Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukuk Fakültelerinde Yeni Eğilim: Hukuk Klinikleri

Yusuf Sertaç SERTER ,

11 - 15 Temmuz 2011 tarihleri arasında, İspanya’nın Valensiya kentinde, “hukuk kliniği ” üzerine uluslararası bir konferans düzenlendi. Valensiya Üniversitesinin katkısıyla ve ev sahipliğinde; Global Alliance for Justice Education (i.e. GAJE), International Journal of Clinical Legal Education (i.e. IJCLE) adlı kurumların ve İngiltere’de bulunan Northumbria Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği, “Adalet Eğitimi Vasıtasıyla Sosyal Adaletsizlik ile Mücadele / Yaşam, Evren ve Klinik: Klinik Hangi Sorulara Cevap Verebilir?” (i.e. Combating Social Injustice Through Justice Education / Life, the Universe and Clinic: What questions does Clinic answer?) temalı konferansa (bundan sonra “Valensiya Konferansı” olarak adlandırılacaktır) birçok ülkeden çok sayıda delege katıldı.

Hukuk Kliniği , Hukuk Eğitimi , Hukuk Okulu , Sanal Mahkeme , Staj , Sokak Hukuku .

11 - 15 Temmuz 2011 tarihleri arasında, İspanya’nın Valensiya kentinde, “hukuk kliniği” üzerine uluslararası bir konferans düzenlendi. Valensiya Üniversitesinin katkısıyla ve ev sahipliğinde; Global Alliance for Justice Education (i.e. GAJE), International Journal of Clinical Legal Education (i.e. IJCLE) adlı kurumların ve İngiltere’de bulunan Northumbria Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği, “Adalet Eğitimi Vasıtasıyla Sosyal Adaletsizlik ile Mücadele / Yaşam, Evren ve Klinik: Klinik Hangi Sorulara Cevap Verebilir?” (i.e. Combating Social Injustice Through Justice Education / Life, the Universe and Clinic: What questions does Clinic answer?) temalı konferansa (bundan sonra “Valensiya Konferansı” olarak adlandırılacaktır) birçok ülkeden çok sayıda delege katıldı. Bu delegeler, eş zamanlı oturumlarda birbirinden ilginç bildirilerini diğer delegelerle paylaşarak kendi ülkelerindeki hukuk kliniği deneyimlerini dinleyicilere aktardılar. Valensiya Konferansı’na, Türkiye’den, Raoul Wallenberg İnsan Hakları ve İnsancıl Hukuk Enstitüsü İstanbul Ofisi’ni temsilen Sn. Angela Lenn ve Sn. Özlem Altıparmak, Dokuz Eylül Üniversitesini temsilen Araştırma Görevlisi Sn. Engin Topuzkanamış, İstanbul Üniversitesini temsilen Yardımcı Doçent Doktor Sn. Zeynep Kıvılcım, Selçuk Üniversitesini temsilen Yardımcı Doçent Doktor Sn. Ali Tarık Gümüş ve Anadolu Üniversitesini temsilen Doçent Doktor Sn. Ayşe Tülin Yürük ve ben katıldık1. Bizim Valensiya Konferansı’na katılmamızdaki amaç, diğer delegelerden farklıydı; zira yakın gelecekte, üniversitelerinde hukuk kliniği kurmak amacını taşıyan bizler, diğer ülke uygulamalarını görebilmek ve farklı deneyimlerden yararlanabilmek amacıyla Valensiya’da bulunuyorduk. Türkiye’den katılan tüm delegeler için son derece faydalı geçtiğini düşündüğüm Valensiya Konferansı’nda katıldığım oturumlarda paylaşılan birbirinden farklı deneyimlerin bir özetini yapmak bu yazının amacını oluşturmaktadır.

Klinik hukuk eğitiminden ilk anlaşılması gereken, hukuk eğitiminin yalnızca teoriyle sınırlı kalmaması; eğitimde, pratik metotlara teoriyle birlikte yer verilmesidir. Hukuk eğitimini tamamlayan ve hayata atılan hukukçuların sıklıkla yakındığı husus, hukuk fakültelerinde verilen eğitimin gerçek hayatla tam olarak örtüşmediğidir. Gerçekten, örneğin bir ceza davasının taraflarını ve konusunu teorik olarak bilen bir hukuk mezunu; gerçek bir mahkeme salonunda hâkimle, savcıyla, mübaşirle ve diğer tüm ilgili kişilerle ne şekilde ilişki kuracağını ve hatta bazen nerede ve ne şekilde duracağını dahi fakültede öğren(e)mez ve bu durum gerçek hayatta bocalamaya sebep olur. Bu gibi pratik bilgilerin hukuk fakülteleri yerine barolar ve adalet akademileri gibi ilgili meslek kuruluşlarınca verilmesi gerektiği, hukuk fakültelerinin görevlerinin ve amaçlarının mesleğe yönelik eğitim verme olmadığı2, bu sebeple çoğu ülke sisteminde, meslek yüksekokullarını çağrıştıran “hukuk okulu” terimi yerine “hukuk fakültesi” teriminin kullanıldığı ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan, temel amacı meslek sahibi bir kişi olarak “avukat” yetiştirmek olan “hukuk okullarının” (i.e. law school) bu savı doğruladığı tartışmaları bir yana, yukarıda bahsedilen ve mezunların gerçek hayatta bocalamalarına neden olan durumlara çözüm teşkil etmesi amacıyla, günümüzde birçok ülke, eğitim/öğretim sistemlerinde “hukuk klinikleri”ne yer vermektedir.

Bununla birlikte, hukuk kliniklerinin bir öğretim metodu olma yanında, çok önemli bir işlevi daha vardır ki bu da kısaca topluma hizmet olarak belirtilebilir. Şöyle ki, zorunlu olmamakla birlikte, büyük çoğunlukla, klinik eğitimler gerçek hukuki uyuşmazlıklar üzerinden gerçekleştirilir ve bunun sonucu olarak bu uyuşmazlıkların tarafları, kliniklerden çıkan sonuçlardan doğrudan fayda sağlarlar. Durum böyle olunca, hukuk kliniklerinin, aslında hukuk fakülteleri bünyesinde bulunan birer hukuk bürosu oldukları iddiası temelsiz değildir.