Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Kit’lerde Çalışan Sözleşmeli veya Kapsam Dışı Personel Uyuşmazlıkları İdari Yargıda Çözümlenir Mi?

Hasan DURSUN

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu 1996 yılında almış olduğu bir ilke kararında; özelleştirilen veya özelleştirme kapsamında bulunmayan Kamu İktisadi Teşebbüslerinde (KİT) sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumlarıyla olan ilişkileri nedeniyle meydan gelen anlaşmazlıkların idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Uyuşmazlık Mahkemesinin bu kararı, Anayasaya aykırı olduğu gibi personel hukukunun doğasına da aykırıdır.

Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT), Sözleşmeli Personel, Kapsam Dışı Personel, İşçi.

GİRİŞ

Uyuşmazlık Mahkemesi başlıktaki soruyu olumlu olarak yanıtlamaktadır. Uyuşmazlık Mahkemesinin bu ilke kararı almasına yol açan olay şu şekilde gelişmiştir: Özelleştirme kapsamına alınan Petrol Ofisi Anonim Şirketi’nde (POAŞ) sözleşmeli statüde çalışanların, göreve son verme ve görev değişikliklerine ilişkin işlemleri ile aynı kuruluştan emekli olanların iş sonu tazminatı istemlerinin İdarece reddedilmesi ile özelleştirme kapsamında bulunmayan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda (TPAO) kapsam dışı personel statüsünde çalışan personelin iş akdinin kurumunca feshedilmesi istemine karşı davacılar tarafından idare mahkemesinde idari işlemin iptali istemiyle açılan davalarda, İdarenin görev itirazının idare mahkemesince reddedilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 10’uncu maddesi uyarınca çıkarılan olumlu görev uyuşmazlıklarının1 Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 20.11.1995 günlü toplantısında görüşülmesi sırasında, Hukuk Bölümünce verilen kimi kararlarda adli yargı yerinin görevli olduğunun kabul edildiği, daha sonra BOTAŞ’ta kapsam dışı personel olarak çalışan kişinin İdarece görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın Uyuşmazlık Mahkemesinin 10.7.1995 tarihli ve E.39, K. 42 sayılı kararıyla idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiş olduğu göz önüne alınarak aynı toplantıda belirtilen konularda idari yargının görevli olduğu yönünde bir çoğunluk görüşünün ortaya çıkması üzerine (20.11.1995 tarihli tutanak) kararlar arasında meydana gelen çelişkinin ilke kararı ile giderilmesi sonucuna varılmış, Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu ise 22.1.1996 tarihli ve E. 1995/1, K. 1996/1 sayılı ilke kararıyla; özelleştirme kapsamında bulunsun veya bulunmasın, KİT’lerde sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumlarıyla olan ilişkileri nedeniyle meydan gelen anlaşmazlıkların, idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.2

I. ÖĞRETİDE İLERİ SÜRÜLEN GÖRÜŞLER

Uyuşmazlık Mahkemesi bu ilke kararında, KİT’lerde sözleşmeli veya kapsam dışı personel statüsünde çalışanların kurumlarıyla olan ilişkileri nedeniyle meydan gelen anlaşmazlıkların idari yargıda çözümlenmesi gerektiği sonucuna vararak işçinin bir türünü oluşturan kapsam dışı personel ile sözleşmeli personel ve memur arasında bir farkın bulunmadığını ima etmekte ve açıkça bu personelin, kuruluşlarıyla olan uyuşmazlıklarının idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Mahkemenin işçi ile memur arasında fark olmadığını ima eden düşüncesi ile kapsam dışı personelin başvuracağı yargı merciinin idari yargı olarak belirtilmesi öğretide oybirliğiyle reddedilmektedir.3

İşçi-memur ayrımını ortaya koyacak ölçüt bakımından 1961 Anayasasından bu yana tartışmalar yaşanmaktadır. Gerçekten de 1961 Anayasasının 117’nci maddesinin 1’inci fıkrasında; devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar eliyle görüleceği şeklindeki hükümde belirtilen “memur” kavramının kimleri kapsadığı konusunda hukukçular arasında yoğun bir tartışma yaşanmıştır. Burada, o dönemde yazarlar arasında yaşanan tartışmayı kabaca incelemek uygun olacaktır.