Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Zaman Çarteri Sözleşmesinin Hukuki Niteliği Tartışması ve Ürün Kirası Açısından Sözleşmeye Bir Bakış

Discussion on the Legal Nature of the Time Charter Party
and a View to this Contract in Terms of Usufructuary Lease

Numan TEKELİOĞLU

Zaman çarteri sözleşmesi, deniz yoluyla yük taşımasında sıklıkla kullanılan bir sözleşme türüdür. Hal böyle olmakla birlikte, bu sözleşmenin hukuki niteliği noktasında çeşitli tartışmalar söz konusudur. Tartışmaların odağı, zaman çarterinin navlun sözleşmesi mi yoksa gemi kira sözleşmesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Çalışmada öncelikle zaman çarterinin genel özellikleri ele alınmış, ardından da öğretideki nitelik tartışmalarına yer verilmiştir. Daha sonra ise, zaman çarterinin TBK 357-378 maddeleri arasında düzenlenen ürün kirası niteliğinde olup olamayacağı üzerinde durulmuştur.

Zaman Çarteri Sözleşmesi, Ürün Kirası, Navlun Sözleşmesi, Gemi Kira Sözleşmesi.

The time charter party is a type of contract, that is frequently used for carriage by sea. With this being the case, there are different opinions as to the legal nature of this contract. The discussions focus on whether the time charter is a contract of hire or contract of affreightment. In this study, firstly the general characteristics of the time charter were discussed and then the qualitative discussion of the doctrine was given. Later, it was emphasized if the time charter could be the usufructuary lease which is stipulated in Turkish Code of Obligations Art. 357-378.

Time Charter Party, Usufructuary Lease, Contract of Affreightment, Contract of Hire.

Giriş

Günümüzde uluslararası yük taşımacılığı büyük oranda deniz yoluyla gerçekleştirilmektedir1 . Hiç şüphesiz bunun en temel sebebi, gemilerin çok büyük miktarlarda yükün taşınmasına elverişli bir araç olmasıdır. Özellikle petrol ve petrol ürünleri taşımacılığı, deniz yoluyla yük taşımalarında önemli bir paya sahiptir. Bu tür taşımalarda en çok tercih edilen sözleşme türü ise zaman çarteri sözleşmesidir2 .

Zaman çarteri sözleşmesi Türk hukukunda ilk olarak 6102 sayılı TTK m.1131-1137 arasında düzenlenmiştir3 . Üstelik kanun koyucu, zaman çarterini navlun sözleşmesi veya gemi kira sözleşmesi içerisinde değil, başlı başına bir deniz ticareti sözleşmesi şeklinde ele almıştır. Kanaatimizce bu durum, zaman çarteri sözleşmesinin hukuki niteliği noktasında eskiden beri süregelen tartışmalar açısından yol gösterici olabilir. Söz konusu tartışmalar temelde iki görüşe dayanmaktadır. Birinci görüşe göre zaman çarteri sözleşmesi gemi kirası niteliğindedir4 . İkinci görüşe göre ise zaman çarteri sözleşmesi tipik bir navlun sözleşmesidir5 . Bunun dışında zaman çarteri sözleşmesinin karma sözleşme özellikleri gösterdiğini belirten yazarlar da bulunmaktadır6 .

I. Zaman Çarteri Sözleşmesinin Tanımı, Unsurları ve Tarafları

TTK m.1131/1 hükmüne göre; “Zaman çarteri sözleşmesi, tahsis edenin, donatılmış bir geminin ticari yönetimini belli bir süre için ve bir ücret karşılığında tahsis olunana bırakmayı üstlendiği sözleşmedir”. Bu tanım doğrultusunda TTK’nın zaman çarteri sözleşmesinde “tahsis taahhüdü” unsurunu esas aldığı ifade edilebilir7 . Sözleşme çerçevesinde tahsis edenin temel borcu, geminin ticari yönetimini belirli bir süre için tahsis olunana bırakmak, tahsis olunanın temel borcu ise sözleşmede kararlaştırılan ücreti ödemektir8 .

Kanunda yer alan tanımdan yola çıkarak, zaman çarteri sözleşmesinin unsurlarını şu şekilde belirtebiliriz9 :

- Donatılmış bir geminin bulunması,

- Geminin ticari yönetiminin belirli bir süre için tahsis olunana bırakılması

- Ücret

- Tarafların anlaşması.