY

İşveren girişim özgürlüğü çerçevesinde işyerinin tamamını veya bir bölümünü devrettiğinde, devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin akıbetinin ne olacağı ve işçilik alacaklarının ne şekilde güvence altına alınacağı 4857 sayılı İş Kanununun 6’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hüküm uyarınca devir anında mevcut olan iş sözleşmeleri tüm hakları ve borçları ile devralana geçecek, devreden işveren ise devralan işveren ile beraber devir anında doğmuş olan borçlardan dolayı 2 yıl süre ile müteselsilen sorumlu olacaktır. Kanuni düzenleme bu olmakla birlikte devreden ve devralan işverenlerin sorumluluklarının kapsamı uygulamada çeşitli sorunlara yol açmış ve Yargıtay tarafından kanunda yer verilmeyen bir takım esasların benimsenmesine neden olmuştur.

İşyeri Devri, Devreden ve Devralan İşveren, Müteselsil Sorumluluk.

GİRİŞ

İşveren girişim özgürlüğü çerçevesinde işyerinin kısmen veya tamamen devrine yönelik bir hukuki karar aldığı takdirde iş sözleşmelerinin akıbeti ile devreden ve devralan işverenlerinin sorumlulukların neler olacağı İş Hukuku kapsamında ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Bu sebepten kanunkoyucu konuyu İş Kanununun 6’ncı maddesinde “İşyerinin veya bir bölümünün devri” kenar başlığı altında özel olarak düzenlemiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanununun 428’inci maddesinde de “İşyerinin tamamının veya bir bölümünün devri” kenar başlığı ile İş Kanununa paralel bir düzenleme getirilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmeden önce işyerinin devrine ilişkin bir hüküm mevcut olmadığından öğretide yasal boşluğun mevcut düzenlemelerin1 kıyasen uygulanması ve iş hukukunun genel esaslarından yola çıkılarak doldurulması gerektiği savunulmakta idi2. BK m.179 hükmünün işyeri devri açısından dayanak teşkil edip etmeyeceği noktasında ise doktrinde, bu hükmün iş sözleşmelerinin bir bütün olarak devrine imkân verir nitelikte olmadığı ileri sürülmüştür3. Yargıtay da bu dönemde vermiş olduğu kararlarında4 işyerinin devri ile beraber iş sözleşmelerinin yeni işverenle devam edeceğini kabul etmiştir5. Her ne kadar bu dönemde, gerek doktrin gerek Yargıtay tarafından işyerinin devri ile beraber iş sözleşmelerinin de yeni işverene geçeceği kabul edilmişse de modern eğilimlere ve Avrupa Birliği’nin konuya ilişkin yönergelerine6 uygun açık yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmakta idi.

4857 sayılı İş Kanunu m. 6 ile getirilmiş olan düzenleme yasal boşluğu doldurmakla beraber iş sözleşmesinin yeni işverenle devam etmesi, devreden ve devralan işverenlerin sorumlulukları ve işyeri devrinin tarafların fesih hakkına etkisi uygulamada ve doktrinde birtakım tartışmalara yol açmıştır. Biz bu çalışmamızda ilk olarak işyerinin tamamen veya kısmen devrinin tanımını yaparak İş Kanunu m. 6’nın uygulanması için gerekli olan koşulları saptayıp, gerek Yargıtay uygulaması gerekse doktrinde ileri sürülen görüşleri göz önünde tutarak işyerinin devrinin sonuçlarının neler olduğunu ortaya koymaya çalışacağız. Çalışmanın son bölümünde ise işyeri devrini benzer kurumlarla karşılaştırmak suretiyle farklılıkları tespit edeceğiz.