Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şartları Oluşmadan Açılan
 Belirsiz Alacak Davasında 
Nasıl Karar Verileceği Sorunu

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Genel Olarak

HUMK sisteminde, hatta HMK Tasarısında bile bulunmayan, ancak TBMM Adalet komisyonunda verilen bir önerge ile Yasaya alınan belirsiz alacak davası;1 esasen baştan miktarı veya değeri tam tespit edilemeyen bir alacakla ilgili hak arama durumunda olan kişinin, hukuk sisteminde karşılaştığı güçlüklerin bertaraf edilerek hak arama özgürlüğü çerçevesinde mümkün olduğunca en geniş şekilde korunmasının sağlanması gerekçesi ile kabul edilmiş bir usul hukuku kurumudur.

Belirsiz alacak davasının düzenlendiği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107’nci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre alacaklı;

- Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.

- Aynı maddenin 2’nci fıkrası hükmü uyarınca davacı; karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda, iddianın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.

HMK m.107 hükmü ile bu hükmü yorumlayan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2018 tarihli ve E. 2015/22-188, K. 2018/481 sayılı kararında yapılan açıklamalara göre, belirsiz alacak davasının kriterlerini2 şöyle belirtmek mümkün:

Davanın açıldığı tarih itibarıyla alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin;