Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İdare Tarafından Tespit Edilen 
Kıyı Kenar Çizgisinin Adli Yargıyı 
Bağlayıp Bağlamayacağı Hakkında 
Bir Yargıtay İçtihadı Birleştirme 
Kararının Eleştirisi ve 
Bir Çözüm Önerisi

Suat ŞİMŞEK

3621 sayılı Kıyı Kanununa göre yapılan kıyı kenar çizgisinin tespiti işlemlerinin idari işlem niteliğinde olduğu konusunda görüş birliği söz konusudur. Buna rağmen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1997 tarihli ve E: 1996/5 ve K: 1997/3 sayılı kararında kıyı kenar çizgisini belirleme görevinin adli yargıda olduğu, bu nedenle Kıyı Kanununa göre idare tarafından tespit edilen kıyı kenar çizgisinin, adli yargıyı bağlamayacağına karar verilmiştir.

Bu çalışmada, bu İçtihadı Birleştirme Kararı hukuki yönden değerlendirilmiş ve sorunun çözülmesi amacıyla bir mevzuat değişikliği önerisinde bulunulmuştur.

Kıyı, Kıyı Kenar Çizgisi, Kıyı Kanunu, Mülkiyet Hakkı.

I. GİRİŞ

Kıyılar, Devletin hükmü ve tasarrufu altındaki yerlerdendir ve bu özellikleri gereği özel mülkiyete konu olamazlar. Ancak yürürlükteki mevzuatımıza göre bir alanın kıyı olarak nitelendirilebilmesi için kıyı kenar çizgisinin (KKÇ) belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü 3621 sayılı Kıyı Kanunu kıyıyı, “kıyı çizgisi ile KKÇ arasındaki alan” olarak tanımlamaktadır.1

Kıyı çizgisinin doğal bir çizgi olmasına ve tespit edilmesine gerek olmamasına rağmen KKÇ'nin vali tarafından görevlendirilecek bir komisyon tarafından tespit edilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı2 tarafından onaylanması gerekmektedir. Kıyı Kanununda bu tespit işleminin niteliği ve bu işleme karşı açılacak davalarla ilgili bir hüküm bulunmamaktadır.

Öte yandan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1997 tarihli ve E: 1996/5 ve K: 1997/3 sayılı kararında kural olarak mülkiyet hukuku yönünden KKÇ’nin belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğu belirtilmiş; idarece taraflara tebliğ olunmayan, ilan edilmeyen ve ilgililere dava açma olanağı vermeyen bir idari tasarrufla belirlenen KKÇ’nin adli yargıyı bağlamayacağı karara bağlanmıştır. Bu karara göre, kıyıda kalan taşınmazlar hakkında defterdarlıklar ve malmüdürlükleri tarafından açılan davalarda KKÇ’nin mevzuata uygun olarak belirlenmediği ileri sürülür ise adli yargı tarafından yeni bir KKÇ’nin tespit edilmesi gerekecektir.